DPUG GENEL SEKRETERLİĞİ

 
Yarın DPUG Parti Meclisi toplanıp yeni Genel Sekreterini ve MYK’ sını seçecek.

Genel Sekreterlik için 4 kişinin mücadelesi söz konusu idi.

Bu kişiler uzun süreden beri Genel Sekreterlik konusundaki niyetini gizlemeyen Lefkoşa Milletvekili Sayın Hasan Taçoy, Mağusa İlçe Başkanı Sayın Fikri Ataoğlu, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Serhat Kotak ve Ben’dim.

Ne var ki, geçtiğimiz Salı günü Genel Başkanın “Gönlündeki Aday”ı açıklaması, bir anda hesapları yeniden gözden geçirmemize sebep oldu.

Evet, Hasan Taçoy son derece hareketli, tecrübeli ve örgütlü çalışmayı bilen birisi idi. Onun seçim dönemindeki çalışmasına hayranj kalmış ve bunu da başta Genel Başkan olmak üzere çevremdekilerle paylaşmıştım. Taçoy, Genel Sekreter seçilirse bu görevi en iyi şekilde yapacağından kimsenin kuşkusu yoktu. Ama bana göre; Genel Başkanın Parti Meclisinin iradesine bu şekilde müdahale etmesi çok da şık bir olay değildi.

Salı günü eşimin tedavisi için gittiğim Ankara’dan ülkeye geri döndüm. Önce bazı arkadaşlarla istişare yaptım ve arkasından da Genel Başkan Serdar Denktaş’la görüştüm.

Genel Başkan’a tek bir soru sordum. “Gönlündeki adayın seçilmesi senin için ne kadar önemli?”

Cevabı kısa ve net oldu; “Erhan, sizler benim yol arkadaşımsınız. Hiç birinizi diğerinize değişmem. Ama bu dönemde DP ve UG ayrımını tamamen ortadan kaldırabilmek açısından bu makama UG konseptinden birinin gelmesi elzemdir. Bu konuda Taçoy dahil kimse ile herhangi bir pazarlık yapmadım. Kimseye verilmiş bir sözüm de yok. Ama Genel Sekreterlik makamına UG konsepti ile katılan arkadaşlarımızdan birini getirmezsek, şimdiye kadar DP’nin UG veya Eroğlu tarafından teslim alındığını iddia edenler, bu sefer de tam tersi propaganda yapacak ve DP’lilerin UG’lileri dışladığını söyleyecekler… Böylece içimize yeni bir fitne tohumu saçmak için bahane bulacaklar”

Genel Başkan sözlerine şöyle devam etti; “ Sizden anlayış bekliyorum… Sen değil miydin, birçok yazısında DP ile UG’nin amalgamesinin bir an evvel sağlanmasını isteyen? Sen değil miydin, Parti içerisinde UG’den gelen arkadaşlara görev verilmesi için bana baskı yapan? Biz, son Kurultayla DP ile UG’nin birleşmesini ve kaynaşmasını tamamladık. Partinin ikinci adamlığını bu konsepten gelen arkadaşlardan birine vererek Kurultayla bitirdiğimiz amalgame olayına mühür vurmuş olacağız…”

Ben de Genel Başkan’a; “Anladım Sayın Başkan. Ama şimdiye kadar elinden tuttuğun ve kefil olduğun birçok kişiden hep kazık yedin. Umarım aynı olay tekerrür etmez. Aksi taktirde bunun tek sorumlu sen olursun..” dedim. O da; “Biliyorum ve bu konuda Taçoy’a güveniyorum…” diye cevap verdi.

Genel Başkan’la konuştuktan sonra dışarıda beni bekleyen bazı arkadaşlarla tekrar bir durum değerlendirmesi yaptık. Onlara; “Arkadaşlar, Genel Başkanın gönlündeki adayın başkası olduğunu ve bu konuda son derece ısrarcı olduğunu bile bile benim Genel sekreterliğe adaylığımı devam ettirmem söz konusu olamaz. Aday olur ve seçilirsem asla orada rahat olamam. Taçoy’un dışında hiç kimse orada rahat olamaz…”

Sözlerime şöyle devam ettim; “ Kaldı ki, Genel Başkan gerekçesinde son derece haklı. Parti Meclisinde 50 tanesi seçilmiş geri kalanı doğal üye olan 121 kişi var. Bu 121 kişinin büyük çoğunluğu eskiden beri DP içerisinde görev yapmış arkadaşlarımızdan oluşuyor. Doğal üyelerin çokluğu bütün dengeleri altüst ediyor. Taçoy’la birlikte yapılacak çok adaylı bir seçim malum çevreler tarafından kamuoyuna DP ve UG yarışı şeklinde lanse edilecek ve bundan Parti zarar görecek. Bu oylama aynı zamanda Genel Başkanın da yeniden oylanması anlamına da gelecek. 1500 Delegenin oyu ile seçilmiş bir Genel Başkanı, yeni bir tartışmanın içine çekmeye ben dahil hiç kimsenin hakkı yok…” dedim.

Böylece Genel sekreterlik konusunda bana destek veren arkadaşlarımın da çoğunluğunun onayını alarak Genel sekreterlik adaylığımı geri çektim.

Şimdi MYK üyeliğine adayım.

Umarım, Genel Sekreterlik adaylığımı geri çektiğim için bana kızan Parti Meclisindeki arkadaşlarım beni cezalandırmaz.