"Bataklığı kurutmadıkça sinekler uçacak. Bataklığı kurtarmak; bunları üreten zihniyetle mücadele etmektir mesele"
"Söz konusu zihniyetten bir an önce kurtulmak gerekir, memlekete geri döndürülemeyecek zararlar verildi"
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkede yaşanan sorunların bir zihniyetin sonucu olduğunu kaydederek bu zihniyetten bir an önce kurtulmak gerektiğini söyledi.
Erhürman, mücadelenin kişilerle değil zihniyetle, sistemle olduğunu vurguladı.
Erhürman, “Bu memleketi bu hale getiren kişiler değil, zihniyettir. Yaşananlar bir zihniyetin ürünleridir. Bataklığı kurutmadıkça sinekler uçacak. Mesele bataklığı kurtarmak; bunları üreten zihniyetle mücadele etmektir” dedi.
“Bilgiye dayanmayan ve mantık üzerinden konuşmayan” bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunu savunan Erhürman, “Söz konusu zihniyetten bir an önce kurtulmak gerekir” dedi ve memlekete geri döndürülemeyecek zararlar verildiği görüşünü ifade etti.
Ülkede hastane, trafik ve ekonomi gibi bir birçok sorun olduğunu, bunların konuşulması gerektiğini söyleyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi şeylerin konuşulmasını lüks bulduğunu belirtti.
İtibarsız olduğunu savunduğu hükümetin “kendi itibarsızlığını”, diğer alanlara da bulaştırdığını ileri süren Erhürman, adaletin devletin temeli olduğunu vurguladı; hükümetin ne devletin yargısına ne de anayasasına sahip çıktığını belirtti.
CTP'den verilen bilgiye göre, Bağımsız web TV'de Ali Baturay’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Aylardır Cumhurbaşkanlığı seçimini soruyorlar. Ekim 2025’ten bahsediyorsunuz. Geçen her dakika çocuğumuzun geleceğinden çalınıyor” dedi.
-“CTP diyaloğa her zaman açıktır”
Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da yapacağı KKTC ziyaretiyle ilgili soruyu yanıtlarken Erhürman, Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis’te konuşma yapacağıyla ilgili bir programlamanın şu an için olmadığını belirtti ve “CTP Meclis’e girecek mi?” tartışmalarının bir haber üzerinden yürüdüğünü, söz konusu tartışmanın nedense kendilerinin Ankara ziyareti öncesi başlatıldığını kaydetti.
“Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve diğer tüm yetkililer çok yoğun çalışan kişiler. İki ay önceden Cumhurbaşkanının programı netleşecek diye bir şey yok” diye konuşan Erhürman, Erdoğan’ın Meclis’te konuşma yapıp yapmayacağı belli değilken, bunların tartışılmasını eleştirdi.
2021 yılında Meclis’e girmeme nedenlerini açıkladıklarını kaydeden Erhürman, ”Memleketin bugün içinde bulunduğu haller çerçevesinde bunları konu edinen arkadaşlara hayret ediyorum. Böyle bir gündem yok, o dönemde bir müjde verilecek denilmişti. Sebeplerini birçok kez anlattık” dedi.
Söz konusu dönemde CTP’nin diyaloğa her zaman açık olacağını söylediklerini anımsatan Erhürman, şu an diyalog ortamı olduğunu vurguladı ve “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın programında Meclis’te konuşma yapma düşüncesi varsa, bu konuda herhangi bir önyargımız yok” dedi.
-“CTP Başkanlığında son dönemdeyim”
CTP tüzüğüne göre dokuz ardışık yıl başkanlık yapılabileceğini söyleyen Erhürman, son döneminde olduğunu, süresinin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra dolduğunu ifade etti. “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmamamdan bağımsız olarak, genel başkan olmak için tüzük değişeceğimi herhalde kimse düşünemez” diyen Erhürman, CTP açısından gündemin de bu olmadığını, memlekette birçok sorun bulunduğunu söyledi.
-“Bu ortamda Cumhurbaşkanlığı seçimi konuşmak lüks kalıyor”
“Tufan Erhürman tüzükteki süre dolunca başkan olmayacak” diyen Erhürman, içinde bulunulan ortamda cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuşmanın “lüks” olduğunu belirtti.
Son günlerde kendisine yönelik “eleştirilerinde isim vermiyorsun” söylemleriyle ilgili de konuşan Erhürman, isim vermeyi tercih etmediğini; meseleleri kişiselleştirmeyi hiçbir zaman seçmediğini, mücadelenin kişilerle değil zihniyetle ve sistemle olduğunu vurguladı.
-“Bataklığı kurutmadıkça sinekler uçacak”
Tufan Erhürman şöyle konuştu:
“Ben zihniyetle mücadele ediyorum. Bu memleketi bu hale getiren bir zihniyettir, Hasan, Hüseyin ya da Ahmet değil. Benim, Hasan’ı dövmem o zihniyeti değiştirmeyecek. Prensip olarak kişilerle uğraşmayı sevmedim. Özel hayatla uğraşmayı hiç sevmedim. Hedefe ulaşmak için medeni yönetmelerle mücadele ediyorum. Benim yazdığımdan ve söylediğimden zaten ne dediğim anlaşılıyor. Adını ver ve saldır diyorlar. Saldırmayacağım. Bugüne kadar yapmadım. Yapamaz mıydım? Her dilin nasıl kullanılabileceğimi bilirim. Bu benim tercihimle ilgilidir. Beğenilmeyebilir. Sonsuz saygım vardır. Herkes için aynı şeyi sergiliyorum. Yaşananlar, zihniyetin ürünleridir. Bataklığı kurutmadıkça sinekler uçacak. Bataklığı kurtarmaktır mesele. Mesele kişi meselesi değil, zihniyet meselesidir. Kişilerle uğraşmak bizi hiçbir şekilde çözüme ulaştırmıyor. Bunları üreten zihniyetle mücadele etmektir önemli olan. Herkes kimiyle isterse uğraşır ama benim derdim, doğru olanı yaptıklarımla göstermektir. Cesaret, zihniyetin ve sistemin üzerine yürümektir. X kişiyi linç edebilirsin, çok zor iş değildir. Marifet, var olan sistemle mücadele etmektir.”