Güncel

Erhürman: “Ben kendi inançlarımla ilgili kimseye hesap vermem”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Ben hayatımda kendi inançlarımla ilgili kimseye hesap vermem. Kıbrıs Türk halkının da birine hesap vermek zorunda olduğunu düşünmem. Dini siyasete alet etme yaklaşımı gibi bir şey bu ülkenin tarihinde yok.” dedi.

 Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Ben hayatımda kendi inançlarımla ilgili kimseye hesap vermem. Kıbrıs Türk halkının da birine hesap vermek zorunda olduğunu düşünmem. Dini siyasete alet etme yaklaşımı gibi bir şey bu ülkenin tarihinde yok.” dedi.

CTP’den verilen bilgiye göre, Kıbrıs Postası Web TV’de Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkının bölünüp parçalanmasına izin vermeyeceklerini” kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının büyük bir çoğunluğunun Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini düşündüğünü vurgulayan Erhürman, “Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili formüller konusunda insanların farklı tercihleri var ama Kıbrıs sorununda çözüm istiyor musunuz sorusuna insanlarımızın yüzde 80’inin üzeri 'evet' diyor.” dedi.

“Kıbrıs Türk halkı” derken, kendisi, annesi, babası, nerede doğmuş olursa olsun geleceğini  ülkede kuran herkesten bahsettiğini vurgulayan Erhürman, ortada bir sorun olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının gelecek belirsizliğinden kurtulmak istediğine işaret etti.

“Bunca yıldır biz bu sorunla yaşadık, artık çocuklarımız böyle bir sorunla yaşamasın istiyor insanlarımız.” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının, uluslararası hukukun etkili olmasını ve dünyayla buluşmak istediğini belirtti.

Tufan Erhürman, “Bizim, çözüm üzerinde konuşmamız gerekiyor.” dedi ve insanların artık “bıkıp usandığını” ifade etti.

Özellikle 65 yaş üstü insanların “Biz bu mücadeleyi, bunları yaşayalım diye mi verdik?” diye sorduğuna vurgu yapan Erhürman, BM’nin kararlarına dikkat çekti ve şu an var olan durumun sürdürülebilir olmadığının söylendiğini kaydetti.

Erhürman, “Bir çözüm arayışı olduğuna göre bizim esas konuşmamız gereken, bu çözüme nasıl ulaşacağımızdır.” dedi. Sloganlar üzerinden konuşmaktan kimsenin bir şey anlamayacağını söyleyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamında ilk defa kapsamlı çözüme dair müzakere etmeyen birisinin bulunduğunun altını çizdi.

-"Ön şartımız yok"

Daha önceki müzakerelerden de ders çıkarılması gerekliliğine dikkat çeken Erhürman, öne çıkarttıkları dört temel noktayı anımsattı ve BM’nin sözüne sahip çıkması gerektiğini dile getirdi.

“Ön şartımız yok, BM’ye sözünüze sahip çıksın diyoruz. Siyasi eşitlik pazarlık konusu değildir. Bir daha müzakere olacaksa, takvimli olacak. Sonuç odaklı olacak. Sıfırdan başlamayacak. Bir daha masaya oturacaksak, statükoya geri dönülmeyeceği taahhüdünü başta istiyoruz.” diyen Erhürman, bunların ön şart değil, BM’nin sözü olduğuna dikkat çekti.

Cenevre’de gerçekleştirilen gayriresmi toplantıyla ilgili de konuşan Erhürman, masadakilerin hiçbirinin diyaloğun ve diplomasinin kopmasını istemediğine vurgu yaptı.

“Sloganlardan vazgeçelim. Kendi çocuklarımızın torunlarımızın geleceğidir konuştuğumuz.” diyen Erhürman, sloganların altının doldurulması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Türkiye Cumhuriyeti medyasına verdiği demeçlerle ilgili soruyu da yanıtlayan Tufan Erhürman, “Ben hayatımda gidip de Türkiye basınına, ülkedeki başbakan şunu yapıyor, cumhurbaşkanı bunu yapıyor diye konuşmadım. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle konuşurken de demedim. Ben bu halkın iradesine inanırım. Türkiye’den bir gazeteci gelecek, Ersin Bey ile görüşecek, bana hain diyecek. Ben hayatımda kendi inançlarımla ilgili kimseye hesap vermem. Kıbrıs Türk halkının da birine hesap vermek zorunda olduğunu düşünmem” dedi.

 “Dini siyasete alet etme yaklaşımı gibi bir şey bu ülkenin tarihinde yok.” diye konuşan Erhürman, mahkeme açılışında yaşananlardan bahsetti.

Tufan Erhürman, şöyle devam etti:

“Bu toplum her şeyi biliyor. Siz dini siyasete alet ediyorsanız, bunun bu memlekette bir bedeli vardır. Size böyle bir şans tanımaz kimse bu ülkede. Böyle bir geleneği yok bu ülkenin. Siz buralara kadar indiyseniz, sadece sizin için üzülürüm. Kıbrıs Türk halkının bölüp parçalanmasına izin vermeyeceğiz. Neresinden bölmeye çalışırsan çalış, biz bütünleştireceğiz. Bu memlekette Kıbrıs Türk halkı içindeki bölünmeyi reddediyoruz. Hiç kimse dışarıda kalmayacak. Bu halkın kültürünü bilmeden sövüp saymaya kalkarsa birisi, o dışarıdadır. Seçim stratejisi olarak böl ve kazan tutmaz. Cumhurbaşkanlığı toplumun bütünlüğünü, birliğini temsil eder, biz birleştireceğiz.”