Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Tüm dünya ve Türkiye’de olduğu gibi ülkemizde de aşı karşıtlığı başladı…

Bazıları Nuh diyor peygamber demiyor!

Aşılara güvenleri yokmuş…

Aşı olmama haklarını kullanacaklarmış!

Hatta daha da ileri gidip bazı aşıların genleri ele geçirme için üretildiğini de söylemeye başladılar…

Bu nasıl mantıktır bilinmez!

Ölüme meydan okuma gibi bir şey…

Bu durum devleti yönetenleri de endişelendirmeye başladı!

Sürekli çağrı yapıyorlar…

Hatta yalvarıyorlar herkes aşı olsun diye!

Biraz da gülünç duruma düşüyorlar…

Ne demekmiş aşı olmayacaksın!

Hadi kendilerini boş verin…

Kendileriyle birlikte çevrelerindekileri de riske atıyorlar!

Artan vakaları da dikkate alınca bu salgın eskisine göre çok daha yoğun bir şekilde seyrediyor…

Üretilen aşılar da her ne kadar tartışılırsa tartışılsın bu illetten kurtulmak için şu anda elimizdeki tek silah!

Zira maskeymiş mesafeymiş, hijyenmiş yok bir çoğumuzun uyduğu filan yok…

Söylüyoruz ama yerine getirmiyoruz!

Mademki en önemlisi aşı olmak, olacağız başka çare yok…

O zaman devlet kendini gösterecek, yalvarmayacak, gereğini yapacak!

Aşı karşıtları aşı olmamayı hak görüyorlarsa devlet de diğer vatandaşları korumayı hak görerek sorumluluğunu yerine getirecek…

Aşı olmak istemeyenleri aşı olanlara yanaştırmayacak!

Öyle olmaz böyle olur diyerek devlet olduğunu hissettirecek…

Bakın o zaman aşı karşıtlarını siz nasıl yola gelecekler!

Aşı olmazlar da toplumdan izole olacaklar, sonrasını da kendileri düşünsün…

Bırakın artık yalvarmayı!

Gereğini yapın yeter…

Buyursunlar aşı karşıtları insan hakları mahkemelerine gitsinler!

Bakalım içeri alınacaklar mı?

Bu arada devlet derken biraz da utanmaya başladık doğrusu…

Devlet böyle bir hassas dönemde kenetlenip hep birlikte kronikleşen sorunlara çözüm arayacağına birbirine düşmüş bir tablo var ortada!

Çözüm üretemiyorlar ama birbirleriyle ters düşüp evcilik oynuyorlar…

Bakanlar aynı kabinenin üyesi başka bakanları suçlamaya başladı!

Kimisi ilaç eksikliği var diye para yok gerekçesiyle diğerini suçluyor…

Kimi de elektrik borcu olan başka bir bakanlığın şalterini indireceğini açıklayarak güç gösterisinde bulunuyor!

Lütfen şuna dikkat ediniz;

Son zamanlarda resmi bir şekilde açıklama yapan tek bir bakanlık yok…

Geçiyorlar klavyenin başına, döktürüyorlar sosyal medyada al sana işte resmi bir açıklama oluyor!

Medya da bunun üstüne balıklama dalıyor…

Bakanlıklar arasındaki kavgaya vatandaş da dahil oluyor!

Hadi zamanı çok olan kendini kahraman ilan sosyal medya çığırtkanlarını anlarız da devletin en üstünde bulunan bakanların sosyal medyada vatandaşlarla kapışmasını kabul edemeyiz…

Aslında onlar icraat yaptıklarını zannediyorlar da!

Her geçen gün siyasetin ayaklar altına alınmasına olanak sağlıyorlar…

İş geliyor yine siyasette kaliteye…

Müteahhitler Birliği Başkanı Gürcafer çok iddialı bir açıklama yaptı!

Kendi inandı mı bilemeyiz ama aslında olması gerekenleri söyledi…

Bu ülkeyi artık güçlü bir hükümet yönetmelidir!

Altına imza atarız ama imkansız olduğunu da biliriz…

Güçlü bir hükümet için öncelikle siyasete kalite gelmesi lazım!

Bu da kaliteli siyasetçi demek…

Kaliteli siyasetçi için kaliteli de seçmen gerek!

