Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Kasıt olduğunu tahmin etmiyoruz…

Bize göre büyük ihmalkarlıktır bu!

Kamuoyu bayram tatilinin kaç gün olacağını merakla beklerken devletin haber ajansı TAK sonunda müjdeyi verdi…

Hükümetin başı Başbakan olduğu için fotoğrafıyla birlikte!

Aman Allah’ın o nasıl bir fotoğraf öyle, şaştık kaldık doğrusu…

Başbakan Üstel’in hiç görmediğimiz fotoğrafı!

Aslında haber vatandaşa tatil müjdesi veriyor ama…

Fotoğraftaki Başbakan’ın en sinirli hali!

Elini uzatmış öne doğru belli ki birilerine kızıyor…

Yüzündeki ifadede ağzıyla kaşı birbirine karışmış durumda!

Böyle büyük hatalar başka yerde devletin ajansında olsa ne olur biliyor musunuz?

Bu hatayı yapan koltukta bir gün bile kalmaz…

Başta da dedik…

Basına servis edilen fotoğrafta bir kasıt aramıyoruz, bize göre çok küçük bir ihtimaldir bu!

Küçük diyoruz ama seçimlere birkaç gün kaldığı için çok da küçük olarak görmemek gerek…

Yine de iyi niyetli olmak istiyoruz!

Devletin haber ajansı eğer yine bu devletin başbakanının bir haberinde böyle kötü bir fotoğraf kullanıyorsa bunu görmemezlikten görmemek gerek…

En azından TAK yöneticileri konuyu masaya yatırmalı ve bunun hesabını sormalıdır!

Yok eğer küçük bir hatadır olur derlerse bu da kendi bilecekleri bir iş artık…

Belli ki birileri uyardı ve kısa bir süre sonra Başbakan’ın o çirkin fotoğrafı kaldırıldı…

Bize göre bu olay bile devletin hantallığının artık devletin ajansına bile sıçradığıdır!

Hep söyleriz, ajans bize göre ülkenin en iyi ve tecrübeli gazetecilerinin bir çatı altında toplandığı bir kurumdur…

Şimdiye kadar da tüm olumsuz şartlara rağmen başarılı bir gazetecilik ve habercilik örneği göstermiştir!

Ama büyük ihtimalle devletin ajansında bile bir boş vercilik, bananecilik ve ihmalkarlık halleridir bu…

Aksini düşünmek bile istemiyoruz!

Bir seçim öncesi sırf siyasi ihtiraslar nedeniyle siyaset için yapılan yayınlarda etik olmasa da bu tür fotoğraflar servis edilse de bu bizim için önemli bir değer olan Türk Ajansı Kıbrıs’a kesinlikle yakışmaz…

“Bu iş böyle gitmez…”

“Bugün sabah böbrek yetmezliği olan hastanın biri hastaneye gider. Doktor hastanın ilaçlarını yazar. Hasta eczaneden ilaçları almaya gittiğinde hiçbirinin olmadığını öğrenir. Bu ilaçları dışarıdan bir eczaneden almak en az 5000 TL’dir. Bu hasta sosyal yardımla geçinen bir hastadır.

Hasta çaresizdir. “Kime gideyim ne yapayım” diye çaresizlik içinde düşünürken yine asgari ücretle geçinen kızı devreye girer ve Sağlık Bakanlığına gider. Önce “toplantı var görüşemezsin” denir. Sonra hasta yakını “ya yetkili biriyle görüşürüm ya da basına gideceğim” diye olay çıkarınca yetkili biriyle görüştürülür. Yetkili kişi “reçetenizi imzalayım ilaç eczacılık dairesinden sizin için eczaneden alsınlar” der ve reçeteyi imzalar. Hasta yakını sorunu çözdüğünü düşünse de aslında derin bir üzüntü ve çaresizlik içindedir. Öyle ya; ya çözemeyen yüzlerce hastanın durumu ne olacak…

İlaç Ecza deposuna “annemin ilaçlarını nihayet alabileceğim umuduyla” varan hasta orada başka bir sürprizle karşılaşır. Oradaki yetkili hasta yakınına “ şimdi bu ilaçları alacak paramız yok. Siz reçetenizi bırakın para bulunca hangi eczanede ucuz bulabilirsek oradan alacağız” der.

