12 Şub 2011’de Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yılda 40 milyon TL zarar eden Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın (KTHY) battığını anımsatarak, KKTC’nin de protokollere uyulmaması halinde aynı tehlikeyle karşılaşabileceğini söylemişti.
Kaynakların yüzde 84’ünün kamu maaşlarına gittiğini ve geriye bir şey kalmadığını belirten Çiçek, Ekim 2011’e gelindiğinde KKTC’nin de ekonomik olarak batacağını herkesin göreceğini iddia etmişti.
Ekim 2011’in üzerinden 2012 Ekim’i geçti yaklaşık üç ay sonra da 2013 Ekim’i geçecek. Ama Cemil Çiçek’in söylediği gibi KKTC batmayacak. Çünkü 2009’da hükümeti ve ağır bir enkazı CTP ‘den devir alan UBP hükümeti son dört yılda ekonomide sıkı bir politika uyguladı. Kamu maliyesini disiplin altına aldı, cari açıkları kapattı ve birçok daha önemli tedbiri aldı ve uyguladı.
Eski Maliye Bakanı Ersin Tatar katıldığı tüm TV programlarında rakamları arka arkaya sıralıyor ve ülke ekonomisin son dört yılda nereden nereye geldiğini gayet başarılı bir bicimde ortaya koyuyor.
Oysa 2009’da CTP’nin gerisinde bıraktığı enkazı yüzdürmek önemli bir işti. Bütçedeki yüzünden hiçbir şey yapılamaz durumdaydı. Eğer ekonomik protokoller uygulanmamış olsa Cemil Çiçek’in söylediği Ekim 2011’de geçerli olacaktı.
Şimdi önümüzde bir seçim var. Seçimden sonra Ekim 2013 gelecek. UBP ekonomik protokolle devam edileceğini söylüyor. CTP ise net bir tavır koyamıyor. Ama son 4 yıldaki tecrübeler gösteriyor ki ekonomik program uygulanmaz ise KKTC batabilir.
Mazi Kalbimde Yaradır.
CTP tarafından 3'lü kararname ile atanan üst düzey bürokratlar, sınav kâğıtlarını düzeltirlerken, zamanın CTP'li Sağlık Bakanı Hüseyin Celâl tarafından suçüstü yakalanmışlardı. Bunu Hüseyin Celâl de açıklamıştı. Demek ki CTP tarafından atanan üst düzey bürokratlar yandaş partililerin sınav kâğıtlarını düzeltirken, CTP'li bakan tarafından suç üstü yapılan ancak haklarında hiçbir işlem yapmayan 1Parti var. Tıpkı Hitler'in 1Partisi gibi. (Özgün Kutalmış’ın sayfasından)
Sibel SİBER:Kutlay Erk’in Şabak Nöbetine gitmesini beklemezdik ama en azından siz bir uğrayabilirdiniz.
İrsen KÜÇÜK:Seçimlere son bir hafta kala bazı sürprizleriniz olacakmış. Merak ettik seçim üsttü bu sürprizleri.
ErsinTATAR:Şafak Nöbetine katılmayan Kutlay Erk’e en güzel cevabı siz verdiniz. Bakalım Erk size karşılık olarak nasıl bir cevap verecek.
ÜnalÜSTEL:Girne Bölgesinde UBP’nin hızla trendi yükselmeye başlamış ve bunda da en çok sizin gayretleriniz varmış diyorlar. Bölgede birincilik garantilenirken 5 vekil için çalışmalara da hız verdiğiniz yönde haberler geliyor.
AhmetSAVAŞAN:Teknolojiyi ve bilimi en iyi kullanan aday olarak genç kesiminin desteğini arkanıza almayı başardınız. Son bir haftada aynı tempoyu sürdürseniz vekillik garanti.
SuatDurdu BORA:Pazar günü bütün köylere çıkartma yapmışsınız. Bir günde neredeyse tüm köy örgütlerini gezip bu işte ne kadar ciddi olduğunuzu göstermişsiniz.
Sunat ATUN:Son bir hafta girilirken durumunuzda bir nebze olsun iyileşme var. Bazı küskünleri de ikna ederseniz bu iş olacak. Umarız bu seçimlerden iyi bir ders çıkartmışınızdır kendinize.
