Dün sabahtan itibaren ülkedeki söylenti iş yerlerinin de kapanacağı yönündeydi...
Bunları kim niye yayıyor bilemiyoruz, hatta akıl sır erdiremiyoruz ama Bakanlar Kurulu toplantısı sonucunda büyük bir kesim böyle bir karar bekliyordu!
Şükürler olsun böyle bir karar çıkmadı...
Biz hep şuna inanmışızdır;
Çalışmayıp boşta oturan boş konuşur...
Eğer öyle bir karar alınsaydı ki bir bakana sorduk ‘şimdilik böyle bir karar yok’ cevabını verdi!
Panik daha fazla artacak ve ülkede hayat tamamen duracak, boşta oturan insanlar da laf ebeliğinden başka bir şey yapmayacaktı...
Bu arada okulların tatil edilmesinin uzatılmasın da karşıyız çünkü ülkede bir Alman vatandaşında hastalık görüldüğü diye binlerce öğrenciyi eve hapsetmek bize göre mantık işi değildir!
Hoş öğrencilerin okulda değil de eğlence merkezlerinde yoğunlukla görülmesi de büyük bir çelişkidir...
...
Bu ülkenin bir vatandaşı olarak elbette Bakanlar Kurulu’nun dün aldığı kararları desteklemek gibi bir sorumluluğumuz vardır, bunun da bilincindeyiz...
Ama dün öyle şeyler yaşandı ki kararlar açıklandıktan sonra Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamasını duyunca hayretler içinde kaldık!
Ülkede çok ciddi bir kaos ortamı var, Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanıp önemli kararlar üretiyor ama bu kararların bir kısmından Akıncı’nın haberi yok...
Akıncı elbette kapı kapatma kararını duyduktan sonra yaptığı eleştiride yerden göğe kadar haklıdır!
Bu ne biçim bir ciddiyettir ki toplantıda alınan bazı kararlardan ülkenin en tepesinde bulunan bir makamdan saklanmıştır...
Bize göre burada kasıt vardır!
Belki de bir hesaplaşma...
Ya da seçimlere yönelik bir tezgah!
Hadi Akıncı’yı bir tarafa bırakın makama saygısızlık yapılmıştır...
Koskoca adamlar ülkenin en üst makamındaki bir kişinin ardından bir takım önemli kararlar alıyorsa, bunun da mantıklı bir açıklaması olmalıdır!
Koca koca adamlara da hiç yakıştıramadık...
Ülke kaderi tayin edecek kararlar üretilirken bunu gizli saklı yapmak devlet ciddiyetiyle de bağdaşmaz!
Hele de işin ucunda oy hırsızlığı varsa ayıbın ötesinde bir durumdur bu...
...
Koca koca adamlar kısır siyasi çekişmeleri bir yana bırakıp gerçekten birlik ve beraberlik sağlamak zorundadır...
Bir takım önlemler alınmıştır ama en az onun kadar önemli olan kriz sonrasında yaşanacak olanlardır!
Çünkü muhakkak ki doğal olarak kriz sonrası bir takım ekonomik sıkıntılar yaşanmaya başlanacak ve nur topu gibi yeni sorunlarımız olacaktır...
Turizm sektörü bu ülkenin can damarıdır ve turizmcilerin sessiz feryatları süreç yaşandıktan sonra sesli hale dönüşecek ve yara kangren haline dönüşecektir!
Burada en önemli görev Turizm Bakanlığına düşmektedir...
Bakan Üstel bu konuda bir girişimde bulunmuş mudur?
Şu an yaşanan kriz nasıl bu ülkeyi yönetenlerin sorumluluğu altındaysa bundan sonra yaşanacak olan adını ne koyarsanız koyun tüm krizler de ülke yöneticilerinin sırtına yüklenecektir!
...
Zaman kavga değil öncelikle iç barışı sağlama zamanıdır!
Eğer gerekirse ki sanırız böyle bir kararın alınması ülke yararına olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de ertelenmeli ve bu ülkenin tüm makamları sadece herkesin ortak paydası olan iç sorunlara ağırlık verilmelidir...
