İsrail saldırıları sırasında Gazze'de görev alan Fransız doktor Pascal Andre: "Biz kafasından vurulan çocuklara tanık olduk. Bir çocuğun kafasına sıkan bir keskin nişancı nasıl insan kalabilir?"
Gazze'de şubat ayında görev yaptıktan sonra ülkesine dönen Fransız acil servis doktoru Pascal Andre, İsrail'in saldırılarının devam ettiği Gazze'de neredeyse işlevsel hastane kalmadığını ve bölgedeki sağlıkçıların yardımların bölgeye ulaşmasına ihtiyacı duyduğunu belirtti.
Fransız acil servis hekimi Andre, 8-22 Şubat tarihlerinde Gazze'nin Han Yunus kentindeki Avrupa Hastanesi'nde görev yaptı.
Pascal Andre, İsrail'in saldırılarına maruz kalan Gazze'ye giden yabancı sağlıkçıların bölgede tanık olduğu olayları AA muhabirine değerlendirdi.
Andre, bölgede hayatta kalan sağlıkçıların yardım kamyonlarının Gazze'ye girmesine ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, çok az sayıda kamyonun geçebildiğini ve yabancı sağlık personelinin artık Gazze'ye gitmesine izin verilmediğini anlattı.
Uluslararası baskıya rağmen aralarında yaralı bir gazetecinin de olduğu Gazze'deki hastaların bölge dışına çıkamadığını belirten Andre, 12 ila 16 bin Gazzeli yaralının bölgede tedavi edilemediğini kaydetti.
Andre, "Bölgede (Gazze'de) nerdeyse işlevsel hastane kalmadı. Kuzeydeki 3 hasta son derece aşağılık ve şoke edici şekilde tahliye edildi son günlerde." diyerek, "tahliye edilenleri" karşılaması gereken Aksa Şehitleri Hastanesi'nin de avlusunun bombalandığını kaydetti.
Sağlıkçı çalışanlarının, sadece insanları tedavi etmekle değil, kötülüğün ve hastalıkların kaynaklarını düşünmek ve bunlara müdahale etmekle de görevli olduğunu ifade eden Andre, bölgede hukukun uygulanmadığını, insanlar açlıktan, susuzluktan, kronik hastalıklardan, hedefli saldırı ve patlamalardan ötürü hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Andre, Gazze'de yaklaşık 25 Avrupalı, 100'den fazla ABD'li sağlık personelinin görev yaptığına işaret ederek, "Çoğumuz, sürekli görüştüğüm Fransızlar öyle en azından, orada (Gazze'de) yaşadıklarımızdan ziyade burada yaşadıklarımız nedeniyle hastayız." diye konuştu.
Gazze'den dönen sağlıkçıların beraberinde bölgede yaşananlarla ilgili getirdiği kanıtları Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) ve Güney Afrikalı avukatlara ilettiğini aktaran Andre, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa Parlamentosu'na, Fransız Parlamentosu'na, Senato'ya tanık olduklarımızı taşıdık. Çok sayıda siyasetçiyle, çok sayıda bağımsız medyayla görüştük ancak çok az ulusal medyayla görüştük. Hepimizin vicdanının bizi yola getirmemesi, buradaki Fransız meslektaşlarımın, Gazze'de, Lübnan'da ve dünyanın başka yerlerinde hastalara ve sağlıkçılara yönelik son derece tahammül edilemez bu durum karşısında harekete geçmemesi dayanılmaz bir şey."
Doktor Andre, Gazze'de yaşananların Fransa'da acil tıp, patoloji bölümlerinde "tabu bir konu" olmasını eleştirdi.
- "Bugün endişelenmeliyiz çünkü insanlığımız söz konusu"
Andre, Gazze'den dönen meslektaşlarıyla, video, ses kayıtları, ameliyat evrakları eşliğinde tanık olduklarını anlatmak için Fransa'nın ve Avrupa'nın turunu yaptıklarında, belediye ait salonların kapılarının kendilerine açılmasında da güçlük yaşandığını vurguladı.
Pascal Andre, "Bugün endişelenmeliyiz, çünkü söz konusu Müslüman Filistinliler veya Hristiyan Lübnanlılar meselesi değil, insanlığımız söz konusu." dedi.
Hukukun temeline uyulmadığı takdirde, Batılıların her türlü itibarını kaybedeceğini dile getiren Andre, "Bugün bu bize dünyanın genelinde, Afrika'da, Lübnan'da, Orta Doğu'da açıkça söyleniyor: 'Yasalar çıkarıp, bunlara uymayan, hatta bunla da kalmayıp sessizliğiyle veya doğrudan eylemleriyle bu yasaların uyulmamasını sağlayan Batı kim?'" diye konuştu.
