2006 da bizdeydi bu adamlar.
CTP bizi bir gecede satıp muhalefete düşürdüğünde, gecekondu partisi ÖRP ye ilk koşan, Turgay Avcı’ya selam çakan da bunlardı...
2009’da UBP tek başına Hükumete geldiğinde HİÇ DÜŞÜNMEDEN soluğu UBP’de almışlardı..
Bu Seçimlerde de UBP mitinglerinde başroldeydiler.
Koalisyon ortağı oldukya,
Şimdi tekrar DP-UG de yer kapma telaşındalar.
Her devrin adamları bunlar.
İktidara kim gelirse gelsin, bukelamun gibi hemen renk değiştiriyorlar.
Üstelik şimdi işleri daha kolay.
“Sizi daha önce hiç görmedik buralarda kardeş” dediğinizde cevabı yapıştırıyorlar.
“Biz UG’ciyik be gardaş”
Aralarında UBP delegesi olanlar dahi var. “UG ci iseniz buyrun ordan istifa edin. Gelin buraya” diyorsunuz.
“Hayır. Daha zamanı var” diyorlar.
Bir elleri UBP de bir elleri DP-UG de.
Keyifler keko anlayacağınız.
Yarın bu Hükumet yıkılsa ve mesela CTP-UBP Koalisyonu kurulsa bir tanesini bile bulamazsınız DP-UG’de.
Adamlarda zaten bu ihtimali hesaplıyor ve çekmiyorlar öteki ellerini UBP’den..
Onların yüzünden bu Partiye gönülden bağlı, gerçek UG li kardeşlerimiz de töhmet altında kalıyor.
Geçenlerde DP-UG nin bir balosu vardı.
Salona girdiğimde yarıdan fazlası bu tiplerle doluydu.
Üstelik baş köşeye kurulmuşlardı.
Hepsi de Serdar Denktaş’a “Bak buradayız” mesajı verme telaşındaydılar.
Yıllardır bu Partiye hizmet eden, kahır çekenler ise salonun uzak köşelerine dağıtılmış ücra masalarda zar zor yer bulabilmişleridi kendilerine...
Nitekim ben de salonun en ücra köşesinde Tatlısu örgütünün masasında zar zor yer bulabilmiştim.
Bir kaç dakika oturduktan sonra, masalarını paylaştığım Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan’a ve diğer arkadaşlara ”Ben bu salonda bir kaç dakika daha kalırsam kusacağım. Kusura bakmayın ben gidiyorum.” dedim ve kendimi salondan dışarı zor attım.
*** *** ***
Güya iktidara geldik iyi mi...
Elinizdeki Bakanlıklarda icraat yapmak istiyorsunuz.
Bunun için kendi kadrolarınızla çalışmak durumundasınız.
Ama kimseye dokunamıyorsunuz.
Diyelim ki şu arkadaşı yerinden alacaksınız
-Ona dokunma.
-Niye?
-Onun arkasında filanca Milletvekili var..
-Tamam. Peki ya bu arkadaş?
-Ona da dokunma.
-O niye?
-Onun referansı filanca yüksek mevkideki zat-ı muhterem.
Hele bir kesim var ki yaptığınız her atamada “Aha kadrolaşıyorlar. Bunların bütün derdi kendi adamlarına yer açma zaten” diyip karşınıza dikiliyorlar.
İyide Birader. Bu görevlerinden alınacak arkadaşlar oraya nasıl gelmişlerdi. Onlar kimin kadrosu idi?” deseniz de dinleyen kim.
İşimiz gerçekten zor.
ERHAN ARIKLI