FARK var, arkasında HALK var anlayışının üzerinden tam 4 yıl geçmek üzere. O günlerde KKTC’de okuyan öğrenci sayısı 60 bin hedefleniyordu. Aradan 4 yıl gibi çok kısa bir süre geçti ve KKTC’deki öğrenci sayısı bugün itibari ile 60 binin üzerine çıktı.


Keza 2009’da UBP’nin seçim kitapçığında yazan hedeflerden bir tanesi de Turizm’deki hedeflerdi. O hedeflerde bugün itibari ile tutmuş durumda. 

Demek ki “hedef” ve “program” olunca ve o hedefe ulaşmak için programa harfi harfine uyarsanız günün sonunda hedeflerinize ulaşabiliyorsunuz. 

FARK’ında mısınız? 62 bin öğrenciden bahsediyoruz bugün ve birkaç senesi sonrası için 100 bin öğrenci hayal olmaktan çoktan çıktı bile. 

2009 yılında KKTC’de öğrenci sayısı 40 bin civarındaydı. Aradan geçen 4 yılda bu sayısı 22 bin civarında arttı. Yani 4 yıl öncesine göre artık 22 bin kişi daha kalabalığız. 

Dört yıl öncesine göre artık sabahları 22 bin kişi daha fazladan fırından ekmek alıyor. Dört yıl öncesine göre 22 bin kişi daha fazla yumurta tüketiyor. 

Dört yıl öncesine göre Gazimağusa şehrinde en azından 8 bin daha fazla öğrenci şehrin bir parçası olmuş. Tüketiyorlar, harcıyorlar, yiyiyorlar, içiyorlar, taksiye biniyorlar. 

Lefkoşa’da 25 bin üzerinde öğrenci var bugün FARK’ında mısınız? Kira’da oturan öğrenciler Dereboyunca kafelerde oturan öğrenciler. Dört yıl öncesine göre bugün sayıları çok ama çok daha fazla, FARK’ında mısınız? 

Bugün ekonomik kaygılarımızın dışında FARK’ında iseniz tüm bu kötü gösterilen tabloya rağmen Turizm ve Öğrenci akışı hızla devam ediyor ve bunun ekonomiye katkısı her geçen gün artarak devam ediyor. 

Peki, bu gelen öğrenciler için yerel idareler FARK’ında mı? Gelen öğrenciler için “yerel” yöneticiler ne yapıyor? Örneğin bugün 20 bin öğrenciye ev sahipliği yapan Gazimağusa’da Belediye öğrenciler için ne tür aktiviteler düzenliyor? 

FARK’ın da değiliz ama bir şeyler hızla değişiyor ve gelişiyor. Bugün ekonomik önlemleri tedbirleri tartıştığımız bir ortamda hatırlatmak istedim ve FARK’ını görmeniz açısından dört sene öncesi ile kıyasladık. 

Evet, alınması gereken tedbirler var ama ilerlememiz içinde önümüzde hedefler var. O hedeflere ulaşabilmek için tedbirleri alıp yola devam etmemiz gerekiyor. 

Bugün organ nakli yapabilen bir YDÜ, bugün dünyanın sayılı üniversiteleri arasında sayın bir yere sahip olan DAÜ, bugün dört kıtada kurduğu kampüslerle ile KKTC’yi tanıdan GAÜ ve diğer yeni gelişmekte olan üniversitelerimiz geleceğimiz için en büyük teminatı. Bilmem FARK’ında mısınız? 


Askerlik kısalmalı 
Türkiye’de askerlik süresinin kısıtlanması ile tartışma bize de yansıdı. Hiç kimse parmağının arkasına saklanmasın. Bizde de askerliğin süresinin kısalması için tüm partiler samimiyetlerini ortaya koysunlar ve en kısa süre içinde bizde de askerlik makul sürelere indirilsin. 



Ahmet BENLİ:Dün belediye çalışanları sizin evin bahçesinde çalışıyorlardı. CTP hükümeti döneminde emek en cüce değerdir değil mi? Ha evde ha Gönyeli’de… 

Serdar DENKTAŞ:Sonunda memlekette dönebildiniz. Herkes dört gözle sizi bekliyor zira. Müdür, müsteşar, özel kalem olmak için bugünden tezi yok kapının önü aşınacak artık. 

Asım AKONSOY:Aylardan Aralık gündemimizde var Ayrılık. Sen bu şarkıyı hiç dinledin mi? Son günlerin en favori şarkısıymış bu! 

Teberrüken ULUÇAY:Başbakanlığın önünde siz direksiyonda şoförünüz yanınızda. Yakında polisler size değil de şoförünüze selam verirse hiç şaşırmayacağız. 

