HAVALİMANI VE BORCU
HALKIN SIRTINDAN
ÇATIR ÇATIR ÖDENİYOR…
Yoktur bunun başka açıklaması. Tüketim kaynaklıymış. Bir önceki ay tüketilen KW ile , bu ay tüketilen aynı KW , ama ödenen üç beş katı. Bari böyle can sıkıcı açıklamalar yapmayın. Halk neyin ne olduğunu anlayacak zekaya vede tecrübeye sahiptir. Elektrik faturalarına eklenen çeşitli kalemler , aniden yapılan zamlar ve gizli maliyetler, başka kurum ve kuruluşların borçlarını ödemek için kullanılan yöntemlerden biri gibi durmuyor ta kedisi oluyor.
Soruyoruz;
BU HALK, KİMİN BORCUNU ÖDÜYOR?
BU HALK, NERENİN AÇIĞINI ÖDÜYOR?
BU HALK, AYNI KW TÜKETİMİNİ NEDEN 5 KATI FAZLASI ÖDÜYOR?
Ekonomik olarak , çöküş değil de gömülmüş durumda olan ülkede adım atmak artık paraya dayalı oldu. Allah’ın 0.5 suyuna 10 tl verilen, ekmeğin 80 TL satıldığı , tüm gıda yiyeceklerinin ateş pahası olduğu, eğitimin bile servetlere ulaştığı ülkede halk artık sadece ölememek için çalışıyor. Yemek, barınama artık lüx. Sağlık mı? Vazgeçin ya parası olan yaşayacak artık. Eğitim mi? Parası olan alacak. Aldığı maaşı eve gitmeden faturalara yatıran ve ayın 5’den sonra kredi kartlarını patlatan, borçlanan, aç kalan insanları el birliği ile var ettiniz.
Su faturaları ayrı bir organizasyon. Bin bir vergi adı altında ayda iki kez postalayarak yolunda ilerliyor. Elektrik baş yapıt. Direk açık kapatmak için hazırlanan başka bir organizasyon. Her gün bölge bölge saatlerce kesilen elektriğe halk maaş yarısı yatırıyor. Öğrenciler bile artık bu faturalar ile başa çıkamayor. Ev sahipleri ödenmeyen faturalar yüzünden mağdur. Maddi durumu elverişli olmayan ailelerin ve bireylerin evlerinin önünden geçin ve bakın kapkaranlık. Ödeyemedi elektriği kesildi. Ülke iki sınıfa ayrıldı çok zenginler ve fakirler. Fakir kısım ilaç alamıyor, fatura yatırmıyor, gıdaya erişemiyor , insan gibi yaşayamıyor.
Düşük gelirli haneler, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları için yüksek elektrik faturalarını ödemekte daha da büyük zorluklar yaşıyorlar . Gelir dağılımındaki adaletsizlikleri anlatmaya gerek yok sanırım. Bir de üstüne enerji yoksulluğu artar ve birçok hane, elektrik faturalarını ödeyemez hale geldi. Bu yüksek elektrik faturaları, aile bütçelerinde önemli bir yük oluşturmaya başladı. Düşük gelirli haneler, bu faturaları ödeyebilmek için diğer temel ihtiyaçlarından feragat etmek zorunda kalıyor. Bu durum, yaşam standartlarının düşmesine ve ekonomik zorluklarının artmasına yol açalı çok oldu. Toplumsal adaletsizliğe hiç girmiyorum.
Peki KİMİN UMRUNDA???
Hiç kimsenin, hiç bir yetkilinin , hiç bir koltuk sahibinin. Bu gün elektrik borcunu ödeyemeyenlerin akımı kesilecek . Hanginizin umurunda? Hane sahipleri zor durumda kalacak. Hanginizi ilgilendiriyor? Hiç yahu hiç..
Dünyanın en pahalı ve dönem dönem kış , yaz gece gündüz demeden kesilen elektriği kullanmadan ödüyoruz. Gerçekten halk kendi borcunu ödese içimiz yanmayacak. Böyle faturalar kabul edilemez . Kullanılmayan suyu ödeyecek, kullanmadığı elektriği ödeyecek, sağlığına para ayıracak, eğitime para ayıracak, ölmemek için para ayıracak. Borçlara , patlayan kartlara yetişmeye çalışacak. Böyle bir yaşam biçimi olamaz. Ne zaman halk biraz doğrulmaya çalışsa nasıl yere çalınacak diye planlar yapıyorlar ve uygulamaya geçiyorlar.
Evinde hasta yatan, maaşı hiç bir şeye yetmeyen, maddi geliri çok düşük olan, ilacına ve yemeğine ancak yetişen onca yaşlı ve kalabalık ailelere bu faturaları kilitleyerek ensesi kalınların borçlarını kapatma çabanız , ayan beyan meydanda. Türkçe meali budur bunun.
KULLANILMAYAN SUYU
KULLANILMAYAN ELEKTRİĞİ
KULLANILAMAZ YOLUN VERGİSİNİ
VE DAHA BİR ÇOK ŞEYİ
HALKTAN SÖKE SÖKE ALIYORLAR…
KARAKUŞ