Önceki akşam Ada TV’de konuklarımdan bir tanesi Turizm Çevre ve Kültür eski Bakanı ve UBP Girne Milletvekili Adayı Dr. Ünal Üstel’di. Yazın en cafcaflı günlerinin yaşandığı şu günlerde ülke turizminin geldiği son noktayı değerlendirdik program sırasında.
Ünal Üstel, 2009 yılında gerçekleşen erken seçimlerde tek başına iktidara gelindiğinde, turizmi nasıl lokomotif sektör haline getireleceğiniplanlayarak ve programlayarak bugünkü durumuna getirdiklerini söyledi.
Bu programlar kapsamında 2 ülkeden KKTC’ye gelen uçak seferlerini bugün 18 ülkeye çıkarttıklarına dikkat çeken Üstel, 2009 öncesindeki otellerin doluluk oranlarını günümüzle kıyaslandığında yüzde yüz artış yaşandığının açıkça görüldüğünü söyledi.
Bugün Almanya, Hollanda ve Fransa gibi birçok ülkeyle ve tur operatörleriyle yaptığımız anlaşmalar sonucunda şu anda otellerimizde yer bulmakta zorluklar çekildiğine dikkat çeken Turizm eski Bakanı Ünal Üstel, bakanlığı süresince otellerin yatak kapasitesini de 15 binden 20 bine çıkarttıklarını kaydetti.
Ünal Üstel, yaptıkları bazı icraatları basından gizlemek zorunda kaldıklarını, bu icraatları gizlenmesinin nedeninin ise Rum kesiminin baskı ve engellemelerine maruz kalmamak için olduğuna vurgu yaptı ve “Bazı icraatları büyük bir gizlilik içerisinde yürüttük ancak, bu noktadan sonra bunları açıklamanın bir sakıncasının olduğunu düşünmüyorum. Bazı ülkelerdeki charter seferler rayına oturduk ve artık Rum tarafı engel olamaz” dedi.
Bazı basın kuruluşlarında ‘Kabinenin en çok gezen Bakanı, en çok seyahat eden Bakanı’ unvanının kendisine yakıştırıldığını ifade eden Üstel, “Ben bunları duyduğum zamanlarda üzüleceğime daha çok hırslandım. Bu ülkeleri yerinde gidip görmenin ve yerinde reklamını yapmamızın faydalarını zaten şu anda görmeye başladık. Biz gittiğimiz yerlere gezmek için değil ülkemizi tanıtmak açısından gittik. Bunu yaparken de ülkemizi sadece ticari anlamda değil siyasi anlamda da tanıttığımıza inanıyorum.” dedi.
Ünal Üstel konuşmasına şöyle devam etti: “Yaptığımız bu seyahatlerin ne kadar faydalı olduğunu çıksınlar bir limana, plajlara ve otellere bakarak görsünler. Otelciler Birliği’nin kendi yaptıkları açıklamada bile otellerde konaklama oranlarında geçen yıla oranla yüzde 30’lara varan bir artış yaşandığı belirtiliyor.
Bunlar bizim hedeflediğimiz rakamlar değil tabi ki ancak, yaşanan bu sürece hedefimize ulaşmak için yol kat ettiğimizin en açık göstergesidir.”
Y.DüzenGazatesindeki Girne Tarihi Yat Limanı hakkında yapılan iddialara da değinen Ünal Üstel, Girne Belediyesi’ne bağlı olan söz konusu limanı Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı himayesi altına alarak, içine girilmez ve turistik hiçbir özelliği kalmayan Antik Limanı bugünkü konumuna getirdiklerini, yıllardır ışıksız olan mendireği finansman sağlayarak ışıklandırdıklarını ve banklarla birlikte çöp bidonları yerleştirerek turistik bir yapıya kavuştuklarını anlattı canlı yayında.
Bazı muhalif gazetelerin Antik Liman hakkında çeşitli iddialarda bulunduğuna değinen Ünal Üstel, Bakanlık süresinde limanın içinde yıkılmak üzere olan teknelerin bağlandığı rıhtımları yenilediklerini ve Avrupa’da uygulanan duba sistemini getirdiklerini ifade etti. Ünal Üstel, teknelerden iniş ve binişlerde bu dubaların insan hayatını riske attığı belirtilmesi üzerine ise duba sisteminin daha sağlıklı kullanılabilmesi için projeler geliştirerek dubaların ilerleyen dönemlerde yeniden yerleştirileceğini de açıkladı.
Ülkede turizm alanına ara eleman yetiştiren OTEM’in 13 yıl önce yürütülen yanlış politikalar nedeniyle de kapatıldığını anımsatan Ünal Üstel, 2011 yılından itibaren OTEM’inyeinden hayata geçirilmesi ve turizm alanına kalifiye elemanlar yetiştirebilmesi maksadıyla bina restorasyonunun tamamlanma aşamasında olduğunu ve ilerleyen günlerde bu projenin de hayata geçirileceğini kaydetti.
