Akıncı’dan ılımlı mağdur siyaseti...
14 yıl boyunca kesintisiz olarak Belediye Başkanlığı yapan ve “herkesin Belediye başkanı” olma iradesini ortaya koyan belki de ilk ve tek politikacı.
Başkanlığı döneminde, Lefkoşa Belediyesi ile ilgili yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu projeler ile ilgili uluslararası ödüllere layık görüldü.
Siyasi kariyeri boyunca milletvekilliği görevleri yanında Başbakan Yardımcılığı ve Turizm Bakanlığı görevlerinde de bulundu.
KKTC’nin 4.ncü ve son seçilen Cumhurbaşkanı.
Kıbrıs Türk siyaseti içerisinde zaman zaman radikal çıkışları da oldu, zamanı geldi politik ve toplumsal çatışmaların önüne geçerek, kaybetmek uğruna da olsa emniyet sübabı olma iradesini ortaya koyma erdemini gösterdi.
Katıksız bir demokrat ve Kıbrıs sevdalısı.
ODTÜ mezunu.
Limasol kökenli.
1947 yılı doğumlu.
Ve 72 yaşını geride bırakmak için gün sayan Mustafa Akıncı, geçen sürede tüm eleştirilere yaşının verdiği duygusallık ile değil, yaşının verdiği siyasi olgunluk ile karşı durarak politikacı veya siyasetçi olmaktan öte Devlet adamı olduğunu da her zeminde kanıtladı.
Ve yaş konusunda kendisine yöneltilen sığ eleştirilere inat, kritik makamlar için yaş haddinden ziyade Devlet adamlığının önemini ortaya koymaya devam ediyor, Mustafa Akıncı.
Ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı adaylığını resmen açıklayarak, kritik Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonrasına dair vizyonunu kamuoyu ile paylaştığı “Güven ve Kararlılık” gecesinde ortaya koyduğu vizyon ile bir siyasetçi veya politikacının ötesinde bir Devlet adamı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu 2015 yılından bugüne kadar Mustafa Akıncı’ya yönelik ortaya konan eleştiriler ise Belediye Başkanlığı yaptığı dönemin aksine “herkesin Cumhurbaşkanı olma” başarısını gösterememesi ve partiler üstü bağımsız aday olarak seçilmesinin gereği olan duruşu ortaya koyamaması noktasında birleşmekte.
“Ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimine yama ne de Türkiye’nin alt yönetimi bir idare olmalıyız” duruşu toplumun hemen hemen tüm kesimlerinden destek görürken “federasyon”cu algısından kurtulamaması ise tüm kesimlerden oy alabilmesi önünde en büyük engellerden biri olarak karşısında durmakta.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik adına adaylığını açıklamadan önce mal varlığını açıklaması ise kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak olan diğer adayların önüne Mustafa Akıncı tarafından konulan önemli bir sınav.
“Örtülü ödenek” ile ilgili tartışmalara da açıklamaları ile son noktayı koyan Mustafa Akıncı’nın, “hem değiştirmiyorlar hem de hesap soruyorlar” cümlesi ile Meclis’e yaptığı haklı eleştirinin ötesinde 2015 yılı seçimleri arifesinde önceki Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na dair örtülü ödenek üzerinden başlattığı toplumsal ve siyasal linç ise hala hafızlarda yerini korumakta.
Ve bugün Mustafa Akıncı, kendi görev süresi içerisinde toplumsal ve siyasal linç yapan kesimlere de net bir şekilde oyunuzu istemiyorum mesajı vererek ılımlı bir mağdur siyaseti içerisine kayma eğiliminde.
Ve yaklaşan 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise Kıbrıs Türk’ünün kaderine etki edecek kritik bir süreç olduğu ise şüphe kaldırmaz bir gerçek.
Önceki seçimlerin aksine Kuzey Kıbrıs, siyasetçi ve politikacılardan ziyade, vizyon ve Devlet adamı olabilme duruşunu ortaya koyma becerisini sahip adayları görmek istediği ise diğer bir toplumsal gerçek.
Tam da bu noktada, kritik Cumhurbaşkanlığı seçimler öncesinde sığ eleştiriler yerine adayların ortaya koyacakları vizyon ve politik çizginin toplumu oluşturan tüm kesimlerin ortak hassasiyetlerine cevap olması ise seçimlerdeki başarının anahtarı olacağı da ortada.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın adaylığını açıklaması ile seçim süreci şimdi başlamış oldu.
Ve bugünden sonra hangi adayın ne kadar oy alacağı daha gerçekçi olarak ortaya çıkacak.