28 Temmuz’a doğru yol alırken, takvim yapraklarını teker teker koparmaya devam ediyoruz.
Seçime katılacak ve de katılmayacak (YKP) siyasi partiler, kendilerini seçmene ve halka anlatma çabasında…
Bu çerçevede Demokrat Parti – Ulusal Güçler (DP – UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, dün Lefkoşa Merit’te düzenlediği basın toplantısında birçok konuda dobra konuştu, açıklık getirdi.
“Bu toplantıyı genelde seçmene, özelde ise sandığa gitmemeyi düşünen kesime sesleneceğim bir seçim propagandasından çok, toplumsal sorumluluk olarak görüyorum” diyen Denktaş, ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ devrinin bittiğini söyledi.
Değindiği konuları “Değişmezsek içinde bulunduğumuz kısır döngüdeki tutsaklığımız geleceğimizi karartacaktır – Her şey değişti, siyasi zihniyet hariç – Partimiz değişti, gelişti, yenilendi – Ben de değiştim –Zihinlerimizde devrim yapma zamanı gelmiştir – Sadece siyasiler değil, seçmen de zihniyetini değiştirmelidir – Siyaset ve siyasiler saygın konuma ulaşmalıdır – Bizi bölmeye çalışanlara dur denilmeli – Türkiye’ye yürekten bağlı, kendine güvenen bir KKTC için geleceğiz” gibi başlıklar altında toplayan Serdar Denktaş, soruları yanıtlarken de görüşlerini ortaya koydu.
Bizim ‘KIBRIS Tv’de bir süreden beri Ahmet Tolgay ve Bilbay Eminoğlu ile yaptığımız ‘Sorgu Zamanı’ programının bir benzerini dün sanki de Merit Otel’de gerçekleştirdik. Soruları yöneltirken, zihinlerdeki soru işaretlerinin ortadan kalkmasını ve kamuoyunun bilgi sahibi olmasını istedik.
KTHY konusunu açtığımızda, “Uyarılarımıza kulak verilmiş olaydı, KTHY kesinlikle batmazdı. Bugün bir slotun değeri 80 milyon sterlindir. Yazık değil midir?” diyen DP – UG Başkanı, halka açık yeni bir havayolu şirketi kurulması konusunda girişimlerin sürdüğünü kaydetti.
Basın toplantısında gazetecilere beş ilçenin geleceğine ilişkin projeleri içeren kitapçıklar dağıtılırken, sağlık programı, milli eğitim politikası, ekonomik yapılanma ve büyüme programı, 50 soruda geleceğin KKTC’si, KKTC’nin geleceği, geleceğin KKTC’si için yol haritası’ adlı dökümanlar da verildi.
UBP ile CTP’yi ‘İkiz kardeşler’ olarak tanımlayan Serdar Denktaş, kendilerinin seçim tarihini 29 Eylül olarak düşündüklerini, ancak ‘erken erken baskın seçim’ diyerek, “Bizimle anlaşıp da bozan ve UBP’nin istediği tarihi benimseyen CTP olmuştur” şeklinde konuştu, “Seçimden 1. parti çıkacağımız konusunda iddialıyız” dedi.
Her seçim döneminde olduğu gibi, bu dönemde de karalama, çamur ve iftira atma, hatta kendisini Türkiye’ye ihanet etme gibi suçlamalarla birtakım kişilerin sağda solda dolaştığını, anti propaganda yaptıkları konusuna da açıklık getiren Denktaş, durumu ve bazı isimleri polise bildirdiklerini, bazı makamlar tarafından ‘izinlendirildiklerini’ iddia eden söz konusu kişilerin durumları hakkında ilgililerden açıklama beklediklerini belirtti, Türklük dünyasının saygı duyduğu bir liderin ailesinden, evinden ihanet edebilecek bir insanın çıkmasının asla mümkün olmadığını kaydetti.
Diyeceğimiz, her seçim döneminde bu ülkede yaşananları gördük, biliyoruz. Ahkâm kesme adına bu adada insanların kafalarını karıştırma, ayırım yapma ve körükleme ülkeye hiçbir şey kazandırmadığı gibi, KKTC – TC ilişkilerine de olumlu katkı sağlamaz, olumsuzluklar yaratır. Bazı çevrelerin istek ve beklentileri bu yönde olabilir. Ancak ‘Kırk dervişiz birbirimizi bilmişsiz’ kabilinden herkes bu memlekette kimin ne olduğunu bilmektedir.
İster Adıyaman’dan, Urfa’dan, Gaziantep’ten gelsin, ister Baf’tan, Limasol, Larnaka’dan ister Diyarbakır’dan, Adana’dan, ister Polemitya’dan Aynikola’dan; bu ülke insanı aynı gemidedir ve en ufak bir ayrımcılığa artık tahammülü yoktur. Önemli olan, bu geminin petrol sızıntılarıyla kirlenmiş denizlerde değil, temiz sularda ilerlemesi, insanların da barış ve huzur içinde yaşam sürmesi, milli gelirin dengeli dağılımının sağlanması, en başta popülizme artık son verilmesidir.
Tüm bunların gerçekleşebilmesi için belki de 28 Temmuz son şanstır. Bir başka deyişle bu seçim kader seçimidir.
Burada şu veya bu parti diye seçim yapma lüksümüz yoktur. Herkes inandığı, güvendiği, programını beğendiği parti ve adaya oy verirken ‘keşke’ diye pişmanlık duymamalıdır. Bu vesileyle tüm siyasi partiler ve adaylara başarılar dileriz.