Bu yazıyı yüreğim kan ağlayarak paylaşıyorum. Bireysel olarak da kimse hedefimde değil ama bilin ki sevgili dostlar bu iş bu şekilde gitmez. Hastaların tedavileri aksıyor. İnsanlar ölümle ve büyük bir çaresizlikle boğuşuyor.

Çözüm mü? Aylardır, hatta yıllardır Meclis kürsüsünden de söz aldığımız her ortamda da söylüyoruz. Aslında Dünya Sağlık Örgütü de söylüyor.

*Elbette önce ilaca ve tıbbi malzemeye yeterli bütçe ayıracaksınız.

*İhaleleri zamanında yapacaksınız, doğrudan alımlarla ilaç bütçenizi gereksiz harcamayacaksınız.

*Bulamadığınız ilaçlar varsa hekimlerle oturup Dünya Sağlık Örgütü önerileri çerçevesinde yeni ilaç protokolleri oluşturacaksınız.

İlaçları merkezlere eşit ve adil dağıtacaksınız ki; hastalar ordan oraya koşup ilaç aramasın.

Sözün özü BU İŞ BU ŞEKİLDE GİTMEZ…”

(Filiz BESİM)

Ankara Kulisleri…

Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu ile ilgili kararı netleşti

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP'deki 'değişim' tartışmalarını başlatan isim olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararının belli olduğu iddia edildi. Gazeteci Fikret Bila; Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'nun yerel seçimlerden önce istifa edip mega kenti AKP'ye teslim etmemesi, yeniden aday olması konusunda ısrarcı olduğu bilgisini paylaştı.

Cumhurbaşkanı seçimi sonrası Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) başlayan ‘değişim’ tartışmaları sürüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçimlerin hemen ardından yayımladığı videoyla 'değişim' fitilini ateşleyen ilk isim olmuştu.

Söz konusu çağrılara CHP Grup Başkanı Özgür Özel ve partiye geçen günlerde geri dönen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan gibi isimler de katılmıştı.

Son olarak Halk TV yazarı Fikret Bila, bu kapsamda Kılıçdaroğlu'nun önceki gün grup toplantısında yaptığı konuşmaya değindi.

"İMAMOĞLU'NA 'BİR KEZ DAHA ADAY OL' DEMİŞ OLDU"

Bila, CHP liderinin yalnızca İstanbul'un önemine dikkati çekmekle yetindiğini, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB'yi yeniden kazanmayı çok istediğine vurgu yaptıktan sonra kulislerden edindiği şu bilgileri paylaştı:

"Bu kısa değinmenin taşıdığı mesajın adresi İmamoğlu'ydu. Kılıçdaroğlu, İstanbul’un önemine vurgu yaparak İmamoğlu’na bir kez daha 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yeniden aday ol' demiş oldu. Kılıçdaroğlu’nun bu önerisini ikili görüşmesinde de İmamoğlu'na doğrudan söylediğini daha önce bu köşede ifade etmiştim.

Kılıçdaroğlu, parti yetkilileriyle görüşmelerini sürdürüyor. Önceki gün de Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile görüştü. Bugün il başkanlarıyla görüşecek. Belediye başkanlarıyla toplu bir görüşme yapması da gündemde.

Kılıçdaroğlu bu görüşmelerinde yerel seçimler ve CHP’nin kurultay çalışmalarıyla ilgili değerlendirmeler yapıyor."

'BU KONUDA KARARLI GÖRÜNÜYOR'

"Bu değerlendirmelerden Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu konusunda 'yerel seçimlerden önce istifa edip İstanbul’u AK Parti’ye teslim etmemesi, yeniden aday olması konusunda' ısrarcı olduğu anlaşılıyor" diyen Bila, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu bu konuda kararlı görünüyor.

CHP Lideri'nin, İmamoğlu’nun İstanbul'a yeniden aday olması, CHP’nin belediye meclisi çoğunluğunu da alacak şekilde bir seçim zaferi kazanmasının önceliği olduğunu parti yöneticileri ve belediye başkanlarıyla yaptığı görüşmelerde sık sık vurguladığı belirtiliyor.

