Levent Özadam - Mesaj Kutusu
leventozadam@gmail.com
Müdahale konusu KKTC'nin varlığıyla birlikte gündemden hiç düşmeyen bir konu.
Dünya tarafından tanınmayan ve Dünyaya açılan tek kapısı Türkiye olan bir devlet doğal olarak müdahalelere gebe bir yapıdır.
Bunu müdahaleleri normalleştirmek için söylemiyoruz.
Bu bir dünya gerçeği...
Müdahaleye yol açan ana sebep de ekonomidir.
Bizi ekonomik olarak ayakta tutan Türkiye'nin bazı istekleri olması normaldir.
Bu istekler aile içi bir iletişim gibi gönülden ve saygılı olmalı, ele güne rezil olmadan halledilmelidir.
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişki şimdi rayından çıkmıştır.
Adı direkt 'müdahale' olmuştur.
Peki neden?
Türkiye'yi bu konuda daha radikal davranmaya iten sebepler nelerdir?
Türkiye'nin yıllardır KKTC'ye yaptığı ekonomik desteklerin hesabını tutmaya ve bu paralar nereye gidiyor diye sormaya başlamasından sonra ilişkiler bozulmaya başlamıştır.
Türkiye'den akan parayı partizanca, kontrolsüzce savuran siyasiler halkı da buna alıştırmış ve taşıma suyla dönen bir sistem oluşturmuştur.
Türkiye'nin bu çarpık sistemi düzene sokma arzusu zirve yapınca da siyasiler ve halk şahsi menfaatlerini öne çıkararak isyana başlamıştır.
Siyasilerin sorunu acı reçete ile çözmek yerine 'el etek öperek' çözebileceğini sanması ise hem iki ülke arasındaki ilişkileri sulandırmış hem de bir kaos ortamı yaratmıştır.
Bu tam bir kısır döngüdür.
Halk acı reçete istemiyor, siyasiler partizanca düşünüp sorunları öteliyor, Ankara baskı yapıyor.
Şimdi biz Ankara'nın müdahalesine mi bozuluyoruz?
Yoksa kemer sıkmaktan mı korkuyoruz?
Bu işten sıyrılmak bazı gerçeklerle yüzleşmeyi gerektiriyor.
Müdahale istemiyorsak kendi ayaklarımız üzerinde durmak için bazı fedakarlıklar yapacağız.
Hem sınırsız kaynak isteyip hem de 'bana karışma' demek mümkün değil.
Bir deneme yapalım Ankara'yı ekonomik anlamda devreden çıkaralım
Bakalım kaç ay dayanabileceğiz?
"Ankara ne paranı..." diyen delikanlıları o zaman görelim.
Bu arada Ankara'nın da mevcut durumu Kıbrıs Türkünü ötekileştirmeden daha samimi daha içten izah etmesini bekliyoruz.
Bu ülkenin ezici çoğunluğu Anavatanını dinler ve anlar.
Yeter ki iyi iletişim kurulsun.
***
Ünal Üstel Başbakan olur olmaz Maliye Bakanlığı'ndan gelen açıklama yüreklere su serpti, moral verdi.
Ankara 560 Milyon TL'lik kaynağın kullanımını onayladı.
Büyük çoğunluk da şöyle bir algı oluştu.
Türkiye çalışacağı ekibi buldu para akışı başladı...
Bu iyiye işaret!
Ancak paranın tamamının AKSA'ya verileceği öğrenilince vatandaşın bu işe biraz canı sıkıldı doğrusu...
***
Ünal Üstel hükümeti güven oylaması sınavını geçtikten sonra ki sorun yaşanmayacağı öngörülüyor, icraatlarına başlayacak.
Ancak çift başlı yapının yaratacağı parti içi muhalefet fırsat verirse...
Şimdi Üstel'in karşısında yüzde 60 oyla seçilmiş bir Sucuoğlu var.
Sucuoğlu parti içinde ve örgütlerde çok güçlü bir isim.
Bakanlık görevinden alınan Kutlu Evren ve Ali Pilli cephesi de boş durmayacak.
Büyük ihtimalle Ünal Üstel'e rahat vermeyecekler.
Öte yandan Olgun Amcaoğlu da gitti geldi.
Amcaoğlu'nun huzursuz olduğu kesin ve UBP'de ne kadar güçlü bir isim olduğu da tartışılmaz.
Tüm bu yaşananlar hükümetin seyrini nasıl etkileyecek göreceğiz...
***
Maliye Bakanı Sunat Atun yeniden görevinin başında.
Bir önceki hükümet Atun'un duruşu yüzünden dağıldı desek yalan olmaz.
Özellikle Ankara ile ilişkileri ve kararlılığıyla dikkatleri üzerine çekiyor Atun.
Şimdi bizim de dikkatlerimizi üzerine çevirdiğimiz bir konu var.
Atun'un bakanlığa gelip gitmesiyle görüş açısından çıkan Atatürk portresi.
