Dünya

Avrupa Parlamentosundaki yolsuzluk skandalı "unutuldu"

Avrupa Parlamentosu (AP) bağlantılı yolsuzluk skandalının üzerinden geçen bir yılda AB'nin yolsuzlukla mücadelede somut adım atmaması ve Avrupalı siyasetçilerin konunun üzerinde durmaması dikkati çekiyor.

Avrupa Parlamentosu (AP) bağlantılı yolsuzluk skandalının üzerinden geçen bir yılda AB'nin yolsuzlukla mücadelede somut adım atmaması ve Avrupalı siyasetçilerin konunun üzerinde durmaması dikkati çekiyor.

Dönemin AP Başkan Yardımcısı Yunan Milletvekili Eva Kaili'nin Brüksel'de Belçika polisi tarafından gözaltına alınmasıyla ortaya çıkan skandalın üzerinden bir sene geçti.

9 Aralık 2022'de başlatılan yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama soruşturması, kısa sürede AP bağlantılı yeni isimlerin eklenmesiyle büyüdü.

AB, 2023'ü, 27 üye ülkenin 705 milletvekiliyle temsil edildiği ve "demokrasi evi" olarak nitelediği parlamentosunun itibarını sarsan olayla karşıladı.

Skandalın yüzü haline gelen Yunan Vekil Kaili'nin tahliye edilmesine kadar geçen yaklaşık 6 aylık sürede Avrupa basını olayı gündemde tutarken Avrupalı siyasetçiler, konunun üstünde durmadı.

AB yönetimi, bazı üye ülkelerin liderleri, ilk günlerde yaptıkları "halkın AB kurumlarına güveninin yeniden kazanılması gerektiği, aksi halde demokrasinin zarar göreceği" açıklamalarının ardından sessizliğe büründü.

En dikkat çekici yorum, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'den gelmişti.

Borrell, 14 Aralık 2022'deki açıklamasında "AP'de olanları saklamamalıyız, göstermeliyiz. Daha sonra bize gülen insanları gördüğümde, 'Bizim ülkemizdeki yolsuzluklardan şikayet ediyordunuz, bakın sizin ülkenizde neler oluyor.' diyecekler. En azından biz ortaya çıkarıyoruz ve harekete geçiyoruz. Hesap verebilirlik büyük fark yaratıyor." ifadelerini kullanmıştı.

Ancak süreç, Borrell'i yanılttı.

-AP Başkanı'nın reform vaatlerinden henüz sonuç alınamadı

AP Başkanı Roberta Metsola, 15 Aralık 2022'de "Avrupa'nın demokrasi evinin" 14 maddede reforme edileceğini duyurdu.

Reform paketinde resmi olmayan tüm dostluk gruplarına yasak getirilmesi, üçüncü ülkelerle ilişkiler hakkında derin bir araştırma yapılması, ihbarcı koruma düzenlemelerinin güçlendirilmesi, parlamento binalarına kimlerin girebileceğinin gözden geçirilmesi, milletvekillerin mali deklarasyonlarının ayrıntılı incelenmesi, eski AP milletvekillerinin faaliyetleri, hangi milletvekillinin kimlerle görüştüğünü bildirdiği "Şeffaflık Kayıtları"nın durumuyla ilgili çalışmalar yapılması yer alıyordu.

Metsola, bir süredir resmi olmayan dostluk gruplarıyla ilgili soruşturma taleplerinin olduğunu itiraf ederek,"Bu gruplar, ne iş yapar? Bu gruplar, parlamento üyelerinin oluşturduğu gruplar mı? Burada herhangi bir gayrimeşru durum suçlaması yapmıyorum ama bunlarla ilgili yeterli izleme ve kontrol bulunmuyor. Herhangi bir seyahatin masrafını kimin ödediği konusunda kontrol bulunmuyor. Belirsiz seyahatlerde ne alındığı konusunda yeterli kontrol yok." açıklamasında bulunmuştu.

Ancak Metsola, önerdiği geniş kapsamlı reform paketinin 2023'ün başında hazır olacağını söylese de bu konuda kayda değer somut bir adım atılmadı.

Öte yandan AB Komisyonu da 3 Mayıs'ta organize suç, rüşvet ve görevi kötüye kullanma gibi unsurlarla mücadele için Birlik çapında ceza yasalarını uyumlu hale getirecek yeni bir teklif hazırladı.

Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin teklif edilen direktifin, AB yasası olabilmesi için AP ve AB Konseyi tarafından müzakere edilmesi ve onaylanması gerekiyor ancak henüz bu konuda da ilerleme sağlanmadı.

-AB Ombudsmanı eleştirmişti

8 Haziran'da AB yetkilileri için hediyeler, ek ödemeler, toplantılar ve seyahat masrafları konusunda ortak standartlar belirleyecek "Etik Kurumu" isimli kuruluş hayata geçirildi.

Ancak bundan iki gün önce yaptığı açıklamada Ombudsman Emily O’Reilly, kurumun yapısını eleştirdi.

O’Reilly, kurumun yıllık bütçesinin yalnızca 600 bin avro ve personel sayısının 3 ile sınırlandırılmasının AB'nin gelecekte bu tür ihlalleri önlemekte istekli olmadığını gösterdiğini ifade etti.

- Soruşturma baskı altında ilerliyor

Öte yandan Belçika Federal Savcılığı tarafından yönetilen soruşturma da çıkmaza girmiş gibi görünüyor.

Soruşturma kapsamında Kaili'nin yanı sıra tutuklanan erkek arkadaşı AP çalışanı Francesco Giorgi, hukukun üstünlüğü konularında çalışan STK yöneticisi Niccolo Figa-Talamanca, eski İtalyan AP Milletvekili Pier Antonio Panzeri, onun itiraflarının ardından dokunulmazlıkları kaldırılan AP'nin Belçikalı Milletvekili Marc Tarabella ve İtalyan Milletvekili Andrea Cozzolino, zaman içinde art arda tahliye edildi.

Federal Savcı Frederic Van Leeuw'un basına yansıyan açıklamaları, büyük baskı altında olduğuna işaret ediyor.

Van Leeuw, bu durumu, "Yabancı yargıçlar soruşturmaya dahil olmak istiyor. Federal savcı olduğum 10 yıl boyunca bunu hiç görmedim." sözleriyle ifade ediyor.

-1,5 milyon Euro nakit ele geçirilmişti

Adı geçen AP milletvekilleri ve çalışanlarının rüşvet karşılığında nüfuzlarını kullanarak başka ülkeler adına AP'deki ekonomik ve siyasi karar alma mekanizmalarına etki etmekle suçlandığı soruşturma kapsamında yapılan aramalarda 1,5 milyon avro nakit ele geçirilmişti.

Suçlamalarda zikredilen Katar ve Fas, iddiaları reddetmişti.

-AP, 6 ay sonra seçime gidiyor

AP, AB içinde üyeleri doğrudan halk tarafından seçilen tek kurum özelliğini taşıyor.

Yeni 5 yıllık dönem için görev başına gelecek milletvekilleri, 6-9 Haziran 2024'te seçilecek.

AP tarafından 27 üye ülkede yaptırılan "2024 Avrupa seçimlerine 6 ay kala" başlıklı anket, şaşırtıcı sonuçlar vermiş, Avrupalıların yüzde 45'i AP ile ilgili nötr, yüzde 38'i olumlu, yüzde 16'sı olumsuz fikre sahip olduğunu belirtmişti.