Fransız Mediapart sitesinin, İsrail'e gönderilen silahların yüzde 65'ini ABD'nin, yüzde 30'unu ise Almanya'nın gönderdiğini belirttiğini anlatan Andre, miktarı daha az da olsa, Fransa'nın da bu ülkeye gönderdiği silahlar konusunda şeffaf davranmadığına işaret etti.
Andre, Avrupa Birliği-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın 2. maddesinin ihlal edilmesine rağmen, bu işbirliğin derhal askıya alınmamasına anlam veremediğini dile getirerek, "Amerikan Anayasası, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları işleyen bir ülkeye silah sevk etmeyi yasaklarken, nasıl her şey hala yerli yerinde?" dedi.
Fransa'da Filistin'e destek gösterilerinde "intifada" kelimesini kullananların aslında insanların vicdanlarının "ayaklanmasını" istediğine dikkati çeken Andre, "Gazze halkı ilgisizliğimiz yüzünden açlık ve susuzluktan ölüyor." dedi.
Andre, hem Filistinlilerin hem İsraillilerin barış içinde yaşamasını istediğini dile getirerek "Bunun için hukuka uyulması, herkesin sesinin duyulabilmesi, herkesin vicdanının harekete geçmesi gerekiyor." dedi.
- "Filistinliler insan gibi yaşamak istiyor"
Yabancı sağlıkçıların, Gazze'de ve işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerden tek bir nefret söylemi duymadığını kaydeden Andre, Filistinlilerin sağlıkçılara "Barış içinde yaşamak istiyoruz, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu ve bazı aşırı sağcı işbirlikçilerinin dediği gibi 'hayvan' değiliz biz. Biz yalnızca toprağımızı işlemek, yaşamak, camide namaz kılmak, sadece yiyip içmek, insan gibi yaşamak istiyoruz." dediğini aktardı.
Andre, Gazze'de yaşananların sorumluları ve sessiz kalan işbirlikçileri hakkında şikayetçi olmaya kararlı olan çok sayıda sağlıkçı ve vatandaş olduğundan bahsederek, "Eğer insansak, bunlara izin vermemeliyiz. Hukuka inanıyorsak, bunlara izin vermemeliyiz Sessiz kalanlar, bu konuda her türlü konuşmayı ve düşünceyi engelleyenler yargılanmalı." şeklinde konuştu.
Şubat ayında bölgede bulunduğunda şu anda Gazze'nin kuzeyinde yaşanan dehşete benzer bir şeyle karşılaşmadığını vurgulayan Andre, kendisinin Gazze'de çalıştığı hastanede yaralıları, ölen insanları veya başından vurulmuş çocukları gördüğünü aktardı.
Andre, "Kimsenin müdahale edemediği ve bir hastanedeki sivil mültecilerin bombalandığı ve yandığı son derece korkunç görüntüleri izledik." diyerek, bu görüntülerin herkesi dehşete düşürdüğünü ifade etti.
Bir Fransız kanalının bu olayı aktarırken, İsrail cephesinde yaşananlara 1 dakika 45 saniye ayırırken, Gazze'de hastanede yaşananlardan yalnızca 15 saniye bahsetmesine tepki gösteren Andre, bölgedeki olayların aktarımında eşitsizliğe dikkati çekti.
- "Burada yaşadıklarımızın sorumlusu batının ikiyüzlülüğü ve uluslararası hukukun uygulanmaması"
Andre, "Bir medyanın, gazetecinin veya sade bir vatandaşın vicdanen işgalci bir kuvvetin ordusu olan İsrail ordusunun konuşmasını nasıl doğrulayabildiğini anlayamıyorum." diyerek, Gazze'ye dışardan bağımsız gazetecilerin girmesinin engellendiğini belirtti.
Pascal Andre, "Biz kafasından vurulan çocuklara tanık olduk. Bir çocuğun kafasına sıkan bir keskin nişancı nasıl insan kalabilir? Hamile bir kadının karnına ve kafasına sıkan bir keskin nişancı, evine dönüp karısına ve çocuklarına nasıl sarılabilir?" diye konuştu.
Andre, kendisi ve meslektaşları Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'ya gittiğinde Filistinlilerin kendilerine "Bize yardım etmek için geldiğiniz için teşekkür ederiz, bu çok yararlı, gerekli ve güzel ancak evinize dönün, çünkü 75 yıldır yaşadıklarımızın cevabının büyük bir bölümü sizlerde: Batılı ülkelerin sessizliği ve ikiyüzlülüğü, uluslararası hukukun uygulanmaması burada yaşadıklarımızın sorumlusu." dediğini aktardı.