İşte o da bizde yok…

Hep deriz seçimler öncesi, artık değiştirelim bunları diye!

Sandık başına gidince de hep kaşarlanmış siyasileri yeniden destekleyip kaliteli siyaseti kendimiz katlederiz…

Bu konuda kimsenin şikayet etmeye hakkı yok!

Bundan böyle artık her seçmen seçmesini bilir de kaliteli insanları siyasete sokarsa işte o zaman tünelin ucunda bir ışık olur…

Ama işe gelin görün ki nafile!

Kasaba zihniyeti, kasaba politikacılarını yarattığı müddetçe bu ülkede güçlü bir hükümet filan da olmaz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersan SANER, tüzük kurultayı fikrinden parti tabanından gelen yoğun tepkiler nedeniyle vazgeçeceğiniz konuşulmaya başlandı. Doğrusun yaparsınız zira büyük ihtimalle geri tepecekti ve siz de kurmaylarınız da bundan fazlasıyla olumsuz etkilenecektiniz!

Sayın Koral ÇAĞMAN, gündüz belli saatlerde inşaatlarda çalışma yasağını ne takan var ne de denetleyen. Mademki bir karar aldınız arkasında durup sıkı bir denetleme ağı oluşturacaktınız ki işe yarasın. Devlet aldığı kararların uygulanması için artık kendini göstermelidir ki saygınlığı olsun…

Sayın Ünal ÜSTEL, yeni aşı merkezinde ayda 4 bin lira maaş biçilen sağlık çalışanlarının sosyal yatırımlarının yapılmadığını ve insanların geldikten sonra birkaç içinde kaçtıklarını biliyor muydunuz? Bunu devlet yaparsa özel şirketler ne yapmaz ki.

Bu arada devletin angarya çalıştıramayacağını da bir yerlere yazmak gerek değil mi?

Sayın Cafer GÜRCAFER, kaliteli siyaset ve güçlü bir hükümet çağrısı yaparken biraz da aynaya bakmak gerekir! Yoksa haklı olarak yaptığınız tüm açıklamalar da havada asılı kalacaktır. Yine de güçlü bir hükümet için uygulayacağınız siyaseti çok merak ediyoruz doğrusu!

Sayın Erbil ARKIN, sizin kalemşörlerin ısrarlı destekleri de kamuoyu yaratamadı ve kamuoyundaki tepkiler hayli yoğunlaşmaya başladı. Gelin asil köylü projesinde kullanacağımız kaynağı sağlık işlerinde kullanın ki topluma da bir faydanız olsun…

Sayın Erhan ARIKLI, size bağlı bir kurum ile sizin makamın arasında belli ki ciddi bir iletişim sıkıntısı yaşanıyor. Ya da bu hükümetin bozulması için yine hükümetin kendi içinden bir operasyon başlatıldı ve siz de kurban olarak seçildiniz…

Sayın Orsel NEŞE, partide yeni bir değişim için size önemli görev ve sorumluluklar verileceğini biliyor muydunuz? Bu arada Ombudsman’ın açıklamasından sonra Turizm ve Çevre Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevinin de size verileceğini duyduk, hadi bakalım hayırlara vesile olsun…

Sayın Halil FALYALI, pek yakında bu kadar işin arasında bir de havyar üretimine başlayacağınız konuşuluyor. Bir de bunları dışarıya ihraç edebilirseniz ülke ekonomisi için de büyük katkı sağlamış olacaksınız. Hayırlı işler bol dövizler dileriz!

Sayın Tekin ARHUN, sosyal medyada örgütlenen bir grup son günlerde yine mesaj trafiğini artırdılar. Aralarında hukukçuların da olduğu söyleniyor, hayırdır biz sizi hukuk çevreleriyle çok iyi ilişkiler içinde olduğunuzu bilirdik…

Sayın Mustafa YAVER, yakın dostlarınız bazı mekanlara damsız girilmediği için siz bir şekilde baş göz etmek için büyük bir seferberlik başlatmışlar. Yakında düğün dernek işlerine başlayacak gibi gözüküyorsunuz bakalım piyangodan kim çıkacak, kabul etmeme şansınız da yok diyorlar…