Bugün hafta sonu… Müsaade edin, biraz da siyasetten öte sosyal etkinliklerden söz edelim.
Seçim hükümeti Başbakanı Dr. Sibel Siber’den zaten bahsetmiştik… Onun ne denli dirayetli, insancıl, objektif ve sorunlara sağlıklı bir şekilde yaklaşımlarıyla tanındığını zaten aktarmıştık…
Seçime kadar bu hükümetin olanaklar ölçüsünde faaliyetlerini sürdüreceği, hatta seçime katılma oranını artırabileceğini dile getirmiştik…
Bu konudaki samimiyet ve iyi niyetimizden kimsenin kuşku duymaması gerek!..
Bunları aktarırken, müsaade edin de biraz Başkent Lefkoşa’dan uzaklaşalım.
KKTC dediğin, sadece Lefkoşa’dan ibaret değil ki!..
Mesela bir Mağusa, Girne, Güzelyurt ve İskele de var. Yurt dışında yaşayan Larnaka’lılar, her yıl tatillerini aynı dönemde ayarlanan İskele Festivali’ne katılmak için can atarlar. Akrabalarıyla, dostlarıyla, tanıdıklarıyla buluşurlar.
Kimileri ta Avustralya’dan, kimileriyse ABD’den, Kanada, Türkiye ve Almanya’dan gelir. İskele Festivaliyle özlem giderirler. İstanbul Plajı’nda geçen o güzel günlerini anımsarlar. Birlikteliklerini, kapı önlerinde oturup da denizin dalgalarını duyarken, molohiya ayıkladıkları günleri hatırlarlar.
Larnaka eski belediye başkanlarından merhum Dt. Temel Zeki’nin denize dalışını, yanan mangallar üzerine atılan taze balıkların kokusunu duyar gibi olurlar.
Larnaka sahilinin, İstanbul Plajı’nın, Kıbrıs Türk tarihinde ayrı bir yeri vardır. Örneğin Girne, başkente çok daha yakın olmasına rağmen, Lefkoşalılar o dönemlerde Girne’ye değil de, Larnaka’ya gitmeyi tercih ederlerdi… İstanbul Plajı, Lefkoşa ve diğer yerlerden akın akın gelen Türklerle dolup taşlardı.
Niye?.. Çünkü İstanbul Plajı ve yakınındaki diğer sahil bölgeleri Kıbrıslı Türklere aitti ve Lefkoşa ile diğer yörelerden Larnaka’ya akın edenler kendilerini daha güvenli hissederlerdi…
O günleri yaşayanlardanız.
Gelelim Mağusa’ya…
Geçen gün Belediye Başkanı Oktay Kayalp, Lefkoşa’da Golden Tulip Otel’de düzenlediği basın toplantısında, “7. Uluslararası Mağusa Kültür Sanat Festivali konusunda geniş bilgiler aktardı.
Kayalp, “Her geçen yıl ‘Kıbrıs’ın Festivali’ unvanını daha çok hak ettiğini görmekten son derece gurur duyduğumuz Uluslararası Mağusa Kültür Sanat Festivali’nin bu yıl 17’ncisini düzenliyoruz. Yıllardır Kıbrıs’ta kültür sanatın nabzını tutan ve sanatseverleri dünyaca ünlü starlar ile buluşturan festivale, bu yıl da dolu dolu bir programla Kıbrıslıların karşıma çıkıyor.” dedi.
Kayalp, ülkedeki sanat kalitesinin küçümsenemeyecek düzeyde olduğuna vurgu yaparken, festivalde dünyanın ayakta alkışladığı yıldızları, halkın yine sembolik ücretlerle izleme fırsatı yakalayacağından mutlu olduklarını kaydetti.
Gazimağusa Belediyesi’nin her yıl düzenlemekte olduğu Kültür Sanat Festivali büyük bir emeğin ürünü… Yalnız Kıbrıslı Türkler değil, aynı zamanda yabancılar ve Kıbrıslı Rumlar da artık bu festivallere abone… Nedeni, seçme sanatçıların getirilmesi ve festivalde boy göstermeleri…
Mağusa Belediyesi, bir süreden beri bu işleri artık profesyonelce yapıyor. O kadar ki, dünyanın en ünlü sanatçılarıyla bağ kuruluyor, Kuzey Kıbrıs’a gelmeleri sağlanıyor. Bu vesile ile onlar da, Kıbrıs’ın kuzeyini görme, tanıma olanağı elde ediyorlar.
İşte bu nedenlerle Mağusa Kültür ve Sanat Festivali çok önemli…
Hem turizm, hem de tanıtma anlamında… Halkın beklentilerini dile getirmek ve sosyal etkinliklerle, ciddi festivallerle onları coşturmak ne hoş değil mi?..
Kuzey Kıbrıs’ta bu sıcaklığı, bu misafirperverliği, bu yaklaşımı görenler, buraya nice turistin akın etmesine yardımcı olmaktadırlar. Başta Belediye Başkanı Oktay Kayalp olmak üzere; tüm emeği geçenleri kutlamak gerek.
Sonuçta şöyle desek yerinde olmaz mı?..
Hade hep beraber Mağusa’ya…