Bir seyircinin uçak fiyatlarının yüksek olmasından yakınması üzerine konuşan Turizm Çevre ve Kültür eski Bakanı Ünal Üstel, ülkeye yapılan ek seferler yanı sıra aktarmalı uçuşların da yapıldığını belirtti ve uçak fiyatlarının yüksek olmasındaki tek nedenin kendi hava yollarımızın olmamasından kaynaklandığını savundu.
Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın kapatılmasının ülke için büyük bir kayıp olduğunu ifade eden Üstel, KTHY’nin yeniden hayata geçirilmesi için birçok girişim yaptıklarını ve ilerleyen yıllarda kendi havayolu şirketimizi de faaliyete geçireceklerini ve bunun için var güçleriyle çalıştıklarını vurguladı.
Necati Şaşmaz’ın Turizm Ataşeliği unvanının Teknokrat Hükümet tarafından geri alınmasına da değinen Üstel, “Necati Şaşmaz, dizileri bir çok ülkede milyonlarca kişi tarafından izlenen bir kişi. O’nun bizim ne unvanımıza ne de paramıza ihtiyacı vardır. Ve bu arkadaş birçok dizisini KKTC’de çekmiştir. Her bölümü dünyada milyonlarca kişi tarafından izlenen bir diziyi para verseniz de bu ülkeye getiremezsiniz. Necati Şaşmaz’ın Kıbrıs’ı seven bir kişi olması ve dizilerinde Kıbrıs’ı da kullanması bizim için bir avantajdır” şeklinde konuştu.
Cami mühürleyen aday!
Sevgili Alihan yazılarını beğenerek okuyorum. aşağıda sana İskele’de çıkan bir gazeteden bir haber gönderiyorum. Ramazanın bu ilk günlerinde dikkat çekici bir haber. Doğrulatmak istersen bölgeden birkaç kişiyi araman yeterli.
İskeleli “Müslüman alemi için kutsal olan Ramazan ayına merhaba dediğimiz bu haftada bir adayın seçim gezisi gözümüzden kaçmadı. Çünkü bu aday İskele Kaymakamlığı’nda müfettiş olduğu dönemde haddini aşarak, Yedikonuk’ta yapımı devam eden cami inşaatını mühürlemeye kalkmıştı. Bölge halkının tepkisi üzerine ise olay çok kısa bir sürede duyulmuştu.
Hatta caminin mühürlenme çalışıldığını öğrenen üst düzey makamlar da olay üzerine ilgili kaymakamdan bilgi almış ve bu yanlış durumun düzeltilmesini istemişlerdi. İşte bu müfettiş bugün bölge halkının karşısında DP’den milletvekili adayı olarak çıktı. Bu kişi Halil Talaykurt’tan başkası değil…
Geçmişte yaşanan bu olayın unutulduğunu düşünerek oy istemek için önceki günlerde Yedikonuk’a giden Halil Talaykurt bölge halkının tepkisiyle karşılaştı. Halk öfkeli bir tavırla Talaykurt’a camiyi gösterdi. Kendi arasında konuşan köylü “Bu müfettişken camimizi mühürlemeye kalktı. Hata-kaza milletvekili olsa kim bilir bize neler yapar?” diye yorum yaptı. Tepki üzerine camide namaz kılmaya çalışarak kendini affettirmek isteyen Talaykurt için köylü “Allah affetsin” dedi.
NOT: Sevgili okurlar bugünlük mesajları es geçmek zorunda kaldık. Dün gece geç saatlere kadar süren bir çalışmadan ötürü sadece yazımızı sizinle paylaşabiliyoruz. Mesajlarımız yarın köşemizde olacak…
GÜNÜN SÖZÜ
“28 Temmuz'da kullanacağımız oylarla,Sayın Eroğlu'na görevlerini hatırlatmışve sınırlarını belirlemiş olacaksınız. Öylece,KKTC'nin bir hukuk devleti olduğunu,görevlerin anayasal çerçevede yerine getirilmek zorunda olduğunu bir kez daha tescil ederken,anayasal sistemimizin Kıbrıs Türk halkının koruması altında olduğunu da dünyaya göstermiş olacağız.”
UBP Genel Başkanı İrsen Küçük
BİZİM TEMEL
Temel bir gün Dursun'a balık kılçığı yemenin insanın kafasını Çalıştırdığını söylemiş. Bu habere sevinen Dursun yanına Temel'i de alarak hemen bir balık lokantasına gitmiş. Az sonra gelen balıkların etini Temel, kılçıklarını Dursun yemiş. Böylece üç porsiyon balık tükettikten sonra Dursun hesabı ödemiş ve dışarıya çıkmışlar. Yolda bir ara Dursun:
- Baa bak Temel. Sen galiba kazuklayisunbeni?Demiş.
Temel gülerek cevap vermiş:
- Bak, gördün mü? Kafan çalışmaya başladı bile.