Seçim öncesi ortalık allem kallem… Gücenen gücenene, küsen küsene, istifa eden edene…
Aralarında haklı olanlar yok mu? Olmasın olur mu, elbette vardır.
Örneğin Süreyya Gürses’i oldum olası mitinglerde, etkinliklerde elinde Ulusal Birlik Partisi (UBP) bayrağı, göğsünde de UBP rozeti ile biliyoruz.
UBP Lefkoşa Kadın Kolları Başkanı olarak, seçim dönemlerinde peşine taktığı bayanlarla ev ev, kapı kapı dolaştı, durdu… “Yıllardır verdiğim emekler hiçe sayıldı. Bana karşı hiç hak etmediğim davranışlar sergilendi. Artık sabredecek halim kalmadı. Ben de istifayı bastım” deyiverdi.
Dün de işaret ettiğimiz gibi, aday belirlemelerinde, sıralamalarında bunlar olağan şeyler… Her seçim öncesi bunları yaşamadık mı?..
Bunlar da geçer. Zaman her şeyin ilacı değil mi?..
Gelelim konumuza…
Demokrat Parti-Ulusal Güçler, tasfiye edilen Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) hakkındaki soruşturmanın hızla yapılmasını talep etti.
Açıklamada, “Kıbrıs Türk halkını derinden üzen KTHY’nin batması veya batırılması konusunda soruşturmanın hızla yapılması için gerekli özenin gösterildiğini kamuoyuna önemle duyururuz” denildi.
Konunun özü bu… Detaya girmeye gerek yok.
Aslında her ‘havayolu’ lafı geçtiğinde içimiz cız eder, yüreğimiz sızlar. Hani, insanın bünyesinden bir parça kesilir ya, aynen öyle!..
Mesela Güney Kıbrıs’ın milli hava yolu şirketi ‘Kıbrıs Havayolları’nda 203 personele işten el çektirildi.
Kıbrıs Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Tonis Andoniu, şirketin iyiliği için işten çıkarmaların tek yol olduğunu söyledi.
Keşke Kıbrıs Türk Hava Yolları’nda (KTHY) da zamanında işten çıkarmalar dahil, çeşitli önlemler alınsaydı da, şirket batırılmasaydı…
Çünkü, aynı zamanda ‘Bayrak taşıyıcısı’ olarak Kıbrıs Türkü’nün onuruydu, gururuydu…
Ancak batırılmasına neden olanlar, göz yumanlar, ‘köşe dönücüler’ onuru mu düşünecekti, gururu mu?..
Her havayolu lafı geçtiğinde içimiz cız eder, yüreğimiz sızlar.
Mesela Türk Hava Yolları’nın (THY), “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” ödülüne layık görülmesi haberi üzerine de göğsümüz kabardı, sevindik. Çünkü o da Türkiye’nin milli havayolu şirketi… Uzun yıllar Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın hamiliğini yapmış, iyi ve kötü günlerinde yanında olmuş…
Batacağı ya da batırılacağına, çoğunluk hisseleri THY’de kalsaydı, Türk Hava Yolları’nın hamiliği devam etseydi…
Biliyorsunuz, iş olup bittikten sonra keşkeler işe yaramaz.
Diyeceğimiz, bu ülkede vatandaşı siyasetten, sandıktan soğutan en önemli etkenlerden biri, hatta en önemlisi ‘yapanın yanına kâr kalma’ politikasının sürdürülmesidir.
Vatandaş, ‘Hani de yapanın yanına kâr kalmayacaktı?’ sorusunu zaman zaman sormaya devam etmektedir.
Beyinlere yerleşen bu izlenimin değiştirilmesi için mutlaka bir şeyler yapılmalı, iktidara gelenler hesap verebilmeli, hesap sorabilmelidir. Sorunları askıya almakla, örtbas etme politikası uygulamakla halkı uyutacaklarını sananlar aldanırlar.
Bu konuda en canlı örnek KTHY’dir. Şirketin bu hale gelmesine sebep olanlar, aylar, yıllar geçtiği halde açıklanamıyor. Acaba neden?.. Yolsuzluklar konusunda kimden hesap soruldu bu güne kadar?..
Toplumun yöneticilere, devlete, siyasilere olan güveni geri getirmek istiyorsanız, ‘Yapanın yanına kalmayacak’
İlkesini rehber ve ilke edinmek yeterlidir.
Yorumlar