Levent Özadam - Mesaj Kutusu
leventozadam@gmail.com
Bu yazının başlığını koymak için çok zorlandık…
Çünkü yazılarımızda o kadar çok sorunları dile getiren yazılar yazıp başlıklar attık ki artık bizde bıktık usandık!
Onun içindir bir okurun bize gönderdiği kendi deyimiyle terapi yazısı da olan şikayette geçen 4 kelimeyi başlık olarak uygun gördük…
Dikkat edin lütfen okuyucu terapi yazısı diyor!
Aslında tüm ülke insanının ruh halini temsil ediyor…
Vatandaş umudunu kesmiş durumda!
Önce o çok anlamlı yazıyı paylaşalım:
“Sayın Levent bey,
Tüm dünyada ülkenin sorunlarını çözme iddiasıyla hükümet etmek için halkın karşısına çıkan siyasi partiler, hükümet olduktan sonra eğer vaatlerinde dürüstseler sözlerini yerine getirmek için çabalarlar. Normal olan budur.
Bizim ülkede sorunu çözme iddiası ve vaadi olmadığı gibi hükümet olanlar, var olan sistemi de bozarlar.
Nasıl mı ?
Hemen bir örnek vereyim.
Ön izinle adaya gelmiş bir işçiye çalışma izni çıkarma süresi adaya giriş yaptıktan sonra bir aydır.
Bu bir ay içinde sağlık işlemlerinin de yapılması gerekiyor ki çalışma izni prosedürü tamamlansın.
Ama maalesef sağlık bakanlığımızın beceriksizliği yüzünden tamamlanamıyor.
Çünkü PPD aşısı yok.
Verem hastası olup olmadığını anlamak için işçilere yapılan bu aşıyla 3 gün içinde deride olabilecek belirtilere göre teşhis koyuluyor.
Sağlık Bakanlığının önerisi devlet hastanesinde röntgen çekilmesi. İlk bakışta çözüm bulundu gibi gelse de çözüm değil çünkü size 2 ay sonrasına röntgen randevusu veriliyor.
Vatandaş devlet eliyle cezalı duruma düşüyor.
Çünkü personellerin PPD aşısından kaynaklanan sorunlardan dolayı geç de olsa çalışma izni çıkarılsa bile personelin çalışma izni sistemde gözükmediğinden dolayı yine cezalı durumdan kurtulamıyor.
Aşının olmaması skandal.
Sistemin aksamaması için çözüm bulunamaması ise beceriksizlik. İşin ehli olmayanları bu koltuklara oturtursanız bundan öteye gidemezsiniz.
Nasıl çözüm bulanabilir;
1- İşverenlere taahhüt imzalatılır. Aşı geldiğinde işçilere yapılacak ve sonuç pozitif çıkarsa çalışma izni iptal edilecek. Veya işveren taahhüdünü yerine getirmezse çalışma izni yine iptal edilecek.
2- Devlet dışında özel hastanelerden de röntgen istenir.
3- Çalışanın geleceği ülkeden devlet hastanesi raporu getirmesi istenebilir.
…
Levent bey, bu yazılar sonuç versin diye değil patlamamak için bir nevi kendimize terapi diye yazılır.
Siz defalarca yazıyorsunuz, bu ve benzeri konularla ilgili, hiç bir değişiklik olmuyor maalesef.
Bu yazıdan da ümidimiz yok sadece terapi maksatlı bir yazı bu.
O yüzden bizden bir b… olmaz diyerek yazımı sonlandırıyorum…”
…
Yukarıdaki şikayet yazısı bünyesinde yüzlerce çalışanı olan bir kurumun en üst makamından geldi…
Tam anlamıyla rezaletin ta kendisi!
Ülkede on binlerle yabancı çalışan var, bunlar her yıl çalışma izinlerini uzatmak zorundalar…
Çalışma izinlerinin uzatılması için de sağlık kontrolünden geçmek zorundalar!
Akciğer filmi en önemlisi…
Ama ülke hastanelerinde yeteri kadar röntgen cihazı yok!
Haliyle hastaneler çalışanlara 2 ay sonraya randevu veriyor…
Oysa çalışma izinlerinin süresi geçtikten bir ay sonra yenisi çıkarılması gerekiyor!
Yani bu da demektir ki yeterli süre olmadığı için çalışma izinleri zamanında yenilenmeyip işçiler kaçak duruma düşecekler…
Bu sıkıntı şu sıralar sadece turizm sektöründe değil tüm sektörlerde yaşanmaya başladı, işletmeler ne yapacaklarını bilemiyorlar!
Ruh hallerini sormaya bile gerek yok…
…
Sahi ülkede, hem de bir turizm ülkesinde sorunlar bu kadar diz boyu olmuşken bizim devlet erkanı ne yapıyor?
Çoğu normal olarak yaz tatilinde olabilir…
Olsunlar itirazımız yok ama kangren haline dönüşen sorunlara kim çare üretecek?
Lütfen buna da cevap versinler!
Cumhurbaşkanı da dahil…
Başbakan, Sağlık ve Çalışma Bakanı başta olmak üzere diğer tüm bakanların bu ülkedeki görevleri nedir?
Sadece o oturdukları makamları doldurmak ve korumak mı?
Hemen her kesimde yaşanan krizler nedeniyle çıldırma noktasına geldi…
Bunları sadece seyretmekle yetineceklerse de o koltukları bir zahmet boşaltıp, işin ehlilerine bıraksınlar!
