Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Limasol Limanı’ndan deniz yoluyla Gazze’ye insani yardım gönderilmesi konusunu, geçtiğimiz hafta İsrail Başbakanı ve Mısır Cumhurbaşkanı ile ele aldığı belirtildi.
Haravgi gazetesine göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi zirvesine varışında yaptığı açıklamada, Limasol Limanı’ndan deniz yoluyla Gazze’ye insani yardım gönderilmesi planını geçtiğimiz günlerde İsrail Başbakanı ve Mısır Cumhurbaşkanı ile ele aldığını söyledi.
Hristodulidis, bunun öncesinde Avrupa Halk Partisi zirvesi çerçevesinde yaptığı açıklamada ise Gazze’ye yönelik “insani deniz koridoru” oluşturulmasından söz etti.
Güney Kıbrıs’ın, özellikle bölgedeki nüfusun tahliyesi konusunda üstlenmesi mümkün olan rolü üstlenmeye hazır olduğunu söyleyen Hristodulidis, halihazırda birçok AB üyesi ülkeden ve ABD’den taleplerin bulunduğunu ifade etti.
Bölgeye komşu olan AB üyesi ülke olarak Güney Kıbrıs’ın, tüm komşu ülkelerle mükemmel ilişkileri koruduğunu ifade eden Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın ayrıca bir yandan AB’nin etkin müdahil olmasını diğer yandan da gerilimin azaltılması gerekliliğine ilişkin mesaj gönderdiğini belirtti.
Mülteci boyutu konusunda ise Hristodulidis, bunun; istedikleri bir şey olmasa da krizin, Lübnan’a yayılması durumunda özellikle önemli bir konu olduğuna dikkati çekti.
Hristodulidis, AB’nin bu sorunla yüzleşmeye daha fazla isteklilik ve hazırlık göstereceği temennisini de dile getirirken AB’nin, doğal olarak aralarında Güney Kıbrıs’ın da bulunduğu ilk sıradaki ülkeleri desteklemesi gerektiğini belirtti.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hamas’ın terör örgütü olmadığı” şeklindeki açıklamasını yorumlamasının istenmesi üzerine Hristodulidis, Erdoğan'ın bu sözünü Avrupa Konseyi üyeleri, AB üyeleri ve ABD’nin de duyacağını umduğunu söyledi.
Hristodulidis, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu açıklamalarının özlü olarak terörü cesaretlendirmekten başka bir şey olmadığını savundu ve terör faaliyetlerinin herhangi bir mazeretinin olamayacağını da ifade etti.
-Sivillerin tahliye edilmesi
Öte yandan Politis gazetesi “Lefkoşa ve Yabancı Ülkeler Çok Sayıda Sivilin Tahliyesi İçin Hazır- Merkezi Kıbrıs ile Savaştan Kaçmak İçin Koridor Oluşturuyorlar” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ın, savaşın Orta Doğu’ya yayılması durumunda ortaya çıkması muhtemel krizin yönetilmesi merkezi olacağını yazdı.
İnsani yardıma ilişkin hazırlığın-2006 yılında Lübnan’dan sivillerin tahliyesinde olduğu gibi-yüksek düzeyde olduğunu yazan gazete bölgede, 7 Ekim’den sonra olanların Güney Kıbrıs’ı güvenlik ve istikrar kapısı, güvenilir bir ortak ayrıca savaş bölgelerinden kaçan siviller için güvenilir bir tercih olarak kıldığını belirtti.
Sivillerin çatışma bölgelerinden tahliyesi edilmesi konusunda eğitilen ABD, Almanya ve Hollanda askeri birliklerinin, birkaç günden bu yana Güney Kıbrıs’ta olduklarını belirten gazete, elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak bu grupların, ayrıca devlet hizmetlerini de desteklediğini yazdı.
Bu ülkelerin, Güney Kıbrıs’a sadece özel birlikleri değil, askeri-hava ve kara- unsurlar ile kişisel teçhizatları da taşıdığını yazan gazete, Hollanda Savunma Bakanlığı basın bültenine dayanarak bu ülkenin, Güney Kıbrıs’a toplam 200 kişiyle birlikte iki adet C-130 uçağı gönderdiğini belirtti.
Gazete haberinde ayrıca Ulusal Güvenlik Konseyi’nin geçtiğimiz Salı günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in başkanlığında toplandığını ve bu konuları ele aldığını yazdı.