Bu gidişat, gidişat değil!
Bakanlar Kurulu dün Başbakan Özkan Yorgancıoğlu başkanlığında gerçekleştirdiği bakanlar kurulu toplantısı dört saat sürdü. Toplantı sonrasında ise son birkaç bakanlar kurulu toplantısında olduğu gibi basına açıklama yapılmadı.
Şeffaflıktan bahsedenlerin 4 saati aşkın yaptıkları toplantıdan sonra tek kelime etmemesi oldukça manidar. Üstelik bu ilk de değil! Ne konuşuldu? Ne kararlar alındı? Kamuoyunun bilgisine getirilmedi.
Yaşananlar bununla da kalmadı. Bakanlar kurulu öncesi vatandaşlıklar konusu Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na soruldu. Başbakanın soru üzerine Hataylılar Derneğini hedef alan açıklamalarına Dernekten aynı sertlikte cevap geldi. İşte Hataylılar Derneği Başkanı Zaroğlu’nun o açıklaması;
“Bugün gerçekleştirilen bakanlar kurulu toplantısının ardından sayın başbakanımızın vatandaşlık hususunda yapmış olduğu açıklamayı hayretle karşılamış bulunuyoruz. Onaylanmış ve tüm işlemleri bitmiş devamı hukuksal bir gereklilik olan vatandaşlıkların anayasamıza aykırı bir şekilde durdurulduğu iddiamıza karşılık sn başbakanımızın bu asılsız bir iddiadır demesi ve ardından vatandaşlık işlemlerinin durdurulmadığını askıya alındığını söylemesi kendi kendi ile çelişen abestle iştigal bir durumdur. Aynı konuşma içerisinde Hataylılar kültür dayanışma derneğine ithafen ‘’hükümet iradesi ile ilgili bir derneğin müdahil olması doğal değildir’’ demiştir.
Kendilerine hatırlatmak isteriz ki, Geçmiş iktidar döneminde alınmış bir çok hükümet tasarrufuna karşı başkanı bulunduğu parti yetkilileri sivil toplum örgütlerinin her türlü eyleminde bizzat destek vermiş ve rol oynamışlardır.
Demokrasiye inandıklarını ve sosyalist olduklarını iddia eden iktidar partisinin genel başkanı ve sevgili başbakanımız sivil toplum örgütlerinin hükümet icraatlarına tepki koymaması gerektiğini iddia ederken aslında demokrasiye olan inançsızlığını göstermektedir
Hataylılar kültür ve dayanışma derneği 3 Mayıs 2002 yılında kurulmuş bu ülkenin en büyük ve en köklü sivil toplum örgütlerinden birisidir 8058 kayıtlı üyesi bulunmakla beraber KKTC de yaşayan yaklaşık 15 bin
KKTC vatandaşı ve bir o kadar sayıda bu ülkeye katma değer koyan çalışma izinli Hatay doğumlu olan insanları temsil eden bir kurumdur.
Biz Hataylılar Kültür Dayanışma Derneği olarak, sayın başbakana Kendi partililerince kaçıncı sırada, kaç tercihle vekil seçildiğini ve KKTC devletinde başbakanlık görevini yürüttüklerini bir kez daha sorgulamalarında yarar görüyoruz”
Şimdi konunun bu halleri gelmesi hiç hoş değil, Bertan Başkan belki öfkesinde kaklıdır ama tepkisi de bu kadar sert olmamalıydı. Ama Başbakanında işi yokuşu sürmesi onları tahrik etmesi de bir o kadar sorgulanmalı. Daha 100 günü bile dolmamış bir hükümetin hem kendi içinde hem sivil toplum örgütleri ile kavgaya tutuşması gelecek açısından son derece kaygı ve endişe verici bir durumdur.
Uzlaşı ve anlayışın biran önce hakim olmasını bekliyoruz. Bakanlar kurulunun toplantılarının kamu oyu ile paylaşılması, mevcut sıkıntıların sivil toplum örgüleri ile uzlaşılarak çözümlenmesi toplumun en büyük beklentisidir.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun hem parti içinde hem de başta Türkiye ile ilişkilerde yaşadığı gerginlikleri biran önce gidermesi gerekiyor. Zira gerilen bu ilişkiler önümüzdeki süreçte işleri içinden çıkılamaz bir hale sokabilir.
Zam Şampiyonu
Dün Levent Özadam köşesinde CTP’li belediyelere ilişkin son günlerde çıkan olumsuzlukları ele almış. Ancak o yazısında Gönyeli Belediyesinden örnek vermeyi unutmuş. Biz tamamlayalım, Gönyeli Belediye başkanı kendi kendine aldığı bir kararla 3 aylığına sulara zam yapma kararı aldı. Ancak bu kararı İçişleri Bakanlığının onayına sunmadı. Vatandaş alınan vergilerle ilgili yapılan tüzük değişiklikleri önce mevzuat gereği önce İçişleri Bakanlığına oradan da Bakanlar kurulun onayına sunulması gerekiyor. Ama gelin görün ki söz konusu Gönyeli Cumhuriyeti olunca yasa masa hikaye…
Tasarrufçu bakan görün
Yeni müdürüler yeni müşavirler yaratma usta olan CTP’nin ekonomiden anlayan tek ismi konumundaki Maliye Bakanı Zeren Mungan 2002’den bu yana Lefkoşa Vergi Dairesi Amirliği görevini başarı ile yürüten Mustafa Sertçeliği bu görevden aldı. Elbette bir bakan bürokratlarını seçmekte özgürdür. Ancak 2002’den beri görevini başarı ile yerine getiren ve konusunda uzman olan bir amiri neden görevden alır? Cevap verebilene aşk olsun!