Arif Salih KIRDAĞ (Kürekçi):Milli mücadele madalyasını alamamaktan şikâyetçi olmuşsunuz. 40 sene geçti hala daha bir madalya bile veremediler.
Erkan EĞMEZ:Seçim tahminlerinizi kamuoyu ile paylaşmışsınız. Bakalım bir hafta sonra ne kadar tutup tutmadığını göreceğiz.
Osman SIDDIK: Hafta sonu Lapta’dahavuz başında görülmüşsünüz. Lefkoşa’nın en büyük örgütünde durum ne?
Mehmet CİVA: Zühre hanım(CTP Güzelyurt kadın örgütü başkanı) ilçe binasından pankart indirirken, merdivenlerden düşüp kolunu kırmış. Kendisine büyük geçmiş olsun diyoruz. Bu arada pankartları indirecek bir bey yok muydu?
Dr Fatma EKENOĞLU:Zühre hanımız hastaneye siz yetiştirmişsiniz ve başından da biran olsun ayrılmamışsınız. İyi ki siz oradaydınız.
Ali RUHLUEL: Hürriyet’teki bir haberde Lefkoşa yerine Lefkoşe yazılınca kabak sizin başınıza patlamış. Hadi ayıklayın pirincin taşını şimdi.
Can SÖZER: Dondurmalı Ekmek Kadayıfısiparişi vermişsiniz dostlarınıza. Bari getiren oldu mu?
Savaş BOZAT: Bir kez daha BES başkanı oldunuz olmasına ama bu süreçte sizde oldukça büyük bir yara aldınız ve zira itibarınız eskisi gibi olmayacak artık.
Av. Barış MAMALI: Bu unvan işine bende kafayı taktım. Sahi neden sadece doktorların unvanı yazılıyor. Mesela taksici, garson, muhasebeci gazeteci olan adaylar ne olacak.
Bertan ZAROĞLU: Dün oruçlu olunca sürpriz doğum günü pastanızdan yiyememişsiniz ve iftarı beklemişsiniz. Bu arada doğum gününüzü kutlayan siyasiler sizi epey şaşırtmışlar.
Anıl KAYA: Seçim çalışmalarına ara verip soluğu deniz kenarında almışsınız ve tavlanın başına geçmişsiniz. Ee zardaki şansınız seçime de yansırsa ne ala…
Çetin UĞURAL: Karma oya karşı çetin bir direnişe geçmişsiniz ve vatandaşlara karma oy vermemeleri için çağrı yapmışsınız.
Ali BİZDEN: Geçen hafta radyo programında 100 bin liranın üzerinde bir bağış toplamışsınız ve minik bir kız kardeşimizin tedavisini sağlamışsınız.
GÜNÜN SÖZÜ
“Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bugüne kadar adil ve kalıcı çözüm için samimiyetle çaba göstermiş ve üzerine düşeni yapmıştır. Buna karşın Kıbrıs Türklerinin azınlık statüsünde yaşamayı kabul edeceklerini sanmak boş bir hayalden ibarettir. Çözüm adadaki gerçekler zemininde olacak. Siyasi eşitliğinden vazgeçmesini kimse beklemesin”
Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay
BİZİM TEMEL
Temel bir iş için İstanbul'a gelecekmiş, arkadaşı İdris'i aramış. Ula İdrus, İstanbul'a celeyrum, coruşelim demiş. İdris çok sevinmiş, eşi de bir sürü yemekler yapmış, temel misafir olmuş, 24.00 e kadar yemiş içmişler, İdris sen bileymisun bizim evde bir problem var, bir wc var o da bizim odada ne edeceysen et, sonra odamıza girme demiş.
Temel yeni yemekten kalktığı için bir şey yapamamış. Yatmışlar.03:00 de bağırsakları harekete geçmiş, sağa bakmış hali, sola bakmış hali pencereyi açmış 5.kat.tam çıldıracak oda ne köşesinde koca bir saksı. Ona ihtiyacını görmüş.
Ertesi sabah işini bitirip Rize ye dönmüş. 6 ay sonra İdris ten mektup gelmiş.
'Ula temel 6 ayda 3 ev değiştirdik, nereye kaka ettin söyle ev bokkokiy!