DPUG’DE KARDEŞ KAVGASI





Maalesef Türk tarihi kardeş kavgaları ile ünlüdür.
 
16’sı imparatorluk olmak üzere, 150’ye yakın Devlet kurmuşuzdur tarih sahnesine çıktığımız günden bugüne...
 
İnanırmısınız, bu 150 civarındaki devletimizin çoğunu kardeş kavgaları sonucu kendimiz yıkmışızdır. Başka Devletlerin yıktığı Türk devletlerinin sayısı, iki elin parmak sayısından azdır.
 
Osmanlı tarihi ise başlıbaşına kardeş kavgaları ile doludur.
 
Öyleki bu kardeş kavgaları koca imparatorluğu bir kaç kez yıkılmanın eşiğine getirmiştir.
 
Dolayısı ile “Kardeş Kavgası” genlerimize işlemiştir maalesef.
 
Bunları niye anlattığıma gelince;
 
DP-UG Tüzük Kongresinde yaşananları duyduğumda Bişkek’te idim.
 
Serdar Denktaş’ın siyasi danışmanı ve temsilcisi sıfatı ile Kırgızistan’da yapılan Cengiz Aytmatov’un doğum yıldönümü törenlerine katılmak için buraya gelmiştim.
 
Genel Başkan ile Genel Sekreter arasında yaşanan sert tartışma, aslında Partide günlerdir süregelen hazım sorunun ve sıkıntıların bir neticesi idi.
 
Binbir zorlukla Partiyi bunca yıl ayakta tutan ve büyüten bu iki kader arkadaşının nasıl bu noktaya geldikleri, ayrı bir yazı konusudur.
 
İnanın ki bu iki arkadaş, bir araya gelip aralarındaki meseleleri konuşabilseler Partide hiç bir sıkıntı yaşanmazdı...
 
Ama olmadı. Birbirlerini dinlemek yerine başkalarını dinlediler.
 
Şimdi eminimki, DPUG’nin bu kavgadan büyük yara alarak çıkmasını arzulayan malum şahsiyetler zafer çığlıkları atıyorlardır.
 
Basında bu kavgayı büyütmek için günlerdir cephane hazırlayan tetikçiler ise, hedefi onikiden vurduklarını düşünüyorlardır..
 
Denktaş ve Şonya’ya bakınca, yıllar önce Çeçenistan’da şahit olduğum bir kavga aklıma gelir hep.
 
1993 yılı idi.
 
Türkiye, bir gün önce ölen Özal’ın şokunu yaşarken, aynı anda Rusya’ya kök söktüren ve bağımsızlık mücadelesi veren Çeçenistan’da, Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev ile Başbakanı Mamamdayev arasındaki gerginlik te silahlı çatışmaya dönmek üzereydi.
 
Ben de tam o sırada,  Tukyu Umar ile birlikte Tataristan’dan Bakü’ye geçmiştim.
 
Kuzey Kafkasların bağımsızlığı için mücadele veren “Kafkas Evi” yöneticilerinden bir heyet, bizi kaldığımız otelde ziyarete gelmişti.
 
Söyledikleri şuydu; “Erhan bey, Sen hem Cahar ile hem de Mamadayev ile dostsun. Seni kırmazlar belki. İkisi ile de bir konuşsan da kan dökülmese.”
 
Doğru idi.Her iki lideri de çok iyi tanıyordum. İkisi de bana “Kardeşim” diye hitap eder ve yakınlık gösterirlerdi. Kökü derinlere dayanan bu kavgayı bitirme imkanın olmadığını çok iyi biliyordum. Buna rağmen vicdanımı da rahatlatma adına, o gece yanıma Tukyu Umarı da alarak, Çeçenistan’ın Başkenti Grozniy’e geçtim.
 
Karşılaştığımız manzara korkunçtu.
 
Dudayev’in sarayı Mamadayev, Mamadayev’in Başbakanlık binası da Dudayev’in silahlı güçleri tarafından ablukaya alınmıştı.
 
Uzun ve tarihi bir hikayedir bu. Teferruatını daha sona anlatırım.
 
İkisi ile de görüştüm. İkisine de verdiğim mesaj özetle; “İkinizin de etrafında KGB ajanları cirit atıyor ve sizi birbirinize karşı kışkırtıyorlar. Silahlı çatışma iç savaşa dönüşecek ve sınırda bekleyen Kızılordu Çeçenistan’ı işgal edecek. Yapmayın.Bir konuşsanız aranızdaki problemleri rahatlıkla çözeceksiniz..”
 
Dinleyecek durumları yoktu. Dudayev bana; “Erhan, seni ve arkadaşını bir kaç saat içerisinde Çeçenistan’dan çıkarmamız lazım..” değinde içim “Cız” etmişti. Demek ki Dudayev, bir kaç saat içerisinde harekete geçecekti.
 
Tukyu Umar; “Erhan bir şey yapamazmısın?” dediğinde, çaresiz bir biçimde; “Akacak kan damarda durmaz Tukyu” demiştim çaresizce.
 
Tukyu ile beni 2 saat içerisinde Dağıstan’a gönderdiler. Mohaçkaleye vardığımızda Çeçenistan’da iç savaşın başladığını öğrenmiştik.
 
Ardından da Kızılordu Çeçenistan’a girdi...
 
Serdar ve Şonya... Dudayev ile Mamadayev...
 
Bu kavganın kazananı olmaz beyler... Ama kaybedeni şimdiden belli. DPUG’nin cefakar tabanı,  Kurultay kavgasını derinden yaşayacak ve yara alacak...
 
Tüzük Kurultayında yaşananlardan sonra, yapacak bir şey var mı yok mu birlikte göreceğiz..
 
Akacak kan damarda durmaz” sözünü de bunun için söylemiş atalarımız.
 
 
 



ERHAN ARIKLI