En azından vatandaş için bir umut kapısı olur belki…
…
Ganimet…
“Ganimet zehrini tatmış bir toplum, panzehiri içirmedikçe uyanamaz.
Ganimet,
Sadece 1974'de Rum'lardan kalanlar değil;
1974'den sonra kurulan düzende, TC toplum mühendisleri tarafından organize edilen ve Hükümet ile Sendikalar arasında kurulan ilişkilerle "HAKLAR" adı altında dağıtılan devlet kaynakları da bir tür ganimettir.
Ama,
Geniş bir kesime, haksız kazanç sağlayan bu düzenle elde edilenler, masum halka KAZANILMIŞ HAKLAR" diye takdim edilmekte ve çeşitli vesilelerle devam ettirilmektedir.
Adına kazanılmış haklar denen Devleti soyan bu düzenden "her ay sonu yüklü çekler alan" bu kesim, uyur gibi yaparak ve de mücadele edermiş gibi davranarak düzeni devam ettirmekten mutludur ve uyur gibi yapmaya ve masum halkı da uyutmaya devam etmektedir.
Mesele bunu anlayabilmektir, halk bunu anladığı gün, şayet anlarsa tabii, uyanacak ve kurtuluş mücadelesi başlatacaktır.
Aksi,
Kıbrıslı Türk'ler, taşınan kat kat fazla yeni yerleşikler içerisinde,
Yok olup gidecektir.”
(Ülker FAHRİ)
…
MESAJ KUTUSU
Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, devlet hastanelerinde PPD aşısı olmaması ve tabi ki rontgen cihazı yetersizliği tamamen sizin sorumluluğunuzun altındadır. Önlem alınmazsa binlerce çalışan çalışma izni alamayacağı için kaçak duruma düşeceğinden umarız konuyu hükümetin gündemine getirmeyi ihmal etmezsiniz!
…
Sayın Hasan TAÇOY, bugünkü yazı konumuz size de çok yakından ilgilendirdiğinden işçilerin çalışma izinleri konusunda pratik bir çare üretmeniz şart olmuştur. Devletin eksiklik ve ihmalleri ekmek parası derdinde olanlara kesinlikle fatura edilemez, devlet varsa eğer kendisini göstersin artık!
…
Sayın Emrullah TURANLI, Büyükelçi Feyzioğlu Ercan’ın açılması konusunda neredeyse herkese teşekkür ederken sizi listeye dahil etmemesi hayli manidar oldu değil mi? Bakalım kara kaplıda daha neler neler var da biz bilmiyoruz!
…
Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, ilk evim projesinde hak sahibi olamayanlar şimdi de ülke genelinde başlatılacak olan sosyal konut projelerini 4 gözle beklemeye başladılar. Meraklı kesimin en azından merakını gidermek için ayrıntılı bir açıklama yapılmasını beklediklerini belirtiyorlar…
…
Sayın Fikri ATAOĞLU, alçak orman arazilerinin yatırımcıya açılması konusundaki açıklamanız hükümete mensup bazı bakan ve vekilleri de rahatsız etti diye duyduk. Bu arada otellerle çalışan yabancıların çalışma izinlerinin yenilenmesi konusunda yaşanan sıkıntılar sizi de bir hayli ilgilendiriyor, umarız ilgisiz kalmazsınız!
…
Sayın Ünal ÜSTEL, maksatlı maksatsız yayın ve söylentilere kulaklarınızı tıkayıp ülkenin gerçek sorunlarına ağırlık vermeniz elzem hale geldi. Bu ülkenin yabancı çalışanları izinlerini uzatmakta zorlanıyorsa hükümet çare müessesidir, görevini de yerine getirmek zorundadır…
…
Sayın Asım AKANSOY, CTP’nin sine-i millet düşüncesi olmadığını kesin bir dille açıklamanız birçok vekilinizin de derin nefes almasını sağladı. Yine de partinin bir kesimi hala sokağa inme düşüncesinden yanalar ama şimdilik azınlık görülüyorlar!..
…
Sayın Deren OYGAR, Dünya Sağlık Örgütü önemli bir uyarıda bulunarak 2 çok tehlikeli yeni virüsün daha peydahlandığını açıkladı. DSÖ’nün açıklamaları biz de değer bulup önlem alınıyor mu? Yoksa hele bir gelsin de icabına bakarız diye sallamıyoruz mu?..
…
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, takımınızın 5 yıldız müracaatı kabul görmeyince sırf protesto olsun diye bundan böyle maçlara yıldızsız formalarla çıkma kararı alınmış. 5 Yıldız diye direnirken mevcut 3 yıldız da gittiğine göre moraller sıfır desenize…
…
Sayın Aykut HOCANIN, DAÜ’de işlerin ters gitmesi konusunda muhalif gruplar tüm sorumluluğu sizin üzerinize yükleme gayreti içine girdiler. İyi de bu olayın siyasi boyutunu ve alınan yanlış kararları kim kamuoyuna açıklayacak bu konuda bir fikriniz var mı?
…
Sayın Dimağ ÇAĞINER, turizm işletmelerinde çalışanlar çalışma izinleri konusunda yetersiz sağlık araç gereçleri nedeniyle kaçak doruma düşme tehlikesi yaşamaya başladılar. Otelciler Birliği olarak konuyu hükümetin önüne getirerek önlem almanız konusunda mesajlarınız gelmeye başladı…
…