İmamoğlu’nun eğer genel başkanlığa aday olmak istiyorsa bunu İstanbul’da yakalayacağı bir başarı üzerine kurmasının daha doğru olacağını ifade ettiği; böyle bir başarıdan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı meclis çoğunluğuna dayanarak İstanbul’da ilçe belediye başkanlarından birine bırakmasının en doğru yol olacağı görüşünü savunduğu da kaydediliyor.

MESAJ KUTUSU

Sayın Metin FEYZİOĞLU, bizim devlet erkanı trafik kazası geçiren polis memurunu medya ordusu ile ziyaret edip gövde gösterisi yaparken sizin sessiz ve sakin bir şekilde dünkü ziyaretiniz hem dikkatlerden kaçmadı hem de memnuniyetle karşılandı. Umanız kendilerine örnek teşkil edersiniz…

Sayın Alişan OŞAN, yayınlarımızdan sonra öğrenci burslarının bir ayının daha hesaplara yatırıldığını memnuniyetle öğrendik. Kalan bir aylık ödemeyi de fazla geciktirmeden yaparsanız hem velileri hem de öğrencileri fazlasıyla memnun etmiş olacaksınız…

Sayın Emrullah TURANLI, Yeni Ercan konusunda şimdiye kadar hiç duyulmamış, yazılıp çizilmemiş bir dosyanın hazırlanmaya başladığını biliyor muydunuz? Bu kez belgelerin yerlere saçılacağı ve büyük ses getireceği iddia ediliyor, şimdiden hazırlıkla olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Mine ATLI, ara seçimlere üç gün kala halen parti olarak destekleyeceğiniz adayı belirlememeniz, kamuoyuna bu konuda açıklama yapmamanız seçimleri boykot edeceğiniz algısı yaratmaya başladı. Bu arada önceki akşamki parti gecenizdeki coşkunun şimdiye kadar hiç görülmediği söyleniyor…

Sayın Mustafa YALINKAYA, Lefkoşa Türk Belediyesi ve dolayısıyla başkanı ile yaptığınız bazı yayınlar belediye çalışanlarının bir çoğu tarafından tepkiyle karşılanmaya başladı. Görüşleriniz sizin mi yoksa sendikanın mı görüşlerini yansıtıyor bunu da belirlemek gerek değil mi?

Sayın Sami ÖZUSLU, ara seçimler nedeniyle arşivler büyük titizlikle incelenip kamuoyuna servis edildiğine göre belli ki birilerini fena halde rahatsız etmiş durumdasınız. Anında cevap hakkınızı kullanmanız gerekebilir, haberiniz olsun istedik…

Sayın Fikri ATAOĞLU, ara seçimlerin hemen ardından partinizin ülke genelinde transfer atağı başlatacağı konuşulmaya başladı. Bu arada partinize katılacak olan bazı isimlerin dudak uçuklatacağı da iddia edilmeye başladı, teşkilat işleri başladı desenize…

Sayın Metin ATAN, bir bakan arkadaşı gelmiş geçmiş en kötü bakan olarak ilan edince ortalık biraz karıştı gibi geldi bize. Parti örgütlerinin pek yakında kapınıza dayanacağı ve kara çelenklerle donatacağı da söyleniyor, yaz tatiline çıkmayı düşünmez miydiniz?

Sayın Kudret ÖZERSAY, 25 Aralık ara seçimlerinin mimarı olarak gösterildiğinize göre partinizin seçim stratejisini de kamuoyuna açıklamanız istenmeye başlandı. Büyük ihtimalle boykot olarak gözükse de bunun da bir resmi açıklaması kesinlikle olmalıdır değil mi?

Sayın Fehmi GÜRDALLI, müdürü olduğunuz Türk Ajansı Kıbrıs’ta belli ki belki de sıcaklardan dolayı çalışanlarda bir gevşeme olduğu tahmin ediliyor. Bunun son örneği başbakanın dünkü fotoğrafıydı, küçük de olsa kurum olarak bir özür dilemek gerek değil mi?

Sayın Mehmet HARMANCI, özellikle Lefkoşa ve civarında oy deposu olarak görüldüğünüz için ara seçimlerde de sizinle görüşmek içtin bazı adayların sıraya girdiği söyleniyor. Kararınız seçim sonucunu etkileyecek etkiye sahip olabilir hadi bakalım hayırlısı…