Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Cadılar Bayramı'nın ülkemizde bu denli coşkulu kutlanmasını filan eleştirmeyeceğim…

Çünkü eleştirdik mi en fazla tepki esnaftan geliyor!

Eğlence yerlerinden…

Barlardan!

Sözde bayram dolayısıyla giysi satan işletmelerden…

Çünkü olay tamamen ticari boyutlara geldi!

Gençlerin eğlencesi filan değil konu…

Birileri bu işten para kazanacak!

Onlara göre böyle günlere ihtiyaç var…

Vatandaş daha fazla tüketsin daha fazla harca yapsın!

Aileler de zaten öyle yapıyor, birçoğu karşı olmasına rağmen…

Çünkü bu gençler için ciddi bir gelenek haline geldi!

Okullara kadar girdi…

Dersler iptal ediliyor, çocuklar kendi aralarında ilginç giysiler de coşkulu sözde bayram kutlaması yapıyor!

Gündüz okulda akşam da kalabalık caddelerde…

Alkol su gibi tüketiliyor!

Tabi ki tüketilsin, esnaf biraz olsun nefes alsın…

Çünkü biz toplum olarak artık her şeyi bir yana bıraktık para kazanma derdine düştük!

Para kazanılsın da nasıl kazanılırsa kazanılsın…

Başka ülkelerin gelenekleri bunun için iyi bir fırsat!

Zaten şu pek akıllı cep telefonları çıktı gençler hatta çocuklar sosyal hayattan kopmadı mı?

Onların hiç suçu yok ki…

Anasından babasından ne görüyorsa onu yapıyor!

Bir eve misafirliğe gidiyorsunuz herkesin elinde bir telefon, kendi dünyasında…

Bir yerde yemek yiyorsunuz masalar elleri telefon dolu insanlarla dolu!

Bir toplantıya katılıyorsunuz, sözde konuşanı dinliyorsunuz…

Alakası bile yok çünkü herkesin elinde bir telefon sosyal medyayı takip ediyor!

Kim ne demiş, kiminle kapışmış, hangi resmi paylaşmış…

Çocuk anasından babasından gördüğünü yapmayacak da kitap mı okuyacak!

Hani derler ya ağaç yaş iken eğilir, ne güzel söylemiş bunu kim söylemişse yıllar önce…

Bu konuda çok sevdiğim bir söz daha var aslında;

Elma çürükse kabahat ağaçtadır, diye!

Herkes artık bunu nereye çekerse çeksin, isterse kızsın eleştirsin…

Doğru söze ne denir ki!

…

Tamam Cadılar Bayramı kabul ettik artık…

Ama asıl merak ettiğimiz başka bir konu var ki bize göre hayati önem taşıyor…

Bu ülkede Kitap Bayramı diye bir şey var mı?

Hem de devletin desteklediği…

Devlet politikası haline getirilen bir kitap okuma bayramı ya da etkinliği!

Cılız birkaç tane oluyor ama o da göstermelik…

Dostlar alışverişte görsün diye!

Bu satırları okuyanlara bir soru soralım;

En son ne zaman bir kitap okudunuz, diye?

Ya da hiç okudunuz mu?

Ya da çocuğunuza aldığınız o pahalı pek akıllı telefonlara para harcamaktan çekinmezken bir iki kitap hediye almayı düşündünüz mü?

Eminiz ki çoğunluğun cevabı olumsuz olacaktır…

Çünkü bu ülkede kitap alışkanlığı hızla azalıyor ve ileride bunun en büyük ceremesini çocuklarımız, gençlerimiz çekecek!

Cadılar Bayramına tamam, artık her yıl bu gün geldiği zamanki gibi eleştirmeyeceğiz…

Ama ha keşke…

Bu ülkede Cadılar Bayramı gibi bir de coşkuyla kutlanan bir de Kitap Bayramı olsa ve kutlansa!

Fena mı olurdu yani?

Sonuçta tüm memleketin cadılar bayramı kutlu olsun...

Bakalım gidilen yol bizi nerelere çıkaracak artık!

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Cafer GÜRCAFER, devletin deprem riski olan bina ve okullarda ilgisizliğini bir nebze anlarız ancak, otorite olarak sizin de bu konuda yavaş hareket etmeniz ve baskı uygulamamanız nedeniyle bu günlere kadar geldik. Allah vere de şu sıralar bir afet yaşanmasın ki acı gerçeklerle yüzleşmeyelim, sonumuz felaket ötesi olur...

...

Sayın Ali ÖZGÖÇMEN, Ebeler ve Hemşireler Birliği olarak madem ki özel hastanelerde hemşire kıyımları yaşanmaya başladı bunu geçiştirmeyip de isim de vererek deşifre etmeniz daha uygun olmaz mıydı? Birçoğunun asgari ücretin rakamlara çalıştırıldığı yönündeki iddialar soruşturmaya değmez mi?

...

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, eğitim ve okullarda sorunlar yoğunlaşırken şimdi de vatandaş 25 yıl önce yanan Devlet Tiyatro binasının ne zaman bitirileceğine dair sorular göndermeye başladı. Bu konuda unutmamak gerekir ki sizin verilmiş sözleriniz arşivlerde duruyor değil mi?

...

Sayın Bertan ZAROĞLU, uzun bir dinlenme süresinden sonra yeni bir oluşum için düğmeye basıp ziyaretlere başladığınız gözlemleniyormuş. Bunun için zaman ve zemin çok uygun bir daha böyle bir fırsat ele geçiremeyebilirsiniz. Bu arada TC kökenlilerde bu konuda bir hareketlilik gözleniyormuş, hadi bakalım hayırlara vesile olsun...

...

Sayın Sabahattin İSMAİL, gazete yayın yönetmeninizin görevinden ayrılmasından sonra sizin de bugünden itibaren yazılara son verme kararırınız medyada etik ve uygun bir davranış olarak ses getirdi. Zaten gazetelerin tirajı hızla düşerken sosyal medyada eminiz ki yazılarınız çok daha fazla etkili olacaktır...

...

Sayın Serdar DENKTAŞ, CTP’nin düzenlediği yürüyüş eyleminde ön sıralarda yer alınca şimdi de ilk seçimlerde CTP adayı olacağınız yönünde söylentiler yayılmaya başladı. Konuyla ilgili kamuoyuna net ve kesin bilgiler aktarırsanız en azından yanlış ve kasıtlı yorumların da önüne geçmiş olursunuz...

...

Sayın Fide KÜRŞAT, ülkede yoğun bir şekilde arazi satışları yaşanırken bazı partiliniz olan avukatların da bu konuda aracılık yaptığını biliyor muydunuz? Ne yazık ki artık paranın dini imanı olmadığı bir süreç yaşıyoruz ve bunun de kesinlikle geri dönüşü yok...

...

Sayın İrfan Tansel DEMİR, mesajınız bize ulaştı teşekkür ederiz. Demek ki bundan sonra icraatlarını daha sıkı bir markaja alacağız ve ciddi bir denetim mekanizması oluşturarak bunları kamuoyuyla paylaşacağız demektir, sağlam basmanızı öneririz!..

...

Sayın Sibel SİBER, hem siyasilerden hem de kamuoyundan kelepçe konusundaki destekleriniz devam ediyor. Eğer size kelepçe takılmasaydı konuyu kimse gündeme getirmeyecek ve skandal devam edecekti. Tekrardan gelmiş geçmiş olsun!

...

Sayın Menteş ÖZSAKİN, pek muhterem eşinizin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı ömürler nasip etsin...

...