Uçağa atladı.
Ercan’a indi.
Elini kolunu sallaya sallaya aramıza karıştı.
Bu olay, birkaç gün önce yaşandı.
Karantina yok.
Türkiye’ye görevli gitti.
Ercan üzerinden geri döndü.
Bir hafta karantinada kaldı. Testi negatif çıktı.
İş başı yaptı.
Kızının ateşi çıkınca test yapıldı. Kızının PCR testi pozitif çıkınca kendisine bir daha baktırdı.
Pozitifti!
Temaslıları karantinaya alındı.
Bu olay da birkaç gün önce yaşandı.
İlk olayın kahramanı KKTC Vatandaşı değildi.
Haliyle oy kullanmadı.
İkinci olayın kahramanı KKTC Vatandaşı idi.
Oy kullanamadı!
Temaslıları da oylarını kullanamadılar!
Dün, tüm Cumhurbaşkanı adayları çağrıda bulunuyorlardı.
Evde durmayın, oy kullanın diye…
Yüksek Seçim Kurulu da Yargıç sayısının artırılması konusunda oy istiyordu!
İroniye bakınız.
Devletin başına adaylığını koyanlar da, yargının başındakiler de seçmenin görevini yapmasını istiyorlardı.
Ancak her iki grup da, karantinadaki seçmenin Anayasa ile sabitlenmiş oy kullanma haklarının ellerinden alınmasına ses bile çıkarmıyorlardı.
Bir kişi hariç.
Tam yirmi sekiz günlük rekor ile karantina gazabına uğrayan Sayın Erhan Arıklı.
Yaklaşık 3.500 seçmenin, karantinada olmaları nedeniyle Anayasal hakları olan oy kullanma haklarının elinden alındığını açıklıyordu dün.
Bir taraftan oy kullanın diyenler, öteki taraftan seçmene uygulanankarantina hapsinin izahını yapmıyorlar/yapamıyorlar nedense.
Seçmenin oy kullanma hakkının elinden alınması değil midir bu durum son tahlilde?
Şimdi sıra ikinci turda.
Bir oyun bile hesabının yapılacağı büyük finalde!
Birinci tura karantina gölgesi düştü bir kere.
Bakalım hangi hesaplar yapılacak büyük finalde…
İletişim: 0542-8529899