Ersoy İNCE:Seçimlerden sonra yaşananları görünce siyasetten iyice mideniz bulanmış diyorlar.Daha durun bir hele bir yerel seçimlerde yaklaşsın siz asıl o zaman görün curcunayı. 

Dr. Hakan DİNÇYÜREK:Dün önce bakanı kürsüde sıkıştırdınız sonra yanına gidip gönlünü aldınız. Muhalefet vekillerini aratmadınız doğrusu. 

Ceyhun ÜMİTER:Gördüğün gibi tren bu seferde kaçtı. Neyse sendikada her an bir değişiklik olabilir. Orası için yoğunlaşmakta fayda var. 

Canan ONURER:Hafta sonu Amerika’ya gidiyormuşsunuz. Başkan Obama’yı görürseniz bizim Gökhan’dan selam söyleyin. Zira puro arkadaşıdır kendisinin. 

Nevzat PİRGOT:Hayırdır bu aralar çok dalgınsınız. Dün selam verip yanından geçtiğiniz bir dostunuzu beş dakika sonra ofisinde aramışsınız. 

Asaf ŞENOL:Biz size demiştik, bıyıkları kesmezseniz müsteşarlık zor diye. Önce bıyıkları kesin sonra görev bekleyin. 

Ziya EMİR:Dereboyu’ndaki dev ekrandan maçları verip civardaki cafeleri kızdırmayı planlıyormuşsunuz. Aman dikkatli olunda trafik kilitlenmesin çemberin orada. 

Özdemir TOKEL:Bakıyoruz da bu aralar yeme içmelere hep tek tabanca takılıyorsunuz. Hayırdır bu aralar yalnız kovboyu mu oldunuz? 

Prof. Dr. Abdullah ÖZTOPRAK:DAÜ’de aldığınız tedbirler sayesinde bu yıl bütçede fazla bir açık olmayacakmış. Ancak elektrik zammı sizin bütçeyi de vurabilir. Tedbirleri gevşetmemek lazım. 

Göktürk ÖTÜKEN:TAK Yönetim kurulu üyeliğinden sizde istifa etmeyi düşünüyor musunuz? Zira yönetim kurulu tek tek istifalarını açıklıyor. 

Derviş EKŞİCİ:Gazimağusa Belediye başkanlığı için bir grup sizin adınızda ısrarlı. Yakında kapınızı çalacaklar, bu aralar şıkları sakın söndürmeyin. Sorarlarsa da bizden duymadınız tamam mı? 

Gökhan ALTINER:Elinizdeki mavi yüzük ile yeni bir tarz oluşturmuşsunuz. Bu arada YDÜ’de bale kursu alacağınız yönde haberler de geliyor. 

Asım VEHBİ:Bu yılda sizin için leyleği havada görmüş diyorlar. Maşallah valizin fermuarı bile açılmadan bir yurt dışı gezisinden bir başka yurt dışı gezisine gidiyorsunuz. 

Emir ERSOY:TAK’ın içinde düştüğü durumla ilgili siz ne düşünüyorsunuz. Yıllarca o kuruma emek vermiş birisi olarak gelinen süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Seniha KANATLI:Büyük av öncesi av malzemeleri alırken görüntülenmişsiniz. Yoksa sizde mi avcı oldunuz.? 

Mehmet HARMANCI:TDP kurultayında genel başkanlığa değil Parti Meclisine aday olamaya karar vermişsiniz. Bizce de dolduruşa gelmemek en sağlıklısı. 



GÜNÜN SÖZÜ 
“Parti içerisinde yaşlı yeni kavgası yok. Uzun vadeli vizyonel bir yaklaşım ile partinin gençlere daha da açılması için katkı yapılması lazım. Bir partinin geleceği kimlere emanet edilecek? Bunlar aslında köklü partilerde konuşulan konulardır. Dolayısı ile bunları daha planlı ele alırsak, önümüzü daha rahat görebiliriz. Bu kaygı haklı bir kaygıdır. Biz kendimizi daha iyi ifade etmek zorundayız. Bunu bir çatışma olarak algılamayın.” 
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy 

BİZİM TEMEL 
Temel ile Dursun harıl harıl tartışıyorlardı. Hangisinin sülalesindeki insanların daha uzun ömürlü olduğu konusunda bir karara varamamışlardı. Dursun: 
-Benim dedem tam 90 yaşında vefat etti. 
Temel cevabı yapıştırır: 
-O da bir şey mi, benim dedemin suratındaki ilk ergenlik sivilceleri o yaşlarda çıkmış.