Kendisi bu konuda bir açıklama yaptı, elbette Atun'dan bir şüphemiz yok ama yine de bundan sonra gözümüz ister istemez Sunat Atun'un arkasında olacak.
Kıbrıs Türkü her şeye hoşgörü gösterebilen bir toplumdur ama kimse onları Atatürk sevgisi ve saygısıyla sınayamaz.
Bunu unutmayalım.
***
TDP yaralı bir partidir. Seçimlerde istediğini alamamıştır.
Bu partiye gönül vermiş kemikleşmiş bir seçmeni vardır.
Ve onlar için hak ettiği yerde değildir TDP.
Mine Atlı TDP'ye umut olmak zorundadır.
Köstek olmak değil.
Seversiniz sevmezsiniz ülkenin Cumhurbaşkanına namussuz, şerefsiz demek ne bir kadına ne de bir TDP'liye yakışmaz.
TDP'nin simge isimlerine bir bakınız lütfen böyle bir üslup kullanan gördünüz mü?
TDP'den istifalar başlayacak, ve güç kaybedecek.
Mina Atlı heyecanına yenik düşmemeli!
MESAJ KUTUSU
Sayın Sunat ATUN, Güngör Çöplüğü katı atık ihalesi konusunda hem içeriden hem de dışarıdan adrese teslim konusunda ihbarlar yapılmaya başlandı. MİK Başkan ve üyeleriyle birlikte konuyu bir skandala imza atmamak için bir kez daha masaya yatırmanız öneriliyor.
…
Sayın Kudret ÖZERSAY, Halkın Partisi’nin sine-i millete dönme konusundaki girişimi diğer milletvekili arkadaşlarınız tarafından kabul görmedi. Kimseye danışmadan yaptığınız açıklamalar parti içinde bir operasyonun da başlaması için bir neden olarak gösterilebilir…
…
Sayın Ahmet BENLİ, yaklaşık 10 yıllık bir bekleyişten sonra nihayet önceki gün dünyalar tatlısı Beril ilk torun olarak dünyaya merhaba demiş sizin de eliniz ayağınız epey karışmış. Oğlunuzu ve gelin hanımı kutlar minik yavruya bir ömür boyu sağlık ve mutluluklar dileriz…Bundan böyle pamuk elleri cebe atma vaktidir!
…
Sayın Olgun AMCAOĞLU, bakanlık görevinden azledilmenizi isteyip sonradan karar değiştirmenizin ardında hem başbakanın hem de başka çevrelerin hayli etkili olduğu ve bir takım sözleri aldıktan sonra göreve devam kararı aldığınızı duyduk. Ama yazın bir kenara bu Kıb-Tek konusu bu hükümetin de sonunu her an getirebilir…
…
Sayın Mehmet ÇILDIR, bazı devlet dairelerinde yaptığınız dedikodu maksatlı söylemlere dikkat. Belge ve bilgi olmadan yaptığınız konuşmalar nedeniyle ileride bir takım sıkıntılar yaşayabilirsiniz, uyarma ihtiyacı hissettik…
…
Sayın Faiz SUCUOĞLU, son yaptığınız MYK toplantısı da gösterdi ki bu işin peşini asla bırakmayacaksınız. Ama yine de siyasette hemen herkesin güçten yana olacağı gerçeğini de unutmamak gerek değil mi? Biraz sabretmeniz aslında sizin için de partiniz içinde daha hayırlı olacaktır…
…
Sayın İzlem GÜRÇAĞ, Sağlık bakanlığının sağlığınıza da iyi geldiği fazlasıyla enerji sahibi olduğunuz konuşuluyor. Bu ara vereceğiniz sözleri tartıp da açıklama yapmanız iyi olacak gibi çünkü Ali bey de öyle sözler verdi ki hemen hiçbirisi yerine getirilmedi. Sizin de mutlak suretiyle bir Ankara ziyareti gerçekleştirmeniz gerekiyor…
…
Sayın Yasemin ÖZTÜRK, beklenenden çok daha olgun bir açıklama yaparak parti tabanından büyük takdir topladınız. Bu arada umutsuz olmayın deriz bizde artık her ay yeni bir kabine kuruluyor, bölgenin dışına da ziyaretler gerçekleştirmekte yarar görüyoruz…
…
Sayın Remziye SEVEN, bugün itibarıyla İçişleri Bakan sekreterliği göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Çok uzun yıllardır siz de siyasetin içindesiniz umarız ki yeni genç bakan arkadaşımız da tecrübelerinizden fazlasıyla yararlanacaktır…
…
Sayın Ayşegül BAYBARS, belli ki artık parti içinde genel başkana karşı ciddi bir kadın harekatı başlatılmıştır. Kırmadan, dökmeden olursa sonuçlarda aynı orantıda olumul olacaktır. Bu arada HP’nin başına bir kadın yönetici de hayli yakışacaktır, hayırlı olacaksa olsun deriz…