2020 yılı genelde Dünya özelde ise Kuzey Kıbrıs için pek iyi geçmedi.
Tüm kesimlerin ve herkesin tek temennisi ise 2020 yılı gibi bir daha hiçbir yeni yılın olmaması yönünde oldu.
Ve elbette Covid-19, can kayıplarından sonra en fazla zarar verdiği alan ise ekonomi oldu.
2021 yılında tüm dünya can kayıpları bir yana Covid-19 salgınının ekonomilerde açtığı yaraları sarmanın peşinde.
Covid-19 salgınının gerek dünya ekonomisi gerekse ülkelerin milli ekonomilerine bir savaş kadar zarar verdiği bir gerçek.
Ve böylesi bir gerçeklik karşısında ise olumsuz yönden en fazla etkilenen kesimler ise asgari ücret ile hayata tutunma mücadelesi verenlerden bir başkası değil.
Türk lirasının son yıllarda yaşadığı değer kaybı asgari ücretli çalışan kesimlerin alım gücünü düşürürken toplumsal kesimler arasında hızla fakirleşen kitleler de ortaya çıkmaya başladı.
Ülkede kaç kişinin asgari ücret ile çalıştığına dair net rakam ve istatistikler olmasa maaşlı kesimler içerisinde asgari ücretlilerin oranı azımsanmayacak bir noktada.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde asgari ücretle çalışanlar Avrupa kıtasının en düşük gelirlileri arasında yer alırken Güney Kıbrıs’ta asgari ücret 1,044 dolar.
KKTC’de ise verilen asgari ücret 420 dolar civarında veya TL cinsinden net olarak 3 bin 323 lira.
2021 yılına zam’lar ile giren Kuzey Kıbrıs’ta alım gücü günden güne düşerken Asgari Ücret Tespit Komisyonu hala toplanamıyor.
Gerek Covid-19 salgınının milli ekonomiler üzerindeki etkisi gerekse dövizin artışı karşısında milli paraların değer kaybetmesi ile zor günler yaşayan asgari ücretli kesimlerin zamlar karşısında hayata tutunma mücadeleleri günden güne direnç kaybetmekte.
Başbakan yardımcısı Erhan Arıklı’nın “asgari ücreti fazla arttıramayız ancak hayatı ucuzlatabiliriz” açıklaması ile tezat bir uygulama ile Kuzey Kıbrıs 2021 yılına UBP-YDP-DP Hükümeti zam kararları ile girdi.
Türkiye’de asgari ücrete 500 TL zam yapılırken Kuzey Kıbrıs’ta Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanamaması veya karar alamaması topluma vicdanına karşı bir ayıptan öte asgari ücretli çalışanlar ile ailelerine yönelik bir vurdumduymazlık örneği değil de nedir?
KIBRIS MANŞET olarak UBP-YDP-DP Hükümetine soruyoruz,
Hayatı ucuzlatmak adına yol haritanız var mı yoksa oy avcılığı yapmak uğruna söylenen sözlerden mi ibaret açıklamalarınız?
Yapılan zamların gerekçeleri neler?
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanamaması ve/veya karar üretmemesinin nedenleri neler?
Zamlar ve döviz karşısında günden güne düşen alım gücü ve eriyen maaşlara yönelik alınması gereken tedbirler Hükümetin ajandasında mevcut mu?
UBP-YDP-DP Hükümetinin asgari ücret hariç birçok şeye zam yapması sonunda kötü bir sürpriz ile 2021’i karşılayan Kuzey Kıbrıs, ekonomik ve toplumsal buhranın arifesinde.
UBP-YDP-DP Hükümeti zamların nedenlerini toplumsal vicdana anlatmak zorunda olduğu kadar asgari ücretli kesimlerin maaş şartlarını da iyileştirmek zorunda.
Asgari Ücret Tespit Komisyonun toplanamama ve/veya karar üretememe ayıbını da ortadan kaldırmalı, UBP-YDP-DP Hükümeti.
UBP-YDP-DP Hükümeti hayatı ucuzlatacak uygulamalar ve tedbirler ile de özellikle dar gelirli ve asgari ücretli kesimlerin hayat mücadelesine destek olacak “ekonomik” seferberlik ilan etmek zorunda.
2021 yılı ekonominin istikrara kavuşturulma yılı olmalı.
Zamların ve dar gelirli kesimlere yönelik alınamayan kararların damga vurduğu utanç yılı olmamalı, 2021.