Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Türkiye’de ciddi bir hesaplaşma var…

Onlar orada hesaplaşırken buraya da sıçradı ve Sedat Peker ağzındaki baklayı çıkardı!

Kutlu Adalı’nın katledilmesi bizde gündeme oturdu ama siyasilerde pek heyecan yaptı…

Maşallah hepsi de dedektif edasıyla konuşuyor!

Sanki de bu işi çözecekler gibi…

Aslında kendilerini kandırıyorlar!

Cumhurbaşkanı polise talimat vermiş soruşturma yeniden başlatılacakmış…

Hadi bakalım hayırlısı!

İnsanlarla sanki de dalga geçiyorlar…

Polis genel müdürü arasın bulsun bakalım!

İşi epey zor gözüküyor, 25 yıl sonra aç bakalım kara kutuyu…

Bir siyasetçi de polise çağrıda bulunmuş bu işi çözsünmüş!

Çok kolay ya…

Kesinlikle vitrine oynuyorlar!

Vatandaşa şirin gözükmek için…

Geçmişte üzerlerine düşeni yapmadılar şimdi iş ola yapacaklarmış gibi!

Geçin bunları geçin…

Atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti, şimdi mi ayranınız kabardı!

Biz içeride dedektiflik yapıp şov yapmaya devam edelim…

Türkiyeli eski siyasetçilerden Fikri Sağlar konuyu birkaç cümleyle özetledi aslında!

“Türkiye adım atmazsa KKTC bir şey yapamaz…”

Daha ne desin adam!

Adamlar tam çeyrek asır önce geldi, vurdu ve gitti…

Bu kadar açıktır bu!

Biz bunun peşine düşmedik…

Kim bilir belki de peşine düşülmesini istemediler!

O zamanlar karanlık adamlar devletin üzerinde olan kişilerdi hatta isimleri de deşifre ediyordu ama nerede bizde o yürek…

Her zaman ki gibi üzerine yattık uyuduk!

Şimdi soruşturma açılacakmış…

Kesinlikle de açılmalıdır ama nasıl!

Bu ülkenin devlet erkanı isterse aslında olabilir…

Yargının başındakileri de alıp gidebilirler mi Ankara’ya?

Var mı böyle bir yürekleri?

Güldürmeyin Allah aşkına…

Fikri Sağlar’ın dediği gibi!

Çözüm burada değil orada…

Ankara bir adım atsa kim bilir belki de bu çirkin olay çözülür suçlular de deşifre edilir!

Yeter ki bunu yürekten isteyin…

Tesadüf bu ya…

Ahmet Ümit’in Kukla adlı kitabına başladım bugünlerde…

Türkiye’de geçmişte yaşanan kirli oyunlar!

Devlet, siyaset ve mafya üçgeninde yaşananlar…

Faili meçhul cinayetler!

Olaylara karıştırılan ya da kendi karışan gazeteciler…

Tetikçiler!

Bu arada tetikçi dediysek sadece cinayet işleyenlerden bahsetmiyoruz…

Seçilen tetikçi gazetecilerden tabi ki!

Sahi bizde bu konuda son durum nedir?

İçimizde kamuoyuna şirin gözükenler ama aslında karanlık işlerin tam göbeğinde olanlar var mı acaba!

Maaşları başak yerlerden ödenen borazancılar?

Ne yazıktır aynen Türkiye’de olduğu gibi artık bizde de kendini devletin üzerinde görenler vardır…

Devleti onlar şekillendirir, onlar yönetir, devletin kaymağını da hep onlar yerler!

Onlar büyüdükçe devlet küçülür, küçüldükçe küçülür…

Devleti de Ahmet Ümit’in kitabındaki gibi kuklalar yönetir!

Türkiye’nin güzel olan şeylerini değil de hep kötü olanları örnek almışız biz…

Şimdi orada yaşanan ve geçmişe dayanan bir hesaplaşmanın bize yansımasıdır bu!

Bizde değişen bir şey yok…

Bolca nutuk atan siyasiler!

Sadece kendilerini kandırıyorlar…

Biz de inanır gibi yapıyoruz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Bertan ZAROĞLU, dün mecliste resmen aranılan vekil durumundaydınız. Bazı kararların alınması için sizi aramayan kalmadı neredeyse. Eminiz ki onlar sizin peşinize düşerken siz de evde istirahat halinde ekranlarda onları gülümseyerek izliyordunuz!

Sayın Hasan TAÇOY, Türkiye’de yaşanan son gelişmelerden sonra sosyal medyadaki bazı paylaşımlarınızı sildiğiniz konuşuluyor. Hayırdır niye bu kadar panik yaptınız ki eski dostlar hiç düşman olur mu ki!

Sayın Sarper ALTINCIK, raflarda üç-beş yıllık dosyalar dururken bakalım 25 yıl önce Kutlu Adalı cinayeti nedeniyle hazırlanan dosyaları bulabilecek misiniz? Kamuoyunda bu konuda ciddi bir baskı oluşturulmaya başlandı gazanız mübarek olsun artık…

Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, Fuat Oktay’ın KKTC ziyaretinde kendisiyle buluşturduğunuz bazı gazetecileri hangi kriterlere göre belirlediğiniz yönünde meslektaşlardan yoğun mesajlar gelmeye başladı. Haksız da olmasalar gerek değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, dergahlara sağlanan yıllık izinler konusunda iyi bir başlangıç yaptınız ama gerisi de gelmedi. Biraz eşeleyin bakalım bunun altından kimler çıkacak? Bu konuda ipin ucunu kaçırmamakta yarar görüyoruz…

Sayın Derviş Kemal DENİZ, ülkedeki tanınmış iş insanları aktif siyasete girmeniz için sizi teşvik eden mesajlar göndermeye başladılar. Haklı yönleri de çok çünkü Meclis tablosu bu konuda resmen sınıfta kalmış durumda…

Sayın Kudret ÖZERSAY, son günlerde Kıbrıs şivesini konuşmanız dikkatlerden kaçmıyor. Siyasi rant için olabilir mi? Bu arada Türkiye’ye yanlış yapan gardaş diye bir telaffuzda bulundunuz mu hiç?

Sayın Ali KİŞMİR, geçen hafta açıklanan Kutlu Adalı basın ödülleri listesinde değişiklik yapma kararı gayet manidar bir karardı. Bakalım bu konuda faturayı kime keseceksiniz hayli merak konusu olmuş diyorlar…

Sayın Levent HIZAL, DPÖ olmayınca yine müsteşarlık makamı olan bir görev için yoğun siyasi kulisler yaptığınız konuşuluyor. Bu konuda aday konusu bir hayli fazla olduğundan çok da kolay görülmüyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Sıla Eziç AKTUNÇ, Sanayi Odası yeni yönetim kuruluna en yüksek oy alarak girmeye hak kazanmanız iş dünyasında en fazla konuşulan konuların başında geliyor. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyoruz, umarız üreten kesimin dertlerine ilaç olabilirsiniz…

Sayın Kandemir BEROVA, yeni bir gezi teknesi alarak artık siz de günün yorgunluğunu engin denizlerde giderecekmişsiniz. Bakalım hekim arkadaşlarınız da bu gezilerden nasibini alacaklar mı?