Mehmet Ali TALAT: Sizin mahalledeki ağaçların dalları yola kadar uzandığı için sabah saatlerinde trafik sıkışıyormuş. Komşulardan şikayetler gelmeye başladığına göre bir ara budatmakta fayda var.
Özdil NAMİ: Cumhurbaşkanlığı Sarayında Cumhurbaşkanı Eroğlu ile hararetli bir konuşma gerçekleştirdiğiniz kulaktan kulağa yayılmaya başladı.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Parti içindeki toparlanma sürecinde herkes sizden bir adım bekliyor. Bu süreçte yıkıcı değil yapıcı olmak lazım değil mi?
Barış TİLKİ: Sizin mekânda oynanan tavla maçları için artık yeni kurallar gelmiş. Artık bazı oyuncuları 5-0 gibi sonuçlarla yenmek ikinci bir emre kadar yasaklanmış.
Kamil KAYRAL: Üniversitelerle yürüttüğünüz ikili iyi ilişkiler yavaş yavaş meyvelerini vermeye başladı. İlk kez bir kamunun iyileşmesi için arka arkaya olumlu adımlar atılıyor.
Nejdet KIRGIN: Dün tavlada Hakan Fellahoğlu’na 14-0 gibi tarihi bir skorla yenildikten sonra artık tavla oynamaya tövbe etmişsiniz. Bizce son derece isabetli bir karar almışsınız.
Olgun AMCAOĞLU: Büyük av öncesi son keşifleri yapmışsınız. Ancak ben öyle bir yer buldum ki turaçlar keklikler tavşanlar üst üste geçiyor. Yetiştirebilene aşk olsun yani.
Rasıh REŞAT: Gazete kapandıktan sonra sizi günde 100 kez arayan siyasetçiler artık telefonlarınızı aramaz olmuş. Neyse bugünlerde geçecek sonra da siz onların telefonlarını açmasızsınız olur biter.
Adnan ERASLAN: İnsan Güzelyurt’tan Başkente gelirken hiç eli boş gelir mi? Sendikacılık günleriniz de bile bu kadar cimri olmamıştınız hiç siz.
Afet ÖZCAFER: Büyük geçmiş olsun, göze gelmişsiniz ve ayağınızı burkmuşsunuz. Ve sırf bu yüzden bugün gideceğiniz İstanbul seyahatinizi ertelemek zorunda kalmışsınız.
Gürdal ÇUVALCIOĞLU: Kış geliyor, elektriğe yapılan zamlar malum, bu yıl bol bol gazlı soba getirmekte fayda var. Zira vatandaş bu kışı soba karşısında geçirecek bu gidişle.
Yakup KILGÖZ: Dün sabah küçük bir kaza geçirmişsiniz. Bir ara zeytin dalı ile tütsülenmekte fayda var. Zira sizde bu sıralar çok göze geldiniz.
Zilha MENET: Emekliliğin tadını doyasıya çıkartmak için yurt dışında olan kızınızı da adaya getirtmişsiniz. Şimdi ana kız artık bol bol gezersiniz.
Mustafa SERÇELİK: Sizin gibi değerli bir uzmanı görevden alanlar zaten kendi sonlarını da şimdiden hazırlıyorlardır. Lefkoşa esnafı bakalım bu karara nasıl bir tepki verecek.
Yalçın KOÇYİĞİT: Girne Belediyesi temizlik şubesi ekiplerini çöpleri yere dökerken görüntülemişsininiz. Görüntüler internette tıklanma rekorları kırıyormuş şimdilerde.
Hakan Efe YILDIRIM: Dalamanlı gene kayıplara karıştın, nerelerdesin? Ara sıra ses verde nerede olduğunu bilelim.
Mustafa GÖKMEN: Derin bir sessizliğe gömüldünüz, seçimlerden sonra sizden hiçbir haber alamadık, sağlık sıhattesinizdir inşallah.
Ejder ASLANBABA: İskele Belediye başkanlığı için bağımsız aday olmak için çalışmalara başlamışsınız. Bu arada köy gezilerini de sıklaştırmışsınız.
Dr. Nuri GÖKŞİN: Geçen gün sabahtan akşama kadar deniz kenarında durmuşsunuz ama eve geldiğinizde kova boşmuş. Sizin gibi usta balıkçı nasıl olurda eli boş döner denizden anlamış değiliz.
Kansu AKSU: KKTC Hentbol Federasyonu yönetim kurulu üyeliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Son günlerde hem spor yapmaya hem de yönetmeye merak saldın hadi hayırlısı.
Savun GÖKSU: Saç ektirmek için karar almışsınız. Siz saçları boş verin biraz kilo vermeye bakın. Zira kafanızdaki saçlar size yeterde artar bile.
GÜNÜN SÖZÜ
“5 Kasım’da Zürih’e giderek toplantımızı yapacağız. Oradan çıkacak olan taslak metni ülkede tartıştırarak, son olarak da Genel Kurulun onayına sunacağız. Nihai kararı da kulüplerimiz verecektir, çünkü Futbol Federasyonunun esas sahibi kulüplerdir”
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu
BİZİM TEMEL
Temel babasına sorar. - Babacuğum gözünde benim değerum nedu? Babası cevaplar: - Dünyalar kadar uşağum. Temel çok sevinir ve tekrar sorar: - Peçi Dünya'nun değeru nedu? Baba cevap verir: - Beş para etmez.