AVRUPA'NIN İLK TÜRK DERNEĞİ KIBRIS TÜRK CEMİYETİ
Bugün, günlerden pazar…
Millet denize akın ededursun, seçim yarışını sürdüren adaylar kartvizitlerini dağıtadursun; biz, elimize ulaşan eserlerin tanıtımını sürdürme geleneğini bozmak niyetinde değiliz.
Ömrünü İngiltere’nin başkenti Londra’da geçiren değerli dostumuz Mustafa Gençsoy’un imzaladığı kitap 405 sayfadan oluşuyor.
Sosyolog, belgesel yapımcısı ve yönetmen Semra Eren – Nijhar’ın kaleme aldığı ve “Yeni bir ülkede, yaşamın güzelliğini tüm zorluklara rağmen unutmadan mücadele edenler için…” dediği kitap, Kıbrıs Türk Cemiyeti yayınları olarak İstanbul’da basıldı.
Akademisyen ve yönetim danışmanı Eren-Nijhar aynı zamanda kültürel farklılıklar, kamu politikası oluşturma, Avrupa Topluluğu’nu özellikle Almanya, İngiltere ve Türkiye’yi kapsayan sosyal araştırmalara yönelik stratejik danışmanlık alanında uzmandır.
Uluslararası konferanslarda özellikle göç, kadın, gençlik, Avrupa Topluluğu ve politikaları, Avrupa’da yaşayan Türklerle ilgili sorunları içeren sunumlar yaptı ve 27 yıldan beri Avrupa ve Türkiye’de kamu politikası alanında çalışmalarda bulunarak, sivil toplumun oluşturulmasında ve sosyal engellerin yok edilmesi yönünde gerekli organizasyonların kurulmasına aktif bir şekilde destek sağladı. İngiltere, Belçika ve Türkiye’de değişik fotoğraf sergileri açtı.
Kitapla ilgili çalışmalarda katkılarını esirgemeyen başta Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf R. Denktaş olmak üzere; özellikle arşivini açarak hiçbir zaman emeğini esirgemeyen, destekleyen, özel çaba harcayan Londra Kıbrıs Türk Cemiyeti Başkanı Mustafa Gençsoy ile Omay Gençsoy’a, Prof. Dr. Salahi Sonyel’e ve daha nice kişilere teşekkür ediliyor.
Kitapta, “Kıbrıslı Türklerin İngiltere’ye göç tarihi, Avrupa’ya Türk göçü tarihinin başlangıcıdır. Fakat bu alanda çıkan kitapların hiçbiri maalesef bu olguya yer vermemiştir ve vermiyor. Kıbrıslı Türklerin Londra’ya 1945 yıllarında göç ettikleri belirtiliyor” denilmekte, şu ifadelere yer verilmektedir:
“İngiltere’ye Kıbrıslı Türklerin göç süreci özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası başladığından, değerlendirilmesi ve unutulmaması, göç tarihi açısından önem taşımaktadır.”
Avrupa’nın ilk Türk derneği olan Londra Kıbrıs Türk Cemiyeti’nin 1951’de kurulduğunun belirtildiği kitapta, birkaç yıl önce yitirdiğimiz ünlü Kıbrıslı Türk ozan Osman Türkay’ın da bu konulara değindiği anımsatılıyor.
Kitapta, Kıbrıs Türk Cemiyeti’nin yıllar boyu ‘Toplumun Sesi’ dergisini yayınladığı, ayrıca İngilizce ‘Weekly Turkish News’ dergisinde İngiltere’de yaşayan Türklerin sorunlarına yer verdiği anlatılıyor.
Yazar, “Bu kitap Kıbrıs Türk Cemiyeti’nin uzun yıllar uluslararası ölçekte yapmış olduğu politik çalışmaların altını çizmek için değil, fakat 60 yıldır göç çerçevesinde ele alınan konuların önemini vurgulamak için hazırlanmıştır” diyor.
Kitapta Rauf Denktaş, Bülent Ecevit, Mümtaz Soysal, Osman Türkay, Talat Halman ve Oktay Akbal’ın görüşlerine yer verilirken şöyle deniliyor:
Rauf Denktaş’ın Nisan 2011’de Londra Kıbrıs Türk Cemiyeti hakkındaki yazısının bir bölümü şöyle:
“…O günlerde Londra’da yaşayan Türklerin problemleri arsında çocuklarının Türkçe eğitimi gelmekteydi. Sanırım ki bu konu hala önemini korumaktadır. Aynı zamanda Kıbrıs’ta Dış Türklerle ilgili bir masanın kurulmuş olmaması şikâyet mevzuu idi.
Askerlik sorunu da, birçok gencimizin Kıbrıs’ı ziyaretini engellemekteydi. Anladığım kadarı ile bu sorunlar, şöyle veya böyle, ele alınmışsa da kökten halledilmiş değiller.
Bunları halletmek her KKTC hükümetinin baştan gelen görevleri arasında olmalıdır. KKTC’ye gelip yerleşmek veya yatırım yapmak isteyenlere her kolaylık sağlanmalı; burada askerliğini yapmış olanlara ve Kıbrıs’ta evi barkı olduğu için hükümete vergi verenlere seçimlerde oy kullanma hakkı tanınmalıdır.”
Kitabın bir yerinde Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ercan Çitlioğlu’nun şu sözleri oldukça ilginç:
“Kimliklerini gururla bileklerine, kollarına kazıtarak yalnızca bedenleri değil, ruhlarına da işleten Kıbrıslı Türk gençlerin bu soylu ve onurlu davranışlarına, onlara yaşadıkları her yerde sahip çıkıp, yanlarında olduğumuzu duyurarak katılmamız, yerine getirilmesi gerekli bir ödev ve borç değil midir?”
Kitap o denli zengin içerikli ki, hangi bölümünü buraya almakta tereddüt ettik.
Altmış yıllık bir göç olayını ve karşılaşılan sorunları dile getiren kitap, önemli bir kaynak. Tavsiye ederiz.