Von der Leyen, İsviçre'nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) konuştu.
Son 25 yılda küresel ticaret hacminin iki katına çıktığını anımsatan von der Leyen, "Bölgesel bloklar içindeki ticaret, artık bölgeler aralarındaki ticaretten daha hızlı genişliyor." diye konuştu.
Von der Leyen, bir çipin ABD'de tasarlanmasının, Avrupa cihazlarıyla Tayvan'da üretilmesinin, Güneydoğu Asya'da paketlenmesinin ve Çin'de monte edilmesinin yaygın bir hal aldığını belirterek, yapay zeka, kuantum hesaplama ve temiz enerjideki gelişmelerin yaşam ve çalışma biçimini değiştirmeye devam ettiğini anlattı.
"Tedarik zinciri bağımlılıklarımız bazen silah olarak kullanılabiliyor." diyen von der Leyen, salgın gibi küresel şokların tedarik zincirlerini kırılgan hale getirebildiğini dile getirdi.
Von der Leyen, "25 yıl önce hayal ettiğimiz işbirliği temelli dünya düzeni gerçeğe dönüşmedi. Bunun yerine, sert jeostratejik rekabetin olduğu yeni bir döneme girdik. Dünyanın büyük ekonomileri ham maddelere, yeni teknolojilere ve küresel ticaret yollarına erişim için yarışıyor. Yapay zekadan temiz teknolojiye, kuantumdan uzaya, Arktik'ten Güney Çin Denizi'ne kadar yarış başladı." değerlendirmesinde bulundu.
Rekabet yoğunlaştıkça, yaptırımlar, ihracat kontrolleri ve tarifeler gibi ekonomik ve ulusal güvenliği korumayı amaçlayan araçların daha fazla kullanılacağına işaret eden von der Leyen, artık güvenlik, yenilik ve refahı dengelemek gerektiğini söyledi.
Von der Leyen, "Küresel ekonomideki bağları koparmak kimsenin faydasına değil." ifadesini kullandı.
- Avrupa ucuz enerjiyle büyüdü
"Dünya değişiyor, biz de değişmeliyiz." diyen von der Leyen, Avrupa'nın son 25 yılda büyümek için küresel ticaretteki artışa ve Rusya'dan ucuz enerjiye güvendiğini ayrıca güvenlik için dışarıdan destek aldığını ve bu günlerin geride kaldığını vurguladı.
Von der Leyen, "Önümüzdeki çeyrek yüzyılda büyümemizi sürdürmek için Avrupa'nın vites yükseltmesi gerekiyor." dedi.
AB Komisyonunun gelecek 5 yıllık dönemde inovasyonu, üretkenliği ve rekabetçiliği artıracak yol haritasını gelecek hafta açıklayacağını belirten von der Leyen, Avrupa'nın daha derin sermaye piyasaları ile tasarruf ve yatırım birliğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
Von der leyen, Rusya-Ukrayna Savaşı öncesinde Avrupa’nın gaz tedarikinin yüzde 45’ini, kömür ithalatının da yüzde 50’sini Rusya'dan yaptığını ayrıca petrol ithalatında da önemli rol oynadığını anımsatarak, "Bu enerji ucuz görünüyordu ancak bizi şantaja maruz bıraktı." dedi.
AB’nin Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığını önemli ölçüde azalttıklarını anlatan von der Leyen, "Rusya'dan gaz ithalatımız yaklaşık yüzde 75 azaldı. Şimdi Rusya'dan petrolümüzün yalnızca yüzde 3'ünü ithal ediyoruz. Ayrıca hiç kömür ithal etmiyoruz." diye konuştu.
- Özgürlüğün bedeli var
"Ancak özgürlüğün bir bedeli var." diyen von der Leyen, hanelerin ve işletmelerin çok yüksek enerji faturaları ile karşılaştığını ve bunun halen düşmediğini ifade etti.
Von der Leyen, "Rekabet gücümüz, düşük ve istikrarlı enerji fiyatlarına geri dönmeye bağlı." dedi.
Enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye devam etmeleri gerektiğini vurgulayan von der Leyen, yenilenebilir kaynaklardan ve bazı ülkelerde nükleerden üretimin önemine işaret etti.
Von der Leyen, füzyon, gelişmiş jeotermal ve katı bataryalar gibi yeni nesil temiz enerji teknolojilerine yatırım yapacaklarını kaydetti.
Küresel rekabet karşısında işbirliğini artırmak istediklerini belirten von der Leyen, "Dünyadaki hiçbir ekonomi AB ve ABD kadar entegre değil." diye konuştu.
Avrupa şirketlerinin ABD'de 3,5 milyon kişi istihdam ettiğini, bir milyon Amerikalının işinin doğrudan Avrupa ile yapılan ticarete bağlı olduğunu söyleyen von der Leyen, şöyle devam etti:
"Tüm tedarik zincirleri Atlantik'in her iki yakasına uzanıyor. Örneğin, bir Amerikan uçağı Avrupa'dan gelen kontrol sistemleri ve karbon fiberlerle üretiliyor. Amerikan ilaçları bizden giden kimyasallar ve laboratuvar araçlarıyla üretiliyor. Avrupa, ABD'den tüm Asya-Pasifik'ten aldığının iki katı kadar dijital hizmet ithal ediyor. Yurt dışındaki tüm Amerikan varlıklarının üçte ikisi Avrupa'da bulunuyor. ABD sıvılaştırılmış doğal gazımızın (LNG) yüzde 50'sinden fazlasını sağlıyor. Aramızdaki ticaret hacmi 1,5 trilyon euro'yu buluyor. AB ve ABD, mal ve hizmetlerde küresel ticaretin neredeyse yüzde 30'unu temsil ediyor."
ABD Başkanı Donald Trump ile ortak çıkarlar doğrultusunda yakın görüşeceklerini ve müzakereye hazır olduklarını anlatan von der Leyen, "Pragmatik olacağız ancak çıkarlarımızı korumak ve değerlerimizi savunmak için her zaman ilkelerimizin arkasında duracağız." dedi.