Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis Güney Kıbrıs’ta bulunan FBI Yürütme Müdür Yardımcısı Michael Nordwell ile Güney Kıbrıs'ın, kamuoyunda "altın pasaport" olarak bilinen yatırım karşılığı vatandaşlık uygulaması nedeniyle gölgelenen adının aklanması hedefiyle görüştü.
Haravgi’nin haberine göre, dün Rum Başkanlık Sarayı’nda yer alan görüşmeden sonra basına konuşan Hristodulidis, ABD ile son yıllarda aralarında gelişen sıkı ilişkilerin bütün alanlara yayılmakta olduğuna işaret etti.
Hrisgtodulidis, ikili ilişkileri güçlendirmenin, hükümetinin önceliği olduğunu belirterek ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçiliğinin bu yönde oynadığı rolü takdir etti.
Rum Başkanlık Basın Ofisi Müdürü Viktoras Papadopulos gazetecilere yaptığı açıklamada “yapıcı” diye nitelediği görüşmede “vatandaşlıklar (altın pasaport) ile ilgili bazı davaların aydınlatılması ve dünya çapında Güney Kıbrıs’ın adının aklanması için FBI’ın Güney’de yaptığı çalışmalar ve Rum makamlarına sağladığı yardım hakkında görüş alışverişinde bulunulduğunu söyledi.
FBI’nın çalıştığı ve Rum yetkililere yardım sağladığı davaların neler olduğu sorulduğunda Rum ekonomisinin büyük parçasını oluşturan hizmet sektörü üzerinde hiçbir gölge kalmaması gerektiğine dikkat çeken Papadopulos “Kıbrıs’ın hizmet sağlayıcı ülke olarak adı üzerinde hiçbir gölge kalmaması için, araştırılmasına katkı sağlamak üzere davet edildikleri konular.” cevabını verdi.
Papadopulos Hristodulidis’in “hedefin, (Güney) Kıbrıs’ın adı üzerinde hiçbir gölge olmaması olduğunu” FBI heyetine de de söylediğini kaydetti.
Nordwell de Hristodulidis ile “ABD ve FBI’ın Rum yönetimi, yetkilileri ve polisi ile önemli iş birliğini konuşmak için bir araya geldiklerini” söyledi. İş birliklerini daha da güçlendirme ve geleceğe ilerleme yollarını ele aldıklarını anlatan Nordwell “Şu anda olduğumuz noktayı, son aylarda yapılan çalışmayı değerlendirmek ve geleceğe dair bir plan yapmak için görüştük.” dedi.
Nordwell bunun Rum makamları ile ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçiliği aracılığıyla gerçekleştirilen bir görüşme ve devam eden bir prosedür olduğunu kaydetti.
