ANnAN olmadı, Sıra baBAN’da!



2000’li yılları BM sekreteri Kofi Annan’ın Kıbrıs için hazırladığı o meşhur planla geçirdik. 2004’te iki halkın oyuna sunulan plana Rumlar OHİ derken Türkler de EVET demişti. 
Annan’ın planı rafa kalkarken BM Genel Sekreteri de Ban Ki Moon oldu. Ve muhtemelen önümüzdeki yılın ilk diliminde BAN’ın planını her iki halk bir kez daha oylayacak. 
Sizin anlayacağınız ANnAN planı olmadı belki baBAN olanı olur! ANa’sının yapamadığını belki BAbası yapabilir! Belli mi olur! 
Türkiye AB Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış, müzakerecilerin Atina ve Ankara’ya yapacağı karşılıklı ziyaretler sonrasında Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Annan Planı benzeri bir Ban Ki-Mun planının ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu belirtti. 
Ziyaretler önümüzdeki günlerde gerçekleşebilir. Ziyaretlerin gerçekleşmesinden sonra hemen kısa bir müzakere süreci başlar ve çözüm için Ban’ın hazırladığı rapor iki toplumun onayına sunulabilir. 
Peki, Annan Planı’ndan bugüne ne değişti? 
BİRİNCİSİ: Annan Planını tartışırken Rum’lardan bir haber yaşıyorduk. O’nlar bizi, biz o’nları yeteri kadar tanımıyorduk. 
İKİNCİSİ: Kıbrıs sorunun temel taşlarından bir tanesi olan “mülkiyet” konusunda iki tarafta epey yol kat etti. Türkiye’nin desteği ile Kıbrıslı Rumlardan yaklaşık 43 milyon sterlin karşılığında mal aldık. Aynı şekilde Rumlarda Türklerden toprak satın aldı. 
ÜÇÜNCÜSÜ: Kayıpların bulunup ailelere verilmesi ile birlikte iki toplumda birbirine diş bileyen insanlar artık daha sakin, daha ılımlı hale getirildi. Yılların öfkesi bir nebze olsun dindirildi. 
DÖRDÜNCÜSÜ: Rum tarafının burnu son ekonomik kriz ile biraz sürtmüş oldu. Eskisi gibi ayakları havada gezmiyorlar artık. 
BEŞİNCİSİ: Türk tarafının da ekonomik krizlerden ötürü burnu sürtmüş durumda. Mevcut hali ile bu sistemin gitmeyeceği de ortada. Çözüm hala daha bir umut. 
İşte tüm başlıca sebeplerden sonra Nisan 2014 gibi iki halkın onayına sunulacak bir referandum, on yıl öncesine göre bazı değişikliklerle beraber 10 yıl öncesine göre değişik bir sonuçla sonuçlanabilir. 






Bir Çınar daha devrildi. 
Basının bir çınarı da aramızdan ayrıldı. Gazeteci Bilbay Eminoğlu hakkın rahmetine kavuştu. Dün Bilbay Eminoğlu’nun 3 Kasım ölüm tarihi olarak kayda geçerken kardeşi Hüseyin Eminoğlu yine yıllar evvel bir 3 Kasım günü dünyaya gelmişti oysa. Tesadüfün böylesi… 
1977’de yine rahatsızlanmış midesinden büyük bir operasyon geçirmişti. Ölebilir denilerek kardeşinin yeni doğan oğluna da Bilbay adı verilmişti. O’da yıllar sonra amcasının izinden gidip gazeteci oldu. Bizim Paparazzi Bilbay… 
Bilbay Eminoğlu son yazısını Kıbrıs Gazetesinde 3 gün önce yazmış ve denizlerdeki kirliliğini gündeme getirmişti. Aynı yazından bir ay evvel ise aramızdan bir süre önce ayrılan Bener Hakkı hoca için şunları satırları kaleme almıştı usta gazeteci; 

“Ötelere yolculuk zamanının yaklaştığını anlasak da, nedense hiç aklımıza gelmez ölüm…Ve hiç ummadığımız bir anda ansızın çalar kapıyı…Sevdiklerimizi alır koparır bizden…İşte bir sevdiğimizi daha aldı götürdü aramızdan…” 

Aynı gazetede yıllardır çalıştığı Kıbrıs Gazetesinin haber müdürü sevgili Ali Baturay’da 12 Ekim’de şöyle yazmıştı; 
“ Ne zaman ki bir ölüm olayı olur, yakınlarımızı, sevdiklerimizi kaybederiz, geriye dönüp yaşadıklarımıza bakmak ihtiyacı hissederiz. Geriye baktığımızda da yaşamın çok kısa, ölümün ise hep yakınımızda olduğu gerçeğini algılarız. Bu kısacak ömürde, boş yere kırgınlıklar, kıskançlıklar, kavgalar, sinirli haller geçirdiğimize kanaat getirip, “değmezmiş” deriz. Ölümü aklınıza getirdiğinizde bazı şeyler boş ve gereksiz gibi geliyor bize ama aslında normal olan o “boş” dediğimiz insanlık hallerini yaşamamızdır.Yani sinirlenmelerimiz, kalp kırıklıklarımız, hüzünlerimiz, hırslarımız, kavgalarımız, küskünlüklerimiz, kıskançlıklarımız, hatta yalanlarımız, iftiralarımız, aldatmalarımız, hepsi de insanlık hallerimiz...” 
Ne diyelim Allah geride kalanlara sabırlar versin, Bilbay ağabeyimizin mekanı da cennet olsun. Tüm basın camiasının başı sağ olsun. 


Özkan YORGANCIOĞLU: Bakmayın siz kurultayda aday olacağım diyenlere. Akil adamlar devreye girdi ve kurultayda tek adaylı bir düzen olması için çalışmalara bu hafta başlanacak. 
Bilbay EMİNOĞLU: Kıbrıs Türk Basının önemli kalemlerinden amcan Bilbay Eminoğlu hakkın rahmetine kavuştu. Başta tüm aileniz olmak üzere hepimizin başı sağ olsun. 
BÜLENT DİZDARLI: Arabanızı 1989’dan beri hiç değiştirmemişsiniz. Tasarruflu olduğunuzu bilirdik ama bu kadarına da pes doğrusu. 
Fikret ATİLA: İlk hafta es geçseniz de dün nihayet eve elinizde tavşanla dönmeyi becerebilmişsiniz. Koyun buzluğun bir köşesine de günü geldiğinde deviririz. 

Sonay ADEM: Seçimlerden bu tarafa köy gezmelerinizi hiç aksatmadan devam ettiriyormuşsunuz. Hade seçimlerde oy istiyordunuz şimdi ne istiyorsunuz? 

Sadık GARDİYANOĞLU: Oğlunuzla beraber gittiğiniz ilk Kaymaklı maçında Kaymaklı 2-0 galip gelmiş. Artık uğuru bozmamak için tüm maçlara gitmeniz gerekiyor. 

Savaş TİLKİ: Bakıyoruz da Zeybek oyununu bir başka güzel oynuyorsunuz. Hayırdır bu aralar Zeybekler gibi efelendiğinize göre gelecekte bir şeyler mi olacak? 
İlkay ASLIM: Londra’da KKTC turizmini pazarlamak için fırtınalara rağmen tüm gücünüz ile çalışıyormuşsunuz. Dönüşte sizi madalya vereceğiz. 
Asım VEHBİ: Yapay zeka konusunda ülkemize gelecek bilim adamlarına Rumlar engel çıkartmışlar. Aman gelirlerse bilimi engellen bu zekalara da baksın bir uzmanlar. 
Andaç GÜNAY: Kösezade Turizm olarak sanata da artık el atmışsını ve ödüllü bir fotoğraf yarışması başlatmışsınız. Bu tür etkinliklerin artarak devam etmesini diliyoruz. 
Halil Falyalı: Hafta sonu oğlunuzu da alarak Beşparmakların zirvelerine çıkmışsınız. Eee o zirvelerden ufaklığa neler gösterdiniz? 
İrfan Tansel DEMİR: Orman Dairesi Müdürlüğü makamından ayrıldıktan sonra evde oturmak yerine artık daha fazla bölgede vakit geçirmeye karar vermişsiniz. Başarılı müdürler arasında yer aldığınıza göre gittiğiz yerlerde kesin çok iyi ağırlanacaksınızdır. 

Zuleyha KARAMAN: Gazeteciliğe 1 yılın ardından yeniden dönüyormuşsunuz. Diyalog Gazetesi'nde haber müdürü olarak göreve başlıyormuşsunuz, Allah utandırmasın... 

Ufuk SOGUR (Doctor): Doğum günün kutlu ve mutlu olsun. Umarız en güzel doğum günü hediyesini bu hafta sonu alırsınız Fener’den. 

Mert ÖZDAĞ: Sizinde doğum gününüz kutlu olsun. Dün gün boyunca çeşitli sürprizlerle karşılaşmışsınız. Demek ki dostlarınız sizi unutmamış. 


GÜNÜN SÖZÜ 
'Meclis Başkanvekilimiz Sadık Yakut'un çok güzel bir sözü var. Diyor ki: 'AK Parti'de ne olacağını bir Allah bilir, bir de istişarelerden sonra Tayyip bey bilir. Allah'ın işine karışılmaz, Tayyip bey de işine karıştırmaz.' Sayın başbakanımız şu anda istişarelerini yapıyor. O istişarelerini bitirdiği zaman arkadaşlarımızı mutlaka çağırır konuşur ve orada biz de fikirlerimizi paylaşırız zaten.' 
Türkiye AB Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış 
BİZİM TEMEL 
Sunucu,Temel'i sahneye davet eder: 
-Buyurun beyefendi mikrofon sizin” der. 
Temel: 
-Şurda bir yere koy da giderken alurum oni.