Ağustos bitecek.
Sıcak ve nem azalacak.
Ülkemizdeki asemptomatik COVID-19 vakaları, semptomatik hale gelecek ya da iklim değişikliği nedeniyle bulaş artacak.
Okullar açılacak.
Bulaş daha da artacak.
Başta, evlerinde özenle koruduğumuz büyüklerimiz olmak üzere, risk grupları daha da riskli hale gelecekler.
Sonbaharın gelmesi ile birlikte, yavaş yavaş grip sezonu da başlayacak.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkıyor ve bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 bini buluyor.
Bu güne kadar dünya genelinde Koronavirüs’e yakalanan sayısı 20 milyonu geçti. Kayıp sayısı ise yaklaşık 736 bin dolaylarında.
Bu iki hastalık için de risk grubu hemen hemen aynı.
Kimlerdi bu risk grupları?
Yaşları 65 üzeri erişkinler.
Diyabet, hipertansiyon, astım ve kronik akciğer hastalıkları, kalp hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, morbid obezite, bağışıklık sistemi yetersizliği gibi hastalıkları olanlar.
Yaşlı bakım evlerinde olanlar.
Sağlık çalışanları.
Bu iki hastalığın biçok belirtileri birbirine çok benziyor.
Neydi bu ortak belirtiler?
Ateş ,titreme, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik, ishal ve kusma.
Değerli okurlar; görüyoruz ki sonbaharın gelmesiyle, birbirine benzeyen iki sağlık sorunu ile birlikte mücadele etmek zorunda kalabiliriz, kalacağız da!
İster istemez, bir taraftan grip vakaları artacak, diğer taraftan Covid-19 vakaları artacak.
Grip vakalarının artışı ile birlikte, sağlık birimlerine başvuru sıklığı ve sayısı da artacak.
Bu durum, başta hastaneler olmak üzere, sağlık birimlerinin, potansiyel birer bulaşma merkezleri olma riskini de birlikte getirecek.
Risk gruplarındaki bireylerde, sadece Covid-19’un ya da sadece grip vakalarının görülmesi istenmezken, belki de bu iki virüsle birlikte mücadele etmek zorunda kalanların sayısı da artacak.
Peki ne yapmalı?
Grip aşısına bu yıl, diğer yıllara göre daha fazla ihtiyaç duyabileceğimiz göz önünde bulundurulmalı.
Sağlık Bakanlığı, önümüzdeki aylar için, grip aşısı temin etme sürecini en kısa sürede başlatmalı.
Ülkemize grip aşılarının sorunsuz gelebilmesi ve getirilebilmesi için gerekli önlemleri şimdiden almalı.
Salgının başında testlerle yaşadığımız tatsızlıklardan dersler çıkarılmalı.
Benzer tatsızlıkların bu sefer de grip aşıları konusunda yaşanmasının önüne şimdiden geçilerek, risk grubundaki bireylerin hayatları göz göre göre tehlikeye atılmamalı.
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899