Gazze’ye denizden insani yardım ulaştırılması olarak bilinen “Amaltheia” inisiyatifi konusunda istişareler ve çalışmalar devam ediyor.
Gazze’ye yönelik insani yardım akışının devam etmesi için Güney Kıbrıs’ın ABD, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’le koordine olduğunu yazan Fileleftheros gazetesi “Amaltheia’nin Ashdod Limanı Aracılığıyla Canlandırılması” başlıklı haberinde, bölgedeki kriz ile Güney Kıbrıs’ın rolünün Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in sürekli gündeminde olduğunu kaydetti.
Güney Kıbrıs’ın ilgiyi kendi üzerine çekmek ve ABD’yle iş birliğinde bulunmak için en güçlü kartlarından birinin bölgede sahip olduğu rol ve Gazze’ye insani yardım taşınmasına yönelik faaliyetleri olduğunu yazan gazete, Amaltheia isimli insani koridorun işleyişi açısından ABD’nin katalizör bir role sahip olduğuna işaret etti.
Güney Kıbrıs ile ABD’nin İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle bir süreden bu yana insani koridorun canlandırılması için çalıştığını kaydeden gazete, Gazze kıyılarına iskele kurulamamasına bağlı olarak diğer güçlü bir seçeneğin insani yardımın İsrail’in Ashdod Limanın'a nakledilmesi ve İsrail’in de insani yardımı oradan Gazze’ye ulaştırması olduğuna işaret etti.
Bunca zamandır Güney Kıbrıs’tan Gazze’ye insani yardım sevkinin durduğu ve “Amaltheia” konusunun kapandığının görülmesine rağmen Rum tarafının çabalarının perde gerisinde devam ettiğini kaydeden gazete, sürece ülkeler haricinde insani yardım birimlerinin de müdahil olacağını ifade etti.
Gazeteye göre Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos geçen cuma günü Limasol’da katıldığı bir etkinlikte yaptığı açıklamada, ileriki günlerde insani koridorun bu kez da İsrail’in Ashdod Limanı aracılığıyla yeniden faaliyete geçmesini umduklarını dile getirdi.
Güney Kıbrıs’ın büyük zorluklar ve tereddütlere rağmen Mısır ve Ürdün tarafından gösterilen çabalarla eş zamanlı olarak insani yardım gönderilmesine katkıda bulunmayı başardığını ifade eden Kombos, olayın diplomatik boyutuna da işaret ederek Güney Kıbrıs’ın AB ve bölge ülkeler arasında bir mesaj iletim hattı olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.
Gazete Orta Doğu’daki durumun Kombos’un gerek Borrell’le yaptığı görüşmeler gerek de AB Dış İlişkiler Konseyi'nin toplantılarında her zaman gündemin üst sıralarında bulunduğuna da işaret etti.
Kombos komşu oldukları ülkelerle alakalı destek söylemleriyle yetinmediklerini ve bu ülkeleri destekleyerek sahip oldukları AB üye devleti sıfatını değerlendirmeye çalıştıklarını da söyledi.
Gazete bu taktiğin Güney Kıbrıs’ın ABD’yle olan ilişkilerinin düzeyinin yükselmesine de yol açtığını da ekledi.
Haberde Kombos’un “X” platformunda yaptığı paylaşımda görevinden ayrılan Borrell’e verdiği hizmetlerden ötürü teşekkür ettiği de iletildi.