Üzerine basa basa vurguluyoruz;
Koca koca adamlarsınız...
Sizi o makamlara bu ülkenin insanları getirdi!
Şu an yapacağınız tek şey onların yaşadığı sıkıntıları aşmak ve sağlıklı çözümler üretmektir...
Evcilik oynamayı bırakın artık!
MESAJ KUTUSU
Sayın Ali PİLLİ, Lefkoşa Devlet Hastaenesi’nin tamirinde çalışan işçilerin corana virüsü nedeniyle işlerini bıraktıkları ve çalışmaktan korktuklarını öğrendik. Bir araştırın bakalım işi alan işletmenin buna alternatif bir çözümü var mıymış!
...
Sayın Mustafa GÖKMEN, Sağlık Bakanlığına hibe edilen ama ihalesiz alınan 5 ambülans konusunda hassasiyet gösterip araştırma başlattığınız için duyarlılığınızdan ötürü teşekkür ederiz. Kısa bir süre içinde size birkaç isim vereceğiz haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Ersin TATAR, kapasitesinin çok üstünde mahkum bulunan Merkezi Cezaevi’nde sağlık koşulları yeteri kadar yapılamadığından dolayı aileler tedirginliklerini ileten mesajlar gönderiyor. Hatta bir çoğu ağır suçu bulanmayanlara af çıkarılmasını istiyor bizden iletmesi...
...
Sayın Ahmet ARKIN, vatandaşlar gazinolarda sağlık önlemlerinin artırılması ve denetlenmesi için girişim başlatmanızı isteyen isteklerde bulunuyorlar. Zira binlerce insanın toplu olarak bulunduğu mekanlar en riskli yerler değil mi? Bu konuda sorumluluğunuz görünenden çok daha büyük...
...
Sayın Jale Refik ROGERS, yaşanan bu sıkıntılı günlerde yaptığınız açıklamalar ve programlarda söylediklerinizle her geçen sizi izleyenler tarafından epey göz doldurdunuz. Devamını dileriz!
...
Sayın Adil ÖZYILKAN, hastane yangınından sonra bir kez daha geceleri uykularınızın kaçtığı ve kabuslar yaşadığınızı duyduk. Hastanede bir çok eksikliğin olması sıkıntıların en büyüğü ve bunu sizin dışınızdaki devlet yetkilileri de umarız idrak ederler...
...
Sayın Umut ÖKSÜZ, eczanelere giden seyyar satıcılardan şikayet etmeniz gayet doğal da vatandaş da soruyor, bunlardan kaç tanesini polise şikayette bulundunuz diye! Bu arada her camiada çürük elmaların olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerek değil mi!
...
Sayın Erol DÜLGER, darp olayından sonra umarız bir takım dersler çıkarmışsınızdır. Zira eşiniz yayınlanan haberlerin kaldırılması için hem sizin hem de çocuklarınızın menfaati için büyük uğraş sarf etti. Bazı değerlere kaybetmeden sahip çıkmakta yaran var...
...
Sayın Ersan SANER, Cumhurbaşkanlığı için hazırladığınız ziyaret programlarında ilçe başkanlarının da görüşlerine yer vermeniz konusunda bazı uyarılar geliyor. Zira onlara sorumluluk vermezseniz seçim günü de bir takım sıkıntılar yaşayabilirsiniz...
...
Sayın Ahmet NOYAN, işletmelerinizin tüm birimlerini bir süreliğine kapatma kararınız hem çalışanlar hem de iş çevrelerinde memnuniyetle karşılandı. Umarız diğer işletmelere de iyi bir örnek teşkil eder...
...
Sayın Ünal ÜSTEL, yaşanan krizden en fazla turizm işletmeleri yara alacağı için bakanlık nezdinde de ayrı bir kriz masası kurarak onların da önerilerini alıp girişimde bulunmanız isteniyor. Kolları sıvayın deriz!