Bir süreden beri değerli dost ve meslektaşlarımız Ahmet Tolgay ve Bilbay Eminoğlu ile pazartesi günleri akşamüzeri yürüttüğümüz ‘Sorgu Zamanı’ programının geçen akşamki bölümünde konuklarımız deneyimli politikacılar İlkay Kamil ve Dr. Mustafa Yektaoğlu idi… 



   Programda Yektaoğlu olur da, meclis çalışmaları konu edilmez mi?..


   Programda İlkay Kamil olur da, vatandaşlıklar konusu irdelenmez mi?..


   CTP/BG Lefkoşa milletvekili adayı Mustafa Yektaoğlu ile İçişleri eski bakanlarından DP – UG Girne milletvekili adaylarından Kamil, 28 Temmuz’dan sonra nasıl bir meclis yapısı görmek istediklerini ifade ederken, birçok yasanın kadük olduğunu, acil olanların ilk fırsatta son rötuşları da yapılarak, genel kurula sevk edilmesi gerektiğini söylediler.



   Her iki konuk da, meclisin saygınlığının yitirilmesiyle, politikacıya olan güvenin de sarsıldığını, güveni yeniden sağlayabilmek için 28 Temmuz seçimlerinin önemli bir fırsat oluşturduğunu belirttiler. 


   Ancak bize göre, ilk yapılması gereken meclis iç tüzüğünün ellenmesidir. İç tüzükte değişiklik yapılmadığı sürece meclisten verimli bir çalışma beklemek abesle iştigaldir. 


   Bu güne kadar görülmüştür ki, yarıdan bir fazla olan 26 sayısını bulup da, nisabı sağlamak ve meclis genel kurulunun önünü açmak kolay olmadı ve her zaman sorunlar yarattı, karmaşaya neden oldu. İktidarın 30 milletvekili olmasına rağmen nice günler çoğunluk gene sağlanamadı ve meclis oturumları ertelenmek zorunda kaldı. 



   Bunları çok yaşadık. Bu nedenlerden dolayı ve geçmişten dersler çıkararak, artık bu konularda radikal tedbirler almak gerektiği inancındayız. Türkiye’de ve birçok ülkelerde parlamentoların çalışma şekline bakılarak, gerekli düzenlemeler yapılabilir ve boşuna zaman harcanmamış olur. Nitekim Mustafa Yektaoğlu, konuya ilişkin Almanya Parlamentosu’nun çalışma yöntemleri hakkında bilgi verirken, bizde de meclisin 17 milletvekili ile toplanabileceği bir düzenin oluşturulabileceğini söyledi. 


   İlkay Kamil de bu konuda benzeri görüş beyan ederken, her iki aday da Siyasi Partiler Seçim ve Halkoylaması yasasının bir an önce değiştirilmesi, hatta seçim sisteminin tek seçim bölgesine dönüştürülmesi gerektiğini anlatırken, buna karşı çıkacak olan milletvekillerinin kamuoyu önünde teşhir edilmesinde hiçbir sakınca olmadığını dile getirdiler.


   Gerçekten bölgecilik ve şimdiki seçim sistemiyle bu toplum ve bu ülke çok büyük zararlar gördü.. Avuç içi kadar bir ülkede, milletin vekili biraz kendisini sıksın, görevini yerine getirirken, bölgesel değil, ülkesel düşünerek iş yapsın.


Yeşilırmak’tan Dipkarpaz’a kadar KKTC’yi karış karış dolaşsın ve sorunları not ederek, mecliste dile getirsin. Meslektaşlarıyla bir rekabet ve yarış içinde olsun.


Televizyonların canlı yayınlarını da fırsat bilerek, tribünlere oynamasın ve kürsüyü de saatlerce işgal etmesin. 


   Siyasete, siyasetçiye güveni yeniden sağlamak, güvensizliği giderebilmenin yolu meclisten geçer. Vatandaş, meclisin çalışmalarına göre not verir ve günü geldiğinde de notlarına göz atar. 

 
   Öyle inanıyoruz ki, seçimden sonra, meclise girmeye hak kazanacak olan milletvekilleri de aynı görüşleri paylaşacaktır. 


   Ülkenin çok kanayan yarası vardır. Öyle olmasaydı, bir başka deyişle bu ülke güllük gülistanlık olsaydı, ‘Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin yaptığı anket sonuçları bu denli karamsar olmazdı.




Nitekim ankette Mağusalıların, Güzelyurtlularla birlikte en mutsuz halk olduğunun ortaya çıkması çok ilginçtir ve sıkıntıların korkunç boyutlarda olduğunun göstergesidir. 



   Evet; vatandaşlıklar konusunda özellikle geçmişte İçişleri Bakanlığı görevinde bulunan İlkay Kamil anlamlı ve yapıcı yaklaşımlarda bulundu. Vatandaşlık yasasının çağdışı kaldığını, günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getirirken, “çok sayıda kişinin mağduriyete uğraması önlenmelidir” dedi.



   Bilbay arkadaşımızın bu konuda verdiği acı bir örneği dinleyen Kamil, bu nedenle konunun önemli olduğunu belirtti ve rüşvetle iş yaptırmak isteyenlerin haklarında gerekli işlemlerin yapılması ve topluma teşhir edilmeleri gerektiğini de kaydetti. 



   Velhasıl ‘Kıbrıs Tv’de her iki konukla da yararlı bir program gerçekleştirdik ve izleyicilere de bilmedikleri bir takım hususların aktarılmasına yardımcı olabildikse ne mutlu!..