Levent Özadam - Mesaj Kutusu
leventozadam@gmail.com
Başbakan Üstel, bayram öncesi bir sohbetimizde sormuştu…
Başbakanlığına nasıl bakıyorum diye!
İki kelimeyse ‘kesinlikle olma’ dedim…
Tabi ki bu bizim kendi görüşümüzdü!
Çünkü başbakan yiyen bir ülkede yaşıyoruz…
Kimin ne zaman ne olacağı bile belli değil!
Hele de konu siyaset olunca çok daha kötü…
Peki niye kendine olumsuz yanıt verdik;
Hani dedi ya, yanardağın üstüne oturacağım diye…
Doğru söyledi!
Ama daha da kötüsü olabilir…
Birincisi partisinde kazan fazlasıyla kaynıyor!
Muhalif gruplar her an bir arıza çıkarabilir ki bunda da haklı yönleri yok değil…
Son kurultayda aldığı o oranı da en alt seviyede olunca öncelikle kendi partisine kendini anlatmak gibi bir zorunluluğu var!
Ve tabi ki masasında duran işbirliği protokolü…
Zamanlaması bile ayarlanmış!
Bu konuda tarihi bir sınav verecek…
Ateşten gömleği önce kendi giyecek sonra da bize giydirecek!
…
Erhan Arıklı dedi ya;
Hepimize ağabeylik yapabilir…
Hükümet ortakları arasındaki pozisyonu çok önemli elbet ama biz daha da ilerisini düşünüyoruz!
Ünal Üstel eğer gerçekten ağabeylik yapacaksa öncelikle tüm ülkenin ağabeyi olmayı ilk seçenek olarak görmelidir…
Bu da farklı bir başbakanlık tablosu çizmesini gerektirir!
Peki bunu nasıl başarır?
Öncelikle şeffaf olabilmeyi hedef edinmelidir…
Bunu üzerine basa basa söylüyoruz çünkü bu ülke insanı artık yalandan dolandan, türlü tezgahlardan, perde gerisinde yaşananlardan bıkmış usanmıştır!
Peki Ünal bey şeffaf olabilir mi?
Olmak zorundadır…
Perde gerisinde neler dönüyorsa eğrisiyle doğrusuyla sadece kendi partilisine değil partili partisiz herkese anlatabilmelidir!
Bunu da güven sağlamak için yapmalıdır…
Ayrıca şu anda kendine en büyük eleştiriyi yapan muhalefetle de dirsek temasını artırıp onların da desteğini istemeli ve alınan hayati kararlarda onlara da danışmalıdır!
Üstel için ‘ağabey’ sırf siyasi bir slogan olarak kalmamalı, gerçeğin ta kendisi olmalıdır…
…
Bir de şu jet krizi olayı var ya…
Defalarca yazdık çizdik!
Bu konuda hala gölgededir…
Salgın döneminde bir takım absürt olaylar yaşanmıştır ve bunun sorumluluğu da Üstel’in sırtında kalmıştır!
Nasıl olur da bu konuda bir soruşturma başlatılmış, sonuçlanmış ama kamuoyuna açıklanmamıştır…
Açıklanmayınca da daha fazla merak konusu oluyor!
Bu ülkeye yasa dışı bir uçuş gerçekleştirilmiştir, başta dönemin Turizm Bakanı Ünal Üstel ve çok kişi suçlanmıştır ama perde gerisinde yaşanan gerçekler bir türlü gün ışığına çıkmamıştır…
Soruşturma sonucunda Üstel’in aklandığı söyleniyor başka bir şey yok ortada!
Bu konu aydınlanana kadar da takip etmeye devam edeceğiz…
Bazı duyumlar da yok değil!
Bu olayda birileri korunuyor…
Olurmu olur bekleriz, çünkü resmi açıklama hala yapılmıyor büyük ihtimalde yapılmayacak!
Peki korunan şahıs kim?
Bir siyasetçi mi?
Yoksa iş insanı mı, içeriden veya dışarıdan…
Bunlar hep muallakta ama bildiğimiz kesin bir şey de var!
Jet krizine neden olan Antalyalı işletmenin patronları KKTC’ye sürekli geliyorlar ve birileri ile görüşüyorlar…
Demek ki ilişki devam ediyor!
