Serbest Kürsü / Levent Özadam
Hükümet içinde özellikle de İngiltere’den gelen öğrenciler için tam bir sidik yarışı yaşanıyor...
Çünkü hükümet bütünlük içinde çalışmıyor!
Her ne kadar özverili çalışmalar yapılsa da kafalarda hep siyaset var...
Böyle bir durumda bile bir adım önde olma çabası!
Zannediyorlar ki İngiltere’den gelen her bir öğrenci kendi hanelerine oy olarak yazılacak...
Bu tür haberlerin açıklanması bile ortaklar arasında sorun yaratıyor!
Sanki de evcilik oynuyorlar;
Vay o çocukları sen getirdiydin, vay ben getirdiydim...
Toplumsal kazanımlar filan unutulmuş!
Bireysel çıkarlar ön planda her zaman olduğu gibi...
Onun için korkuyoruz salgınla mücadelenin başarı ile sonuçlanamaması halinde asıl o zaman başımıza gelecek olanları!
Çünkü siyasetin olduğu her yerde pek de fazla icraat aramayalar listesindeyiz...
...
Özellikle İngiltere’den gelecek olan öğrenciler için büyük bir yarış yaşanıyor şu anda...
Bizim sorumuz ise şu;
Bu çocukların KKTC’ye getirilmesi ne kadar doğrudur!
Önce yine empati yapmak gerekir çünkü bu yazıdan sonra bu soruyu bize de soracaklardır?
Eğer İngiltere’den buraya gelecek olan öğrenci bizim evladımız olsa bu uçuşlara nasıl bakardık...
Tabi ki evlat öncelikle candır, kandır!
Hangi ana baba istemez ki evladı gözünün önünde olsun...
Ama yine de salgın döneminde buraya gelecek olan her uçağın KKTC’ye hastalık taşıması riski vardır ve bu büyük bir risktir!
Çünkü artık hep birlikte biliyoruz ki bu hastalığı yenmek öncelikle izole olmaktan geçer...
Zaten şimdiye kadar hastalık kapanların istatistiğine baktığımızda virüsün hep dışarıdan geldiği ortaya çıkmaktadır!
Ercan’ın hastalık geçinceye kadar tamamen kapatılması artık elzem hale gelmiştir...
...
Karpaz bölgesindeki karantina kararının sonuçlarına bakalım...
Bölgeye olan ulaşım tamamen kapatılınca hastalık sayısı da tamamen durmuştur!
Sonra geç de olsa diğer ilçelerin birbiriyle ilişkisini kesilme kararı geç de olsa doğru bir karardır...
Ha keşke bunu ilk baştan yapsaydık!
Mücadele çok daha başarılı olurdu...
Biz şimdi yine İngiltere’den gelecek olan uçak sayılarının derdine düştük!
Özellikle de hükümet ortakları...
Aralarında adeta bir açıklama yarışı yaşanıyor!
Virüsü buraya ulaştırmak için birbirleriyle yarışıyorlar...
Ne kadar çok uçak o kadar çok virüs taşıyıcısı olduğunu düşünecek kabiliyetleri bile yok!
...
Bu noktada KKTC’nin ülke dışındaki temsilcilikleri de sorgulanır hale geldi...
Sahi bu salgın sırasında yurt dışındaki temsilcilerimiz ne yapıyor acaba!
Şu anki görevleri orada bulunan öğrenci ya da vatandaşları uçağa koyup buraya postalamak mı yoksa...
Oralarda hiçbir KKTC’li yurttaş kalmasın da bu işten kurtulsunlar öyle mi?
Sahi bu temsilci makamlar oradaki KKTC vatandaşları ve tabi ti öğrencilerle ne kadar ilgililer!
Kalan öğrencilerin bir çoğu kaldıkları yurtlarda izole bir şekilde dört duvar arasına kısılıp kaldılar...
Çünkü en doğrusu bu!
Onları ara babaları dışında arayan yurt dışı temsilcileri var mı?
En azından bizim oralardaki tanıdıklarımızdan öğrendiğimize göre temsilciliklerin tabelası var ama içinde kimse yok!
Sinmişler bu fırtınanın dinmesini bekliyorlar...
İyi de, siz yıllardan beri orada sadece fuarlar, festivaller için mi orada görevlendirildiniz!
Sonra yan gel keyfine bak değil mi?
...
Bu korku dolu süreçte başka ülkeleri de takip ediyoruz...
Sağlık çalışmalarının yanında en büyük korunma yöntemi izole olmak!
Virüse karşı kapıları tamamen kapatmak...
Biz ise uçak kaldırmaya çabalıyoruz!
Ercan’a inecek olan her bir uçak ülkeye virüs taşısın diye...
Böyle devam ederse de doğal olarak bu iş bitmeye yakın iken daha da uzayacak!
Ve biz de her akşam yapılacak olan hasta sayısı açıklamasını beklerken yüreğimiz dağlanacak!
Vaz geçin bundan...
Devam ederseniz kendinizin sağlıkla ilgili mücadeledeki emeklerinizi de boşa çıkaracaksınız!