Suriye’deki iç savaşın artık neredeyse 3. Dünya savaşını tetikleyeceği küresel bir savaş alarmına geçmesi Türk Lirasının aşırı derecede değer kaybına sebep olmuştur.
Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin Afrin’e yönelik operasyonu sonrasında yukarı doğru bir seyir alan döviz, Amerika ile Rusya arasındaki krizin tırmanması ve Akdenizde savaş gemilerinin çoğalarak ortamı ısıtması tabiri caizse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindekileri yakmaya başladı.
KKTC’de yaşayanlar yükselen dövizin ateşinden Akdeniz’in ısınarak gayrıresmi savaşın başladığının sıcaklığını bile hissetmez oldular.
Yükselen döviz ile birlikte Kıbrıslı Türkler dayanılmaz bir krizin ortasında kalarak Devlet ve Hükümet yetkililerinden çareler beklemeye başladılar.
Devlet ve Hükümet tarafından gelen açıklamalar ise çare değil sadece yükselen döviz kurlarına bağlı fiyat ayarlaması adı altındaki ZAMlardan başka bir şey değildir.
Döviz krizi gündemiyle toplantı yapan Bakanlar Kurulu sonrasında hiçbir açıklama yapılmamış, bilahare Maliye Bakanı Serdar Denktaş tarafından yükselen döviz karşısında pek de bir şey yapılmasının mümkün olmadığı yönünde bilgi paylaşılmıştır.
KKTC HÜKÜMETİ NE YAPAMAZ ?
Kendine ait para birimi ve darphanesi olmayan, döviz kurlarına müdahale edebilecek herhangi bir ekonomik enstrümanı bulunmayan KKTC Hükümeti dövizin yükselmesine müdahale edemez …
Herhangi bir döviz rezervi veya para basma imkanı bulunmayan KKTC Devleti dövizi düşüremediği için yeterince zenginliği de bulunmadığından dövizden etkilenen vatandaşlarına yardım yapamaz…
Tamamen ithal girdilerden oluşan ve döviz ile ithal edilen başta akaryakıt olmak üzere akaryakıta bağlı ürünlere zam yapmadan ekonomiyi döndüremez.
ANCAK,
KKTC HÜKÜMETİ BUNLARI YAPARAK VATANDAŞINI RAHATLATABİLİR :
- Vakıflar İdaresi tarafından kiralanan gayrımenkullerin döviz kiralarını kriz öncesindeki kurlardan Türk Lirasına çevirerek Vakıflardan kiracı olanların kiralar açısından rahatlamasını sağlayabilir.
- Devlet Emlak ve Malzeme Dairesinden kiralık Gayrımenkullerin kiralarını Türk Lirasına çevirerek hem kiracısı olana vatandaşını rahatlatır, hem de mal sahibi olan vatandaşına örnek olur ve vatandaşların da mülklerini Türk Lirası ile kiralamaya teşvik edebilir.
- Döviz mevduata karşı serbest piyasa ekonomisi gereği yasaklama koyamaz ancak döviz mevduat gelirinden yüksek vergi alarak döviz mevduat sahiplerinin Türk Lirasına dönüşünü sağlayabilir. Bankalardaki döviz mevduatlar Türk Lirasına dönüştürüldüğü zaman bankalar da müşterilerinin döviz kredilerini Türk Lirasına çevirerek piyasadaki döviz ihtiyacının önünü kesebilir.
- Bugünden itibaren ihracatçı ve yurtdışından müşterisine döviz karşılığı mal sattığını ispat edemeyene döviz kredisi almalarını yasaklayabilir.
- Döviz borcu olmayan ev sahipleri Türk Lirası ile kiralamaya başlayarak piyasayı Türk Lirasına dönüştürecektir.
- Avrupa’dan gelen araçlara Euro fiyat verilmesine müdahale edemese de Türkiye’de üretilen araçların Döviz ile satılmasına yasak koyarak Türk Lirasının daha yaygın kullanımını sağlayabilir.
- Personellerinin tamamı veya tamamına yakınının Türk olduğu özel okullarda Türk Lirasında farklı para biriminin kullanılmasını yasaklayabilir.
Evet KKTC Hükümeti çok küçük düzenlemelerle tüm bunları yapabilir ve dövizdeki dalgalanmalardan vatandaşının asgari düzeyde etkilenmesini sağlayabilir.
Buarada dövizle ithal edilen İskoç viski ile Fransız şarabına zam yapılmasını dövize bağlasakta Türkiye üretimi olan Rakı ve Şaraplara zam yapan fırsatçılara da engel olabilir.
Hükümetimiz dövizi düşüremez belki ama tüm bunları yapabilir. Biran önce kalıcı tedbirler alınmalı ve dövizle ilişkili vatandaş sayısı minimize edilmelidir.