Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Yani bazen öyle açıklamalar yapılıyor ki bunların hep seçime yönelik olduğunu bilsek de atmasyon olduğu gözlerden kaçmıyor...

Memleket sanki güllük gülistanlık sanırsınız!

Hoş ülkeye bir memur cumhuriyeti olarak bakarsanız haklı olabilirler...

Bizde çünkü her şeyden önce memurun mutluluğu hep ön plandadır!

Bunu salgın döneminde de yaşadık...

Üç aylık dönemde maaşlardan kesinti yapıldı, ardından hemen geri ödemeler yapıldı!

Bu cumhuriyette yaşayanlar hiç kayıp yaşamadı...

Ellerini taşın altına koymadı!

Büyük ihtimal bunun için ekonomide başarı sağlanmıştır diye dilerine doladılar durdular...

Ha keşke gerçekten başarı sağlansaydı!

Ha keşke sadece devlet çalışanları değil ülkenin tüm sektörleri bu başarıdan paylarını alsaydı...

Keşkelerle de hiçbir şey olmuyor işte doğal olarak!

...

Onun içindir her seçim öncesinde olduğu gibi bu kez de gençler devlete kapak atmak için birbiriyle yarıştılar...

Eskiden çok kızardık ama artık düşüncelerimiz değişti!

Kızmıyoruz, kızamıyoruz...

Yerden göğe kadar da hakları var!

Hakları var çünkü kamu ile özel sektör arasındaki uçurum pandemi döneminde çok daha büyüdü...

Kamuda çalışanlar bu işi zararsız atlatırken özeldekiler bunun tam tersini yaşadı!

Bir çoğu hiç maaş alamadı...

Kimisi 15 gün çalışın 15 günlük maaş almak durumunda bırakıldı!

Kimi de aylık bin 500 TL’lik devlet katkısı ile açlık sınırının çok altında yaşamaya mahkum edildi...

Bankada parası olan onu bitirdi!

Kimisi eşinin kolundaki bilezikleri satarak idare etti...

Bir çoğu kredi kartlarının limitini doldurdu, şimdi o yüksek rakamları nasıl ödeyeceğinin derdine düştü...

...

Özel sektörün en zor dönemi asıl şimdi başlıyor...

Şimdi kredi kartlarına yapılan borçları ödeme zamanı geldi!

3 ay boyunca aramayan banka yetkilileri telefonlara sarıldı üç ay boyunca ödenmeyen kredi taksitlerinin tahsili için büyük gayret sarf ediyorlar...

Tefeciