2 Dondurma 2 kahve bin 60 TL

Akdeniz, ülkemiz, vatanımız Kıbrıs’ın mühür gibi üzerinde var olduğu deniz...
Biz Kıbrıslı Türkler için yaşam kadar ölüm kadar önemli ve değerli bir deniz, Akdeniz.
Akdeniz bizim evimiz çünkü.
Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında denize açılan şehirler arasında tek kalan ve yüzyıllardır dokusu bozulmayan ve korunan tek antik liman ise Girne Antik Limanından bir başkası  değil.
Turizm Bakanlığının vizyonu ve anavatan Türkiye Cumhuriyetinin de maddi desteği ile restorasyonu yapılan Girne antik Liman, ülke turizmi için yeniden çekim merkezi olmaya başladı.
Ayrıca, Girne Belediyesi ve Başkanı Murat Şenkul’un limanın temizliği ve yönetimine dair ortaya koyduğu hizmet  anlayışı da tebrik edilecek cinsten.
Ancak Akdeniz üzerindeki bir inci gibi parlayan ve turizme katkı sağlama yönünde çekim merkezi olmaya başlayan antik limandaki bazı işletmelerin fiyatları adeta turizme darbe vurmakta.
Gerek yerli gerekse yabancı turiste adeta limana gelmeyin diye haykırmakta bazı işletmelerin fiyat politikaları.
2 çocuklu 4 kişilik bir aile düşünün. 
Aile limanda yaptığı yürüyüşün ardından işletmenin bir tanesine oturduğunu ve çocukların kasede dondurma yediğini, aile büyüklerinin de kahve veya espresso içtiğini düşünün. 
Sıkı durun gelen hesap karşısında.
3’er top kasede 2 dondurma ile 2 kahvenin toplam fiyatı, 1060 TL.
Daha basit yazarsak bir kahve 280 TL ve 3 top bir kase dondurma 250 TL’nin olduğu limana hangi aile  gidebilir?
Ayrıca 3 toptan aşağıya da dondurma vermeme bazı işletmelerin başlı başına ayrı bir keyfi uygulaması. 
Sadece  2 top dondurma yemek isteyen yabancı bir turiste bunu anlatamazsınız.
Hele  hele gelen turisti en az 3 top dondurma yemek  zorundasın diye mecbur edemezsin.
Açıklayamazsınız.
Hangi turizm anlayışına ve politikasına sığar  böylesi bir kabaca ve sömürme üzerine kurulu bir anlayış?
Gelmez bir daha kimse, yabancı turist ise böylesi bir zorlama karşısında güzel ülkemizi kuralsız ve düzenin olmadığı bir Afrika ülkesi ile eşdeğer görür ve heryerde bunu anlatır.
Yapmayın efendiler.
İki kuruş daha çabuk kazanmak için kendi ayağımıza  sıkarak  yaratılan böylesi bir güzelliği elleriniz ile öldürmeyin.
Yaratılan böylesi bir güzelliği de açgözlü işletmelerin öldürmesine, Antik Limanı gidilmeyecek bir yer haline getirmesine de ey yetkililer sizler sağır sultanı oynayıp gerekli önlemleri  almayarak dolaylı da olsa destek vermeyin.
Soruyoruz, bu fiyatlar normal mi yoksa yetkililerin kontrol etmemesinden dolayı işletmeler istedikleri fiyatları ortaya koyarak fahiş fiyatlar ile insanımıza ve turistlere limana gelmeyin mi diyor.
Yıllarca turistler otellerden çıkmıyor, limana uğramıyor diye şikayet eden Antik Liman esnafından bazıları bugünlerde limana akın etmeye başlayan herkesi ne yazık ki yolunacak kaz gibi görüyorlar.
Göz göre insanları kazıklıyorlar.
Sınır kapılarının açılmasının ardından da Kıbrıslı Rumlara yapılan benzer muameler ile kısa  süreli işleri açılan limandaki işletmeler bir süre sonra yine deyim yerindeyse sinek avlamaya başlamışlardı.
O günlerde yetkililer  tarafından güneyden kuzeye geçen turistlere karşı uygulanan keyfi ve fahiş fiyatlar karşısında herhangi bir önlem alınmamıştı.
Peki bugün keyfi ve  fahiş fiyatlar  karşısında gerekli önlemi almayı düşünüyor mu yetkililer?
Soruyoruz, sürdürülebilir bir turizm için sadece binaların restorasyonu yeterli midir?
Belediyenin gerekli hizmetleri eksiksiz yerine getirmesi yeterli midir peki limanın yeniden çekim merkezi haline gelmesi için?
Ne yazık ki hayır.
Anlaşılıyor ki, temizlik, güvenlik ve restorasyon Antik Liman yönetimi için demek ki yetersizmiş ve bir bacak eksik kalmış.
Fiyatların kontrolü ve keyfi uygulamarın da önüne ivedilikle geçilmesi ve disiplinize edilmesi halinde Antik Limanın yönetimim çağa uygun hale gelecek.
Kim olursa olsun , oy kaybetme uğruna da olsa başta Turizm Bakanlığı, sonrasında Hükümet ve ilgili tüm resmi paydaşlar keyfi ve fahiş fiyatlar karşısında ortaya irade koymak zorundadır.
Kimseni yaratılan böylesi bir güzelliği yaşamak için limana gelen gerek insanımıza gerekse turistlere yolunacak kaz muamelesi yapmaya hakkı yoktur ve bunu yapanlar karşısında da yetkililerin sağır sultanı oynamayı sürdürmesinin ise kabul edilebilir bir yanı yoktur.
Eski Turizm Bakanı şimdinin Başbakanı Ünal Üstel başta olmak üzere Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, Maliye Bakanı Özdemir Berova ve Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’a bu konudaki keyfi fiyat belirlemelerinin önüne geçecek iradeyi ortaya koymak için görevler, ödevler ve büyük bir sorumluluk düşmekte.
Açgözlü bir iki esnafa güzelim limanı kurban etmemek sizlerin elinde.
Ve unutulmamalı ki, sürdürülebilir bir turizm için böylesi bir irade sorumluluktan öte zorunluluktur.

...


MESAJ KUTUSU

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Ankara ziyaretiniz beklenenden çok daha fazla ilgi gördü ve özellikle CHP Genel Başkanına yaptığınız ziyaretteki açıklamalar hayli tartışma konusu oldu. Muhalifleriniz Özel’in açıklamasını KKTC iradesine müdahale olarak nitelendiriyor, vardır elbette bir açıklamanız değil mi?
...
Sayın Kutlu EVREN, uzun bir sessizlik döneminden sonra sürpriz bir kararla UBP kurultayında genel başkanlığa aday olma kararı aldığınız konuşuluyor. Bu arada bazı Girne milletvekillerinin de dolaylı olarak size destek olacaklarını ifade etmeleri dikkatlerden kaçmadı...
...
Sayın Hasan KILIÇ, DAÜ’de nakit ödenen üstün başarı bursu kazanan bazı öğrenciler ödemelerin yapılmadığı konusunda şikayet mesajları göndermeye başladılar. Konuyu gündeme getirip ödemelerin daha fazla gecikmeden yapılması için girişimde bulunmanız isteniyor...
...
Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, sigorta emeklilerinin hayatta oldukları yönündeki müracaatların belediyeler ile yaptığınız ‘ölüm kaydı’ görüşmelerinden sonra önümüzdeki aylarda son bulacağını sağlayacak olmanız memnuniyetle karşılandı. Konuyla ilgili resmi bir açıklama yaparsanız en azından bilgilendirme açısından olumul olacaktır...
...
Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Kutlu beyin kurultayda aday olma kararından hemen sonra yaptığınız açıklama kendisine destek vereceğiniz yönünde algılandı. Bu arada bazı partililer de soruyor eğer halen bakanlık koltuğunda olsaydınız böyle bir açıklama yapar mıydınız diye? Hayli manidar soru olsa gerek değil mi?
...
Sayın Kasım KUNİ, polis teşkilatındaki bazı arkadaşlar hafta sonu maçları dışındaki diğer yaptıkları hizmetler için niye ek mesai alamadıklarını soran mesajlar göndermeye başladılar. Bu konudaki şikayetler ileride ciddi sorunlar yaratabilir haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Kudret ÖZERSAY, bir bakanlık dairesi müdürü konusunda rüşvet iddialı açıklamanız kamuoyunda çok da hayret uyandırmadı. Zira artık bu ülkede rüşvet alıp vermek sıradan hale geldi umarız ilgili birimler konuyu masaya yatırırlar...
...
Sayın Bora AKKUŞ, bir seferde 10 kilo et alınca dostlarınız merak konusu olmuş. Kimisi yakında kalabalık misafirlerinizin geleceğini söylerken kimisi de et ne olur olmaz deyip et stok ettiğinizi iddia etmeye başladılar. Milletinki de ne merak ama değil mi, yarasın bal şeker olsun...
...
Sayın Teyside HATİPOĞLU, Uyuşturucu ile Mücadele Komitesi Başkanı olarak konuyla ilgili yaptığınız tüm çalışmaları ve sonuçları bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurmanız isteniyor. Belli ki bazı çevreler çalışmalarınızı yeterli bulmuyor olsa gerek...
...
Sayın Su KAVUKLU. Çağıner ailesinin en genç girişimcisi olarak önümüzdeki süreçte adınızdan fazlasıyla söz ettireceğinizin konuşulmaya başladığını biliyor muydunuz? Böyle bir aileden de böyle üretken bir genç kız çıkar değil mi? Başarılarınızın artarak devam etmesini dileriz...
...