Let’s Do It. Peki Sonrası?



5 Haziran Dünya Çevre Gününde gerçekleştirilen ‘Let's Do It’ kampanyasını geride bırakalı henüz iki ay oldu.
110 ülkenin uyguladığı bu temizlik kampanyası ile ilgili devlet birimleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, kurum, kuruluşlar ve vatandaşlar duyarlılık göstererek katkıda bulundular.
Let’s Do It kampanyası sayesinde sosyal sorumluluk ve çevre bilinci adına içinde yaşadığımız çevremizin durumunun daha da iyi görülmesi ve farkındalık yaratılması hedeflenmişti.
Çevre Platformu ve Başbakanlık Kriz Yönetim Komitesi’nin organizasyonuyla düzenlenen “Let’s Do It Kuzey Kıbrıs” temizlik kampanyasına 10 bin 443 kişinin katıldığı; 16 bin 624 torba çöp toplandığı ve ülke genelinde 483 kilometrekarelik toplam 194 alanın temizlendiği açıklanmıştı.
Kampanyanın sonuçlarının açıklandığı bildirilerde “’Artık kirletmeyin, kirleteni cezalandırın’ mesajı varilmişti.”
***
Şimdi aylardan Ağustos yol kenarlarına, sahillere, piknik alanlarına, ormanlık arazilere, kısaca çevrenize lütfen dikkatle bakın.
Gerçekten olacak gibi değil.
Hala daha anayolda araba ile giderken, sahilde yürürken ve yaşamın her alanında yediğini, içtiğini çevreye atan, orman arazilerine çöp döken ve çevremizi kirleten müthiş bir kitle var.
Neden?
Çünkü çevre konusu siyaset kurumunun öncelikleri arasında değil!
Geçmişte gerekli çalışmalar yürütülerek çevre hakkında gerekli eğitim verilmedi.
Yasal düzenlemelerle caydırıcı tedbirler alınmadı.
Bugün yurt dışına gidenlerimizin geriye dönüşte en önce dile getirdikleri konular arasında gördükleri ‘tertemiz çevre’ yer almaktadır.
Neticede orada yaşayanlar da insandır!
Ancak o ülkelerde hem çevreye duyarlı nesiller yetiştirilmekte hem de devlet oto kontrol mekanizmalarını kurmaktadır.
Çevre hem insanlar tarafından hem de yasalarla titizlikle korunmaktadır.
***
Turizm ve eğitim adası olarak kendimize bir takım hedefler koyarken diğer yandan bizleri bu hedeflere taşıyabilecek alt yapıyı oluşturmada yine kendimizle çelişiyoruz.
Bu memlekete gelen turistin birinci tepkisi çevre kirliliğidir!
Çevre konusu eğitim müfredatına alınmalıdır ve insanlara çocuk yaşta çevre bilinci aşılanmalıdır.
Sürdürülebilir çevrenin korunması ve geliştirilmesinin her insanın sorumluluğunda olduğu öğretilmelidir.
Bu memlekette çevre örgütleri, aktivistler ve duyarlı kesimler çok zor şartlar altında yürütmekte oldukları gönüllü çalışmalarla önemli işler yapmaktadırlar.
Ancak sadece çevrecilerin ve farkındalık sahibi kesimlerin çabaları çevremizin korunması, geliştirilmesi açısından yeterli değildir.
Let’s Do It kapmanyası ile 5 Haziranda 16 bin 624 torba çöp toplandı.
Sonuçta bu çöp uzaydan gelmedi.
5 Hazirandan bugüne yollar, sokaklar, sahiller, ormanlar, piknik alanları yine çöp içindedir.
Çevre konusunda devlet politikası şarttır.
Yeni ders yılına girmeden yetkililer duyarlılık göstermeli ve çevre ders olarak eğitim müfredatına alınmalıdır.
En büyük sorumluluğumuz bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmaktır.