Meclis’te konuşan Erhürman, ortaya çıkan tabloyu “korkunç” olarak nitelendirdi ve tabanca ruhsatlarıyla ilgili rakamları beklediklerini vurguladı.
“Bu tablo, korkunçtur”
Tabanca ruhsatlarıyla ilgili verilen yanıtı değerlendiren Erhürman, “İnsanlar, memlekette kendilerini güvende hissetmemeleri nedeniyle yoğun bir şekilde tabanca ruhsatı alma ihtiyacı duymaktadır” gibi bir sonucun çıktığına işaret etti. Tufan Erhürman, “Dışarıdan gelen silahlarla kendini koruma düşüncesine kapılan bireyler, tabanca ruhsatı alma noktasına gelmişlerdir” dedi. Verilen ruhsatların içerisinde güvenlik kamu görevlilerinin sayısının fazla olduğunun anlaşıldığını belirten Erhürman, “Örneğin, polis doğal olarak suç ve suçlularla mücadele etmektedir. Ancak görev başında olmadığı zaman kendini güvende hissetmemektedir. Ortaya çıkan tablo, güvenlik açısından felaket niteliğindedir. "Devlet beni koruyamayacak, o halde ben kendi güvenliğimi sağlamalıyım" düşüncesi hâkim olmuşsa, bu durum ülkedeki otorite boşluğunu gözler önüne sermektedir. Eğer durum böyle değilse ve bireyler kendi inisiyatifleriyle silahlanıyorsa, bu da devlet mekanizmasının ne kadar yıprandığını göstermektedir” diye konuştu. Öte yandan, yükseköğretim ve turizm gibi sektörlerin, güvenli bir ortam gerektirdiğine dikkat çeken Erhürman, “Muhtemelen veriler açıklandığında, iş insanlarının da bu güvensizlik ortamında silahlanmaya ihtiyaç duyduğunu göreceğiz. Ancak silahlar edinildikten sonra, bu silahların nasıl ve hangi olaylarda kullanılabileceği büyük bir sorundur. Mahalle içinde, ev ortamında bu silahların varlığı ciddi riskler doğurmaktadır. Güvenlik konusunda ortaya çıkan boşluklar, yeni riskleri de beraberinde getirmektedir ve bu oldukça korkutucu bir tablodur” dedi. “Mevcut verilere bakıldığında, bu tablonun korkunçluğu daha da belirginleşmektedir” diyen Erhürman, yazılı soru önergesine bir yılı aşkın süredir yanıt verilmemesini eleştirdi.
“Ülke felakete sürüklenmeye devam edecek”
“Kaç kişinin güvenlik kamu görevlisi olduğu, kaç kişinin olmadığı, 30 yaş altı kaç kişinin silah ruhsatı aldığı gibi bilgileri bilmek istiyoruz” diye konuşan Tufan Erhürman, bu konunun takipçi olacaklarının altını çizdi. Sosyal sigorta prim desteği konusunda da dikkat çeken rakamların olduğunu ifade eden Erhürman, KKTC vatandaşı olan sigorta prim desteği alan kişi sayısında 500’ün üzerinde bir artış görülürken, yabancı sigorta primi ödeyenlerin sayısı 75 binden 80 bin 700’e çıktığını kaydetti. Yabancı işçi sayısındaki hızlı artışın, beraberinde önemli sosyal maliyetler getirdiğini belirten Erhürman, “Sağlık ve eğitim hizmetlerine ek yük bindirdiği gibi, trafik kazaları gibi toplumsal sorunları da artırmaktadır. Nüfusun doğru bir şekilde sayılması ve nüfus politikalarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu rakamlar büyük alarm vermektedir” dedi. Ne Güney Kıbrıs’ta ne de Avrupa’da yerli-yabancı işçi ayrımı yapılmadığının altını çizen Erhürman, “Dünyada ırk temelli değil, sektör temelli bir ayrım söz konusudur. Tüm bunları doğru değerlendirmemiz gerekmektedir. Beş yılda 500 yerli istihdam yaratmayı hedefleyen projeler varken, bir yıl içinde yabancı işçi sayısının 75 binden 80 bin 700’e çıkması, ülkedeki demografik yapının nasıl değişeceğini ve trafiğin ne kadar yoğunlaşacağını gözler önüne sermektedir” dedi. Nüfus politikasının önemini yineleyen Erhürman, “Ülke olarak gerek güvenlik, gerek sağlık, gerekse eğitim alanında planlı hareket etmeliyiz. Aksi takdirde, kontrolsüz bir şekilde ilerleyen bu süreç, ülkemizi felakete sürüklemeye devam edecektir” diye ekledi.