Bir takım yatırımlar yapılacak diye duyduk…
Ha keşke de yapsalar!
Biz olayın turizm ve istihdam kısmına bakarız…
Eğer bu ülke kazanacaksa ve bunların hepsi de yasal yollardan olacaksa kim niye itiraz etsin ki!
Adamlar dünyanın her yerine özel uçaklarla turist getirip götürüyorlarmış…
Bize de getirsinler!
Ama öncelikle şu kriz meselesi çözülsün…
Sis perdesi ortadan kalksın!
Akıllarda hiçbir soru işareti kalmasın…
Onun içindir bu konuda Başbakan Üstel için de önemlidir!
Hatta Başbakanlık süresinin uzun olması isteniyorsa da kamuoyunun şüphelerinin temizlenmesi için fazlasıyla önemlidir…
…
MESAJ KUTUSU
Sayın Sunat ATUN, dünkü mesajımız üzerine Güngör Çöplüğü katı atık projesi ihalesini iptal ettirdiğiniz için doğru karar aldınız teşekkür ederiz. Şimdi göreceksiniz ki umarız rekabete dayalı bir ihale ile hazinenin kasasına çok daha fazla para girecektir.
…
Sayın İlkan Varol YÜKSEK, KKTC Ombudsmanı olarak yerel seçimlerin ertelenip ertelenmemesine yasaların ne dediği konusunda sizin devreye girmeniz bekleniyor. Zira eski başkan konuyu hakıl olarak sürekli gündemde tutuyor. Umarız en kısa zamanda sizden de resmi bir açıklama gelir…
…
Sayın Mehmet NİZAM, K.T. Çiftçiler Birliğinin çiçeği burnunda yeni başkanı olarak bir darp meselesinden bahsedilmeye başlandı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için detaylı bir açıklama yapmaya ne dersiniz?
…
Sayın Ahmet BENLİ, ülkedeki en başarılı belediye başkanı olarak önümüzdeki yerel seçimlerde partinizin sizi Gönyeli’den değil de Lefkoşa’dan aday gösterme ihtimali olduğunu biliyor muydunuz? Bu arada yerinize aday olacak kişiyi de siz belirleyeceksiniz diye duyduk…
…
Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, yıllar önce yanan ve yerine yenisi yapılmayan kendine Veteriner Dairesinde sadece iki oda verilen Devlet Laboratuarı’nın daha çağdaş bir yapıya kavuşturulmasında şimdi artık sizin sorumluluğunuz ön plana çıktı. Başlangıçta doğru icraatlar sizin siyasi geleceğiniz için de önemlidir…
…
Sayın Hasan TOPAL, aktif siyaseti bırakmış gibi gözükseniz de yerel seçimler için sürpriz bir şekilde ortaya çıkabileceğiniz konuşulmaya başlandı. Bu konuda dev projeler hazırladığınız da iddia ediliyor, böyleyi çok iyi bilen bir kişi olarak niye olmasın ki!
…
Sayın Ersan SANER, dün öğlen saatlerinde Lefkoşa’da Condorde Otelde çok önemli bir toplantıya katıldığınız gözlemlenmiş. Masada kimler vardı onlar şimdilik bizde gizli kalsın, eğer bir operasyon varsa bozmayalım dedik…
…
Sayın Ali Şan OŞAN, hiç hesapta yokken bakanlık direğinden döndüğünüzü biliyor muydunuz? Gönyeli’den bir kişi gidecekti ama yerine siz getirilecektiniz? Zaman ve zemin oluşunca elbette bir gün talih kuşu sizin de başınıza konacak, yeter ki sabretmesini bilin…
…
Sayın Ünal ÜSTEL, tamamen üstünüze yıkılın jet krizinde önemli bir şahsiyetin koruma altına alındığı yönünde ciddi ihbarlar yapılıyor. Bu ismi biliyor musunuz ki biliyorsanız açıklayın, bilmiyorsanız araştırın deriz. Arkası çorap söküğü gibi gelecek diyorlar…
…
Sayın Nurettin ÇIRAKOĞLU, Emekli Polisler Derneği başkanlığı için bu kez aday hayli güçlü ve örgütlüydü ama bir kez daha tecrübe ve teşkilatlı olmak ipi göğüslemenize yetti de arttı bile değil mi? Tebrik ederiz…