UBP-DP Koalisyonu tamam gibi.
Ama siyasette 24 saatin bile çok şeyleri değiştirebileceğini bildiğimiz için, kabine Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıncaya hatta Hükümet Meclis'ten güvenoyu alıncaya kadar, her an her türlü ihtimale hazırlıklı olmamız gerektiğini biliyoruz.
Kabine açıklanana kadar UBP de iç sancılar devam edecek gibi görünüyor. Özgürgün'ün işi gerçekten çok zor. Bütün Milletvekilleri olağanüstü çaba sarf ederek Özgürgün'ü etkilemeye çalışıyorlar. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi UBP de en revaçta olan bakanlık içişleri Bakanlığı.
Beni en çok üzen, Tahsin Ertuğurloğlu’nun sağlık sebepleri ile Dışişleri Bakanı olamayacak olması. Bu dönemde bu göreve gerçekten yakışırdı Tahsin Bey. Bu durumda gözler dil bilen Milletvekillerine bakıyor. Benim bildiğim UBP de Dışişleri Bakanlığı için yeterli dil bilen iki Milletvekili var. Ersan Saner ve Ersin Tatar... Nasip kısmet dedikleri bu olsa gerek.
Demokrat Parti'ye gelince;
Serdar Denktaş son derece dikkatli davranıyor. UBP ile ortaklık kesin gibi gözükse de ortağının iç problemlerini de yakından takip ediyor. Bu sebeple koalisyon hükümeti güven oyu alıncaya kadar kesin konuşmamaya özen gösteriyor ve diğer alternatiflere kapıyı gındırık bırakıyor.
Öte yandan Maliye Bakanlığının uzun yıllar sonra DP ye geçecek olması bütün Partilileri heyecanlandırıyor. Bakan kim olursa olsun ona ciddi bir ekibin teknik yardım vermesi için gerekli hazırlıklara başlanmış bile.
Bu amaçla Serdar Denktaş, taraflı tarafsız herkesin beğendiği 2009 seçim bildirgesinde ki ekonomik görüşleri yazan Ekonomistleri gerekli hazırlıkları yapmaları için görevlendirmiş. Benim de yakından tanıdığım bu ekibin yapabileceklerini düşündükçe, muhalif bir kişilik olarak inanın ben bile heyecanlanıyorum.
Göreceksiniz bu ekibin bir kaç fırça darbesi ile ekonomik tablo değişecek.
O ekibi iyi tanıyorum. Onların neler planlandığını benim söylemem doğru olmaz. Ama meraklısına DP nin 2009 daki seçim bildirgesini açın ve okuyun derim.
DP kanadından edindiğim bilgilere göre, Serdar Denktaş "Komite" problemini henüz aşamamış. Meclis'te 4 ana Komite var ki bu komitelere DP li üyeler katılmazsa çoğunluk CTP nin eline geçecek. Bu durumda Hükümetin istediği yasaların geçmesi mümkün değil. Dolayısı ile Serdar Denktaş' in dışardan bir veya iki bakan atama ihtimali hala geçerliliğini koruyor.
Öte yandan Serdar Denktaş'ın Ankara ile ilişkilerde bahar havası yaşadığı bilgileri geliyor. "Özellikle Türkeş ile kırk yıllık dost gibiler" dedi Ankara'da ki bir arkadaşım.
Denktaş'ın İlişkilerinin düzelmesinde Ankara'nın CTP den bıkmasının etkisi olduğu kadar, Denktaş Soy ismine düşmanlığı bir politika haline getiren bazı AK Parti yetkililerinin Hükümette olmamasının payı da var. Öte yandan eski Büyükelçi ve onunla birlikte çalışan bir kaç üst düzey elçilik bürokratının artık iş başında olmaması da, Serdar Denktaş'ın AK Parti ile ilişkilerini düzeltmesine fırsat vermiş durumda.
UBP ve DP ekonomik paketin revizyonu konusunda hemen hemen anlaşmış durumda. Maliye Bakanlığı ne kadar kaynak üretebilir, ortaklar ne kadar süratle hareket ederse halka içirilecek ilaç da o kadar az acı olacak.
UBP ve DP kaynaklarından edindiğim bilgiler beni umutlandırmaya devam ediyor.