Kapanma korkusu başladı!

Serbest Kürsü / Levent Özadam

leventozadam@gmail.com

Sağlık Bakanı Ali Pilli önceki gün Anadolu Ajansı’na çok detaylı açıklamalar yaptı…

İyi de yaptı çünkü kafalardaki birçok soru işaretini de yanıtlamış oldu!

Açıklamasının sonlarına doğru da şöyle bir detay verdi;

“Eğer gerekirse başka önlemler de alabiliriz. Gerektikçe, zamanında ve yerinde önlemler alıyoruz. Şu anda tam kapanmaya gidecek bir durum görmüyoruz. Dünyaya baktığımızda bazı ülkeler kapanmaya gidiyor. Halkın sağlığı ve daha kısa sürede pandemiyi bitirmek için gerekirse 15-20 gün kapanmaya gidebiliriz.”

Sağ olsunlar önce internet gazeteleri sonra da dünkü gazeteler biraz da tiraj ve reyting uğruna sanki de sözleşmişler gibi ortak bir başlık attılar;

“21 Gün kapanabiliriz…”

Aslında bu medyanın ortak sorunlarından birisidir…

Yapılan açıklamaların içinde cımbızla kelimeleri çekip manşetlere taşımak!

Bir kamyon dolusu açıklamayı görmemezlikten gelip içinden birkaç kelime çekip, manşetlere taşıyınca olanlar oldu…

Şimdi önümüze kim gelse bize sorduğu soru tek kelimeyle şu oluyor;

“Kapanıyor muyuz?”

Bunu da nereden çıkardınız diye soruyorum…

“Bakan Pilli açıkladı” diye cevap veriyorlar…

Ben de tek kelimeyle cevap veriyorum;

“Kapanmıyoruz…”

Dün akşam da aynı soruyu bizim hanımın öğretmen arkadaşları sordu…

Hayret ettim doğrusu!

Hoş onların da haklı yönleri var haberleri genelde okumuyorlar, atılan başlıklara göre yorum yapıyorlar, bu da tabi ki çok başka bir tartışma konusudur…

Demek istediğimiz şudur;

Yapılan insafsız ve sonucu tahmin edilmeden atılan başlıklar ‘kapanma’ konusunda çok ciddi bir korku başlatmıştır…

İş adamından en küçük esnafına kadar herkes bundan tedirgin olmuştur!

Eğer Sağlık Bakanı açıklamasında ‘kapanacak noktasında değiliz’ deyip, arkasından ‘gerekirse’ diye ekliyorsa ve bu medyanın ilgisini çekmiyorsa, artık meslek etiği filan da hak getiredir…

NOT: Kısa bir moladan sonra 12 Ocak Salı gününden itibaren yazılarımıza devam edeceğiz.

Hükümet olmayı evcilik oynamak zannedenler var!

Sağlık Bakanı Ali Pilli nasıl talihsiz bir dönem geçiriyorsa, aynı durum Başbakan Ersan Saner için de geçerli…

Tartışmalı kurultay sürecinden sonra Meclis Başkanlığında yaşanan olumsuz gelişmeler Saner’i beklenenden çok da kısa bir süre içinde yıpratmaya başladı!

Zaten kendi partilisi Meclis Başkanlığı konusunda kendisine destek vermezken ki büyük bir hata yapılıyor burada, ortakları olan partiler de yapılan gülünç açıklamalarla evlere şenlik bir tablo ortaya koyuyorlar…

İlk turda Resmiye Canaltay’a oy vermeyip bunu ikinci tura bırakmak meselesi de ortakların hükümet olmayı bir evcilik oyunu olarak görmelerinin en net göstergesidir!

Şu anda erken bir genel seçim mümkün değildir, zaten bu süreçte de saçmalıktan öte gidemez…

Hem UBP’li muhaliflerin hem de hükümet ortaklarının ortak paydalarda buluşup Başbakan’a destek vermeleri elzem hale gelmiştir!

Evcilik oyunu ve partisel menfaatleri bırakıp halkın gerçek sorunlarına odaklanın…

MESAJ KUTUSU

Sayın Resmiye CANALTAY, Meclis Başkanlığınız için önünüze takoz koyanlar şimdi de diploma engeli krizi çıkarmak için düğmeye bastılar. Meclis başkanlığı Cumhurbaşkanına da vekalet içerdiği için imkansız diyorlar. Artık sessizliği bozma zamanı gelmedi mi? Açıklamaya master diplomasını da eklerseniz isabetli olur!

Sayın Ali PİLLİ, dün meclis oturumunda muhalefet yine sizi eleştiri bombardımanına tuttu ama şunu da bilin ki vatandaş siyasiler içinde en fazla sizi seviyor. Bu arada ne kadar az konuşursanız o kadar az eleştir alırsınız bunu da bir yerlere not edin olur  mu?

Sayın Yusuf AVCIOĞLU, Teknecik Elektrik santralini olası bir tsunami sonrası kurtarmak için hazırlanan ve ihalesi yapılan projenin hazırlanışında sizin de katkınız olduğu iddia ediliyor doğruluk payı var mı, küçük bir açıklama iyi olur!

Sayın İsmet ESENYEL, Turizm ve Çevre Bakanlığında bütün daireler atama beklerken bakalım sizin deneyim ve tecrübelerinizden yararlanmayı aklına getirecek birileri olacak mı? Zira turizm sektörü hiç de yabana atılacak bir konu değil…

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, dün meclis oturumunda soru yöneltirken öyle bir kükrediniz ki camlar sarsılınca bir çok vekil epey panik yapmış diye duyduk. Bunu Karpaz’ın oksijen dolu havasına mı borçlusunuz acaba?

Sayın Türel ÖKSÜZOĞLU, müsteşar makamını tutarken çok mütevazi bir araçla yolculuk yapmanız dikkatlerden kaçmamış. Bu kadar da mütevazi olmaya gerek yok zira devletin önemli bir makamını temsil ediyorsunuz…

Sayın Ahmet SERDAROĞLU, Asgari Ücret eyleminin yasaklanması zaten beklenen bir gelişmeydi. Siz de biraz kafayı kullanıp eylemi bir kumarhanenin içinde gerçekleştirin bakalım kimse kılınıza dokunabilecek mi? Hem de bir şansınızı denemiş olursunuz!

Sayın Berna ÇELİK, Cumhurbaşkanlığı sözcülüğünü başlangıç olarak gayet iyi götürüyorsunuz ama bazıları servis ettiğiniz fotoğrafın arka planında Türk bayraklarını da görmek istediklerini belirten mesajlar göndermeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Nilden BEKTAŞ, bebek bakımı tamamen size kaldıktan sonra her türlü ev temizliği de Tufan beye kalmış diye duyduk. Hatta işleri bitirebilmek için önceki gün sabahın 4’üne kadar saçını süpürge etmiş. Bunun adına acaba kadınların intikamı mı desek? Bu arada binim yavruya sağlıklı ve mutlu bir ömür dileriz, çeyrek altın hazır…

Sayın Kaan KANER, artık sizin gibi iş insanları da ekonomik sıkıntılardan bahsetmeye başladıysa bir de asgari ücretlinin halini düşünü deriz. İş insanları kesinlikle bir masa etrafında buluşarak hükümete bu konuda ciddi projeler üretmeli, aksi halimiz dumardır…