Güncel

İsias Otel davası… Mahkeme, ara kararları değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen İsias Otel davasında sanık avukatları dinlendi. Mahkeme, ara kararları değerlendirmek üzere duruşmaya Türkiye saatiyle 16.45’e kadar (KKTC saatiyle 15.45) ara verdi.

Sanık avukatları, mütalaaya cevap için süre ve müvekkillerinin tahliyesini talep etti

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen İsias Otel davasında sanık avukatları dinlendi. Mahkeme, ara kararları değerlendirmek üzere duruşmaya Türkiye saatiyle 16.45’e kadar (KKTC saatiyle 15.45) ara verdi.

-Gedik dinlendi

Savunma avukatları, uzman görüşünün dinlenmesi için tanık olarak laboratuvar denetçi mühendisi Özhan Gedik’i çağırdı, ailelerin avukatları itiraz etti. Mahkeme, Özhan Gedik’in dinlenmesine karar verdi.

Gedik, bazı kalıpların değerlendirme dışında tutulmasının talep edildiğini, ancak bunun ihmal edildiğini söyledi. Bu dikkate alınmadığı için standart sapma değerinin TSE’nin standartları üzerinde çıktığını ifade eden Gedik, avukatların sorularını yanıtladı.

Gedik, İTÜ’nün, TC Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu testler için akreditasyonu olmadığını söyledi.

-Kılıç

Sanık avukatlarından Ömer Faruk Kılıç da, Adalet Bakanlığı’nın bilirkişi heyetleri konusunda bazı kriterleri olduğuna dikkat çekti.

Çatı katı konusunda, “olmuştur, etmiştir” gibi tabirlerin rapora aykırı olduğunu ifade eden Kılıç, “Hazırlanan bilirkişi raporunda aleni olan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz” dedi. Tüm sanıkların ve aile üyelerinin aynı şekilde kusurlu bulunmasını kabul etmediklerini kaydeden Kılıç, süre talep etti.

Diğer sanık avukatları da, bilirkişi raporuna itiraz ederek, iddia makamının mütalaasına cevap vermek için süre talebinde bulundu.

-Bağcı’nın avukatı

İnşaat Mühendisi Halil Bağcı’nın avukatı ise, Bağcı’nın belgedeki imzası için uzman görüşü alınmasını istedi ve müvekkilinin beraatını talep etti.

Bağcı’nın diğer avukatı da, son gelen bilirkişi raporuna katılmadıklarını belirtti. Bu raporun diğer raporlarla çelişkili unsurlar içerdiğini kaydeden Avukat, şunları dile getirdi:

“Statik hesap raporunun Bağcı’ya ait olduğu söylenmiştir ama başından beridir söyledik, Bağcı’nın adı yazılmış ama imzası yoktur. Bağcı’nın sadece bir yerde ismi olması onu bir şeylerden sorumlu tutamaz.”

Bilirkişi raporuna itirazlarını sıralayan Avukat, müvekkiline imalatla ilgili bir kusur atfedilemeyeceğini belirtti. Müvekkilinin başka bir dosyadan dolayı tutuklu olarak cezaevinde olduğunu söyleyen Avukat, savunma için süre istedi.

-Yıldız’ın avukatları

Erdem Yıldız’ın avukatı da, esas hakkındaki mütalaaya katılmadıklarını belirterek, hazırlanmak için süre talebinde bulundu. Bilirkişi raporunda aleyhlerinde olan suçlamaları kabul etmediklerini kaydeden Avukat, mimar olan bir şahsın, statik ve jeoloji konularında herhangi bir uzmanlığı olmadığı için rapor vermesinin de mümkün olmadığını söyledi ve bilirkişi raporunun bu bölümüne katılmadıklarını ifade etti.

“Yetkisi olmayan birinin rapor düzenleyerek bundan sonuç alması mümkün değildir” diyen Avukat, belediye görevlilerinin kendi görevlerini ihmal ettiklerini kaydetti, müvekkilinin dosyada sorumluluğu olmadığını söyledi.

Bilirkişi raporunda binanın yıkılmasının kimin sorumluluğunda olduğunun netleştirilmediğini ve bütün sanıklar hakkında toptancı bir anlayışla bir tutum sergilendiğini kaydeden Yıldız’ın avukatı, müvekkilinin binanın sadece duvarları ve iç tefrişatının yapılması konusunda sorumluluğu olduğunu söyledi ve tahliyesini istedi. 

Erdem Yıldız’ın diğer avukatı da, mimar bir fenni mesulün taşıyıcı sistemle ilgili bir sorumluluğu olamayacağını söyleyerek, Yıldız’ın sorumluluğunun, ruhsat alındıktan sonrası için olduğunu söyledi.

Bugün Anayasa Mahkemesi’nden çıkan imar affına da atıfta bulunan avukat, bilirkişi raporunu ve mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, savunma için süre istedi. Ayrıca müvekkilinin beraatını talep etti.

Erdem Yıldız’ın bir diğer avukatı da, her bir olayın olduğu yerin ivmesinin ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini ifade ederek, bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirtti.

İvmelerin normal yönetmelik sınırında olduğunu kaydeden avukat, bilirkişi raporunda, “başka dosyalardan kes kopyala” yapıldığını söyledi. Karot sonuçlarını da değerlendiren avukat, çıkan sonuçları mahkeme heyetine sundu.

Değerlerin “muazzam” olduğunu ifade eden avukat, yapılan analizlerin ve raporun her birinin bilimsellikten uzak olduğunu savundu, iddianameye karşı yazılı talepte bulunmak için süre istedi.

-Bozkurt’un avukatları

Mehmet Fatih Bozkurt’un Avukatı da, karotlarla ilgili bir terslik olduğunu belirterek, müvekkilinin, inşaatın hiçbir aşamasında bulunmadığını ve cezai sorumluluğu olmadığını defalarca dile getirdiklerini söyledi. Mütalaadaki suçlamayı kabul etmeyen avukat, müvekkilinin tahliyesini istedi.

Mehmet Fatih Bozkurt’un diğer avukatı da, depremin yıkıcı etkisine işaret ederek,  deprem ivmesiyle ilgili rapora değindi. Bilinçli taksiri kabul etmediklerini söyleyen avukat, otel sahiplerinin kendilerinin de ölebileceği bir durumla karşı karşıya bulunduğunu, oraya gidip kaldıklarını ifade ederek, böyle bir durumda sanıkların bilinçle taksirle yargılanmalarını kabul etmediklerini kaydetti.

“Kaçak kat” iddiasını da kabul etmediklerini ifade eden Avukat, müvekkilinin binanın yapıldığı 1993 yılında reşit bile olmadığını belirterek, 23 aydır tutuklu bulunan müvekkilinin tahliyesini veya adli kontrol teminat şartıyla salıverilmesini talep etti.

Mehmet Fatih Bozkurt’un bir diğer avukatı da, bilirkişi raporunu değerlendirdi ve yeni bir bilirkişi raporu talep etti.

-Göktaş

Ahmet Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt’un avukatı Fuat Göktaş da, “İhmali olan kim varsa yargılansın dediklerini” yineleyerek, belediye görevlilerinin yargılanmasını da istediklerini kaydetti.

Mevcut raporlarda sanıkların nasıl bir kusuru olduğu yönünde açık bir ifade olmadığını kaydeden Göktaş, diğer bilirkişi raporlarına da değinerek, bu raporlarda eksiklikler olduğunu ancak son rapor ile Gazi Üniversitesi raporu arasında çelişkiler bulunduğunu söyledi.

Müvekkilinin iş merkezi olarak yaptığı başvuruyla inşaata başladığını dile getiren Avukat, “Müvekkilimin etriye aralığının nasıl olacağını, demirin nasıl bağlanacağını bilmesi mümkün değil” dedi.

Bunu denetleyecek olanın da, malzememin kalitesini de belirleyecek olanın fenni mesul olduğunu ifade eden Avukat, mahkemenin belediye görevlileriyle ilgili davayı birleştirmeyi düşünmesi gerektiğini kaydetti.

Bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyleyen Avukat, müvekkilinin, tutukluluk sürecinin artık cezalandırmaya gittiğini kaydederek, Halil Bağcı ve Efe Bozkurt’un Gazi Üniversitesi raporuyla serbest kaldığını hatırlattı, “Demek ki bu rapor da yeterli” dedi.

Ahmet Bozkurt’un diğer avukatı da, müvekkillerinin tahliye edilmesini istedi. Bilirkişi raporuna itiraz eden Avukat, yeni bir rapor alınmasını talep etti.

Ahmet Bozkurt’un avukatlarından bir diğeri ise, mevcut bilirkişi raporuna güvenmediklerini söyledi. “Bizim binamızın olduğu yerin teknik olarak test edilmesi gerekirdi” diyen Avukat, “Biz gerçeğin peşindeysek, bundan sonraki depremler için bir yaptırım olmasını istiyorsak gerçeği bulmak zorundayız” ifadesini kullandı.

Raporda binanın yıkılış yönünün doğru yansıtılmadığını söyleyen Avukat, üç rapor arasında çelişkiler olduğunu kaydetti. “Raporda, yetkisi olmayanlar da sorumlu tutuluyorsa, o rapora nasıl güveneceğiz?” diye soran Avukat, “Tutukluluk bir ceza değil ve olamaz. Duruşmanın uzayacağı bellidir” diyerek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Mahkeme, ara kararları değerlendirmek üzere duruşmaya Türkiye saatiyle 16.45’e kadar ara verdi.