Ghebreyesus, DSÖ'nün haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada, KDC'nin doğusunda son dönemde artan şiddetin önemli can kayıplarına, yaralanmalara, yerinden edilmelere ve kritik sağlık altyapısının yıkılmasına yol açtığını belirterek, "900'den fazla ölüm ve 4 binden fazla yaralanma bildirildi." diye konuştu.
Kuzey-Kivu ve Güney-Kivu eyaletlerinde sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan insanların sadece 3'te 1'inin buna erişebildiğini aktaran Ghebreyesus, hamile kadınların güvenli doğum için sağlık tesislerine ulaşamadığını söyledi.
Ghebreyesus, KDC'de M çiçeği virüsü (Mpox) ve kolera gibi bulaşıcı hastalık tehditlerinin de çoğaldığına dikkati çekerek, "Hastaneler ve morglar dolup taştı. Bazı sağlık çalışanları kaçmak zorunda kalırken, diğerleri günlerdir gece gündüz çalışıyor." dedi.
- KDC'deki çatışmalar
KDC'nin doğusundaki çatışmalar nedeniyle yılbaşından bu yana 500 binden fazla kişi yerinden oldu.
Birleşmiş Milletler (BM), Goma şehrinin kontrolü için çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısının 3 bine yaklaştığını bildirdi.
Bölgedeki birçok köy ve kasabayı kontrolüne alan isyancı grup M23, son olarak Kuzey-Kivu eyaletinin başkenti Goma'yı ele geçirmişti.
M23'ün ateşkes ilan etmesi üzerine KDC hükümeti, "isyancıların tek taraflı ateşkes ilanının yanıltıcı propaganda" olduğunu savunarak çatışmaların sürdüğünü duyurmuştu.
BM ve KDC'nin M23'e destek vermekle suçladığı Ruanda ise iddiaları reddediyor.
KDC'nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009'da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla "23 Mart Hareketi" adı altında ortaya çıkan grup, "M23" şeklinde anılmaya başlanmıştı.
M23, büyük ölçüde Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.