BORCUN KÖLESİ OLMAK (1)



 
Para, borçtan yaratılmıştır. İnsanlar borç içindeyken ne yaparlar? Bu borcu geri ödeyebilmek ve çalışabilmek için boyun eğerler. Fakat para sadece borçtan yaratılabiliyorsa, toplum nasıl borçtan kurtulabilir? Maalesef kurtulamaz. Zaten meselede budur.

 
Mal varlığını kaybetme korkusu, birikimlerini elinde tutma çabası, sistemin doğasında olan enflasyon ve kaçınılmaz olarak ortaya çıkan borç, yaşadığımız sistemin su yolu gibidir.

 
Para sistemi aslında geri ödenemeyecek faizlerden yaratılmıştır. Piramidin tepesindeki para baronlarına kar sağlatan milyonlarca borçlu insan vardır. Döner döner ayni noktaya gelecek şekilde borcun peşinde koşarız.

 
Kötüleşen hayat şartları, gerileyen ekonomik durum ve alım gücümüzün sürekli aşağılara düşmesi neticesinde “borç” ile tanışmanız kaçınılmaz olumaktadır. Bunun yanında özenti, lüks tüketim isteği ve tutarsız harcamalar da bizi borç isimli arkadaşla tanıştırmaktadır.

 
Ülkemizdeki borçlu insan sayısı hiç olmadığı kadar yüksek rakamlara ulaşmıştır. Borçlu insanlara sorulacak olursa, günün sonunda gerçekten kimin için çalışıyorsunuz acaba? Bu sorunun cevabı tabi ki “Bankalar” olacaktır.

 
Unutmayın, bankadan yaratılan para her zaman bankaya geri döner. Onlar, destekledikleri şirketler ve hükümetler vasıtasıyla sizin gerçek efendilerinizdir. Eski zamanlardan bildiğimiz o fiziki kölelik, en azından insanlara barınma ve yemek vermeyi gerektirirdi. Bugünkü ekonomik kölelik ise, insanların kendi karınlarını doyurmalarını ve kendi evleri olmasını gerektirmektedir. Ev mi istiyorsun gidip borçlanmadan bunu başaramazsınız.

 
 Borç toplumları fethetmek ve köleleştirmek için kullanılan bir silahtır ve faiz de onun birinci cephanesidir.

 
Bir ülkeyi ele geçirmek temelde basit bir şeydir. En eski bilinen örneği, askeri güçle oraya girip ülkeyi yakıp yıktıktan sonra halkı da şiddet yoluyla köleleştirirmektir. Herkesi şiddetle köle yapar, kendiniz için çalıştırırsınız. Ancak bunun da sakıncalı tarafları vardır. Ayrıca durmadan baş kaldırmakla uğraşmak zorunda kalır ve bütün nefretin de hedefi olursunuz.

 
Son yüzyılda kurulan ekonomik sistem, yaşayanları en kısa zamanda paraya bağımlı yapmakta, hep daha fazla paraya muhtaç olduklarını sağlayacak ortamlar yaratmakta ve neticede bizleri borca köle olmuş insana çevirmektedir. Bu olayı sizlere aşamalı olarak anlatmak isterim:

 
(Yarın devam edecektir)
 
 


AV. BARIŞ MAMALI