Şimdiki eşimizi, arkadaşlarımızı, dostlarımızı kısacası hayatımızdaki herkesi, bir önceki nesil annelerimiz yetiştirdi. Şimdi sıra yeni nesil jenerasyonun yetiştirilmesinde. Bu noktada annelere büyük görev düşüyor. Farkındalıklı, mutlu, huzurlu, başarılı, sağlıklı yeni bir nesil yetiştirmeye hep birlikte niyet ediyoruz.
Sevgili Anneler, …
Büyük bir görev için seçildiniz. Göreviniz yeni nesil çocukları yetiştirmek. Bir çocuğun ihtiyacı olan manevi herşeyi ona sağlamak. Sizin çocuklarınız Tanrı’nın ışıkve sevgi dolu çocukları. Tıpkı sizin gibi. Sizin göreviniz Yaradanın saf sevgisiyle çocuklarınızı sevmeniz. Çocuklarınızı koşulsuz sevgiyle sevebiliyorsunuz. Bu görevin kutsal yanı koşulsuz sevebilmek. Koşulsuz sevme şansı ilk önce siz annelere verildi. Koşulsuz sevebildiğiniz için koşulsuz fedakarlıklar yapabiliyorsunuz. Bu kutsal görev sırasında sizden istenen kendinizi unutmamanız ve kendinize değer verip vakit ayırmanız. Bir çocuğun, korkuları dengede, farkındalıklı, bilgili ve empati kurabilen bir anneye ihtiyacı vardır. Çocuğunuz boş bir bardak, sizde sürahi olun. Eğer sürahide su yoksa bardağı dolduramazsınız. Anne olarak tam donanımlı değilseniz, çocuğunuza istenilen katkıyı koyamazsınız. Çocuğunuzu siz dünyaya getiriyorsunuz. Ama yanıldığınız nokta; çocuğunuzun size ait olduğudur.
Çocuğunuz sizin tarafınızdan dünyaya geliyor fakat o sizden bağımsız ayrı bir birey. Onunda duyguları, düşünceleri ve seçimleri olacaktır. Onu büyütür, yetiştirir ve eğitirsiniz. Ama duygularına, düşüncelerine ve seçimlerine karışmanız çatışmaya neden olur.
Sağlıklı bir çocuğun düşündüklerini özgürce söyleme, duygularını ifade etme ve seçimlerini içinden geldiği gibi yapma şansı olmalıdır. Bu şansı siz yaratmalısınız. Çocuğunuzu, çocuk olarak değilde farklı bir birey olarak görerek işe başlayabilirsiniz. Farklı bir birey olduğuna göre sizden farklı duyguları,düşünceleri ve seçimleride olacaktır. Bir elin beş parmağıda bir olmayacağı gibi çocuğunuzda sizinle aynı olmayacaktır. Çocuğunuz atalarınızdan öğrendiğiniz ve aslında size bile yanlış gelen kalıplar içine sokmanız çok büyük bir yanılgıdır. Tabii ki toplumun örf, adet, gelenek ve göreneklerini öğreteceksiniz. Sadece bunu yaparken önce kendi kalp süzgecinizden geçirmeniz gerekiyor. Bize öğretilen her bilgi doğru olmayabilir. Daha yeni bilgiler için adım atın. Kendi doğrularınızı çocuğunuza kabul ettiremeyeceğiniz gibi onun doğrularını da siz kabul etmek zorunda değilsiniz. Çocuğunuzu
sevin, sayın fakat endişe etmeyin. Endişe ve benzeri korkularınızla sadece çocuğunuza olumsuz katkı koyarsınız ve zaman içinde korktuğunuz birçok şeyin çocuğunuzun başına geldiğini görürsünüz. Sizden istenen çocuklarınızı olumlu, tam ve bütün bir şekilde topluma kazandırmanız.
Yeni nesil jenerasyonun sevgiyle ve farkındalıklarla yetiştirilmesini niyet ediyoruz.
Hepimiz aynı gemideyiz ve aynı yöne gidiyoruz… Birbirimizden sorumluyuz..
Sevgi ve Aşkla
Bülent Gardiyanoğlu
Sevgili Anneler, …
Büyük bir görev için seçildiniz. Göreviniz yeni nesil çocukları yetiştirmek. Bir çocuğun ihtiyacı olan manevi herşeyi ona sağlamak. Sizin çocuklarınız Tanrı’nın ışıkve sevgi dolu çocukları. Tıpkı sizin gibi. Sizin göreviniz Yaradanın saf sevgisiyle çocuklarınızı sevmeniz. Çocuklarınızı koşulsuz sevgiyle sevebiliyorsunuz. Bu görevin kutsal yanı koşulsuz sevebilmek. Koşulsuz sevme şansı ilk önce siz annelere verildi. Koşulsuz sevebildiğiniz için koşulsuz fedakarlıklar yapabiliyorsunuz. Bu kutsal görev sırasında sizden istenen kendinizi unutmamanız ve kendinize değer verip vakit ayırmanız. Bir çocuğun, korkuları dengede, farkındalıklı, bilgili ve empati kurabilen bir anneye ihtiyacı vardır. Çocuğunuz boş bir bardak, sizde sürahi olun. Eğer sürahide su yoksa bardağı dolduramazsınız. Anne olarak tam donanımlı değilseniz, çocuğunuza istenilen katkıyı koyamazsınız. Çocuğunuzu siz dünyaya getiriyorsunuz. Ama yanıldığınız nokta; çocuğunuzun size ait olduğudur.
Çocuğunuz sizin tarafınızdan dünyaya geliyor fakat o sizden bağımsız ayrı bir birey. Onunda duyguları, düşünceleri ve seçimleri olacaktır. Onu büyütür, yetiştirir ve eğitirsiniz. Ama duygularına, düşüncelerine ve seçimlerine karışmanız çatışmaya neden olur.
Sağlıklı bir çocuğun düşündüklerini özgürce söyleme, duygularını ifade etme ve seçimlerini içinden geldiği gibi yapma şansı olmalıdır. Bu şansı siz yaratmalısınız. Çocuğunuzu, çocuk olarak değilde farklı bir birey olarak görerek işe başlayabilirsiniz. Farklı bir birey olduğuna göre sizden farklı duyguları,düşünceleri ve seçimleride olacaktır. Bir elin beş parmağıda bir olmayacağı gibi çocuğunuzda sizinle aynı olmayacaktır. Çocuğunuz atalarınızdan öğrendiğiniz ve aslında size bile yanlış gelen kalıplar içine sokmanız çok büyük bir yanılgıdır. Tabii ki toplumun örf, adet, gelenek ve göreneklerini öğreteceksiniz. Sadece bunu yaparken önce kendi kalp süzgecinizden geçirmeniz gerekiyor. Bize öğretilen her bilgi doğru olmayabilir. Daha yeni bilgiler için adım atın. Kendi doğrularınızı çocuğunuza kabul ettiremeyeceğiniz gibi onun doğrularını da siz kabul etmek zorunda değilsiniz. Çocuğunuzu
sevin, sayın fakat endişe etmeyin. Endişe ve benzeri korkularınızla sadece çocuğunuza olumsuz katkı koyarsınız ve zaman içinde korktuğunuz birçok şeyin çocuğunuzun başına geldiğini görürsünüz. Sizden istenen çocuklarınızı olumlu, tam ve bütün bir şekilde topluma kazandırmanız.
Yeni nesil jenerasyonun sevgiyle ve farkındalıklarla yetiştirilmesini niyet ediyoruz.
Hepimiz aynı gemideyiz ve aynı yöne gidiyoruz… Birbirimizden sorumluyuz..
Sevgi ve Aşkla
Bülent Gardiyanoğlu