-Son yıllarda insan hayatımızda gözlemlediğim, en çok kaybettiğimiz değerlerden biri hoşgörü. Tahammülsüzlük, başkalarına saygı göstermeme, “yalnız ve hep ben” duyguları baskın hale gelmiş durumda..
Bu hoşgörü kaybı siyasetçisinden, akademisyenine, iş verenden, çalışana, gencinden ihtiyarına varıncaya kadar neredeyse bütün topluma bulaşan bir alışkanlık haline gelmiş aslında. -Tabi yazıda bazı örnekler verecek olsam da toplumumuzda bir çok hoşgörü sahibi, sevgi, saygı örneği teşkil eden veya maneviyat sahibi kişiler de bulunmakta. Burda sadece deginmek istediğimiz bazı değerlerin azalması ve toplum olarak ^hoşgörüsüzlükte^ artış göstermemiz üzücü aslında. Sonuçta geçmiş dönemleri hatırlayacak olursak veya büyüklerimizin anlattıklarından esinlenirsek büyüklere saygı, kücüklere sevgi, bayramların neşe barış içinde kadına değerin çok olduğu erkeğe ise saygının en lüks seviyelerde olduğu dönemleri dinliyor veya biliyoruz.
-Mesela maneviyatı olan bir kişiyle, sokak jargonu ile alay edilmenin arttığını gözlemlediğim gibi ateist bir insanın da, maniviyatı olan biri tarafından hor görüldüğünü de gözlemlemekteyim. Veya, çok inanmasamda siyasetteki sol, sağ karşılıklı hoşgörüsüzlüğü de bunlara örnek olabilir aslında. Tabi bunu daha çok hissetiğimiz ortam ^sosyal medya^ haberleri veya kişisel görüş esnasındaki karşıt verilen cevaplarda gözlemlemek çok kolay ve yaygın halde. Aslında karşılıklı görüş ortaya konulduğunda bir kazanç sağlanabileceğini düşünmekteyim. Hayatın genelinde çok seslilik ve farklı fikirler önemli bir durum. Farklı fikirler demokraside her zaman yer alacak ve almalıdır da.. Fakat bunu ifade etme şekli kışkırtıcı, suçlayıcı ve önyargılı olmamalıdır. Bu hoşgörüyü yaygın hale getirebilsek aslında ülkemiz adına bir çok önemli adımlar atabiliriz. Bir düşünün ki meclisde hükümet ve muhalefet daha çok iş birliği içinde olsa ? ülkemiz adına karşılıklı saygı ve fikir birliğini hoşgörü esaslarınca sağlamamız faydamıza olacaktır.
Hoşgörü restoranttan, eşler arasına, okuldan, marketteki sıraya kadar ihtiyacımız olan hayatın tüm bölümünü kapsayan bir davranış ve yaşam biçimidir. Gelecek yeni nesillere örnek ve yol gösterici olmak adına hoşgörümüzü kaybetmeden hayatın içerisinde yer almamız çok önemli bir unsurdur.
- Bir düşününki aile kuran hepimiz topluma cocuk yetiştiren ve halka birey kazandıran kişileriz. Toplum içerisinde davranışları ile negative bir etki yaratan bir bireyimizin olması bizler adına da çok üzücü olacağı gibi bu konuda empati özelliğimizi en üst seviyede tutup, toplum için yetiştireceğimiz bireyleri bir çok hoşgörü düzenini düşünerek eğitmenin yanında, örnek teşkil/teşvik etmeliyiz.
-Daha güzel bir dünya ve Kıbrıs için sevgi ve saygının yanında hoşgörümüzü, kültürümüzü kaybetmeden ve de gelecek nesillere en iyi bir şekilde örnek olmak için birlik olalım.