Son yıllarda gizliliği olan İngiliz Devlet Arşivleri’nin açılmasıyla Kıbrıs üzerindeki ABD-İngiliz tezgahlarının boyutu, Türkiye’nin adaya taraf yapılma süreci ve bu sürecin nedenleri daha net olarak ortaya çıkmıştır. Kıbrıs’ı Misak-ı Milli sınırları dışında tamamen İngiliz Toprağı olarak gören ve burayı herhangi bir sorun olarak addetmeyen Türkiye, 1954 sonrasında ABD merkezli politikanın etkisiyle ve tam da adanın İngiliz Yönetimi’nden koparılacağı bir dönemde, Kıbrıs’a siyaseten müdahil olur.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş süreciyle ilgili iki önemli hususu ortaya koymak gerekir. Kıbrıs’ta Türk ve Rum taraflı ortak bir cumhuriyet kurulabilmesi için Londra’da yapılan görüşmelerde Makarios, özellikle Türkler’in veto hakkını ileri sürerek (ENOSİS için “veto hakkı” büyük bir engel olarak görülüyordu) anlaşmamakta ve ortak cumhuriyetin kurulmaması için kati bir direnme göstermekteydi. Çünkü Rumlar, sömürge yönetimine karşı verdikleri mücadelede epey ilerleme kat edip neredeyse İngilizler’i adadan kovma noktasına gelmişlerdi.
İngiltere, Yunanistan ve Türkiye tarafından müştereken Makarios’a karşı tazyikli bir baskı uygulamasına rağmen görüşmelerin son günü olan 18 Şubat 1959’da Makarios ortaklık için nihai cevabının net olarak “Hayır” olduğunu açık bir beyanla deklare eder. Dönemin İngiliz Başbakanı Lloyd, bu “hayır” cevabını Anglo-Amerikan çıkarlarına atılmış bir tokat olarak kabul eder ve Makarios’a çok sinirlenir. Lloyd öfke içerisinde ona son kez düşünüp karar vermesi için 24 saat mühlet tanır. Makarios, kararının değişmeyeceğini ve bu 24 saat sonunda da yine hayır diyeceğini tekrar beyan edip toplantıdan ayrılarak Claridges Oteli’ndeki dairesine çekilir. Ertesi sabah herkes umutsuzca beklerken Makarios andlaşmayı (Türk Vetosu’nu ve İngiliz Üsleri’nin varlığı da kabul ederek) imzalamaya hazır olduğunu söyler. Tüm heyet büyük bir şaşkınlık içerisinde akşam otelde neler olduğunu merak eder.
İngiliz Gizli Servisi MI6 Başkanı olan Sir Dick White, yıllar sonra yazdığı biyografisinde o son gece Makarios’a “ellerinde eşcinsel eğilimlerini gösteren kanıtlar olduğu” hususunda şantaj yapıldığını, bunun üzerine Makarios’un Cumhuriyet için Türklerle anlaşma yapmayı ve İngiliz Üsleri’nin varlığına razı olmak zorunda bırakıldığını anlatmaktadır.
Bir diğer konu ise Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin isteği doğrultusunda kurulacak bu cumhuriyet’in NATO’ya üye yapılması ve akabinde güçlenmekte olan AKEL’in yasaklanarak Ada üzerindeki Sovyet etkisinin kırılarak ortadan kaldırılmasıydı. Menderes, Karamalis ve Macmillan üçlüsünün bu ortak planı ile Kıbrıs’ın NATO vasıtasıyla dolaylı olarak ABD kontrolüne girmesi ve adanın olası bir komünist darbeyle SSCB yörüngesine kayma noktasındaki yolunun kapatılması hedeflenmişti. Ancak Makarios buna yanaşmayarak sırası geldikçe ABD’ye karşı SSCB’ye yanaşma ve yakınlaşma kanalını hep açık tutmuştur.
KAYNAK: KIBRIS KOMPLOSU, BRENDAN O’MALLEY-IAN GRAIG (ÇEV.NALAN ÇEPER), 2012, SY. 129-131.
AV. BARIŞ MAMALI