Kendi Gücüne Sahip Çıkma

KENDİ GÜCÜNE SAHİP ÇIKMA

SADECE KENDİMİZE İNANMALI VEKARAR VERMELİYİZ

Sorunlarımıza sevgi ile yaklaşmalıyız. Kişi ilk önce kendini sevme niyeti ile kendini eleştirmeyi ve çevresindekileri eleştirmeyi bırakmalıdır.Sorunları sevgi anlayışı ile kabullenmeli ve çözüm için niyet etmelidir. Kabullenmeden hiçbir şeyi çözemeyiz.İnkar ederek ya da kabullenmeyerek sadecesorunumuzun kalıcı olmasına zemin hazırlarız. Oysaki her şeyin çözümü basittir.Sadece kendimize inanmalı ve karar vermeliyiz. Sistem bize şunu söylüyor : ….

Siz sadece yaşam yolunuzda yürüyünüz. Size kötülük yapmak isteyenler hayatınızdan elenip gidecek. Bu herkes için geçerli.

Korktuklarımız başımıza bundan yüz yıl önce gelmiyordu. Çünkü dünyanın enerjisi düşüktü. Şimdi dünyanın enerjisi çok daha yiksek ve bu bizleri etkiliyor. Kendi yaratım sürecimizi etkiliyoruz. Yani korktuklarımızda, güzel dileklerimizde başımıza çok daha hızlı gelmeye başladı.

SAHİP OLDUĞUMUZ GÜÇ KENDİMİZİ DEĞİŞTİREBİLME GÜCÜDÜR

İlk kuralımız; Artık değişmek istiyorsak şu cümleyi beyaz çizgisiz bir kağıda yazıyoruz. EN YÜKSEK HAYRIMA DEĞİŞMEK İÇİN NİYET EDİYORUM.

İnsanlar değişime değil, değiştirilmeye karşıdır. Bu yüzden başkasını değiştiremeyiz. Bizim sahip olduğumuz güç kendimizi değiştirebilme gücüdür. Biz değiştikçe çevremizdeki insanlarda değişmeye başlayacaktır. Çünkü siz değişimi yakaladıkça, çevrenizdeki insanların hayatınızdaki rolü de bitecektir.

İkinci kuralımız; Mutluluğu hak ediyor musunuz? Kendi değerinizin farkında mısınız? Mutluluğun size yakışan bir kavram olup olmadığını hiç düşündünüz mü?

Birçok kişide gizli kalmış olan değersizlik duygusu vardır. Hiçbir şeye layık olmadığı fikri belki ona çocukluğunda kodlanmıştır ve birey yetişkin olduğunda egosu tarafından ele geçirilmiş ise çocukluğunda yaşadığı ve daha sonra hatırlamadığı kodlama ona bir engel olarak kalacaktır. Maddi ve manevi konularda kendini hep şansız görecektir.

Ve insanlar kendini hep bir başkası ile kıyaslamaya meyillidir. ”Bak Ahmet yapamadı, ”O’ yaaaapamadıysaaaaaaa…Ben hiç yapamam!!”

Böyle bir düşünce geldiğinde tek söyleyeceğiniz cümle ”İPTAL”.

Çünkü egonuz (küçüklükte almış olduğunuz karar) size kendinizi değersiz hissettirmek için çalışacaktır. Her ruh, kişi ve beden ilahi bir sanat eseridir. İkinci Cümlemiz; BEN MUTLU OLMAYI HAK EDİYORUM.

Üçüncü Cümlemiz; BEN MUTLU OLMAYI HAK EDİYORUM.

Hak etmediğinize inandığınız hiçbir şeye sahip olamazsınız. Bu yüzden hak ettiğinizin farkında olmalısınız. Hayat okyanusundan su içmeyi, Yüce Yaradan size hak olarak tanımış. Diğer niyetleriniz için mi engelleneceksiniz? Asla böyle bir şey olmayacak. Evren hepimiz için eşit olarak çalışır.

Zor hayatları ve bakış açılarını bırakın. Bolluğun bereketin ve sağlığın bizim üretimimiz olduğunun farkına varın. Olumsuz bir düşünce kafanızdan geçtiğinde ’’İPTAL’’ kelimesini kullanın.

Herkesin ilahi sistem de bir görevi var. Sadece sormamız gereken soru şu ’’Artık bu kadar çektiğimiz yeterli mi?’’ ‘Artık yeter’ dediğinizde değişim sürecinizi kendiniz başlatıyorsunuz ve yeni bir yaşama doğru yol alıyorsunuz.

Herzaman şunu hatırlamalıyız !

Hepimiz bu gezegende yaşıyoruz ve hepimiz birer enerji mıknatısıyız. Ne düşünürsek onu hayatımıza çekeriz. İlk başlarda bunu duymak bizleri hiç memnun etmesede, maalesef bu bir gerçek. Bunu kendi hayatımda farkettiğimde kendi içimde denemeler yapmıştım. En hızlı ve pratik yoldan güzel dileklerimi gerçekleştirmenin yolunu en sonunda buldum galiba…. Bir şey dilerken kendimin ve bütünün hayrına olsun diyorum… Bu niyette tüm Evrensel bütünlüğe uyumlu olacağından, dileğim çok daha hızlı gerçekleşiyor…Bireysel olarak başarıya ulaşama performansımızla, bütünün desteğini ve uyumuyla başarıya ulaşma performansımız arasında ciddi farklar var. Hepimiz bir bütünüz ve Evrendeki her zerre birbiri ile iletişim içerisinde.

Kendi gücüme sahip çıkmayı seçiyorum

Kendime değer vermeyi seçiyorum

Hayrıma olan tüm güzellikleri sevgiyle hayatıma çağırıyorum ve ben bunları hak ediyorum

Her türlü helal kaynaktan bana gelen bolluk ve bereketi sevgiyle kabul ediyorum

Kendime, yaratılmış her zerreye teşekkür ederim.



Sevgi ve Aşkla

Bülent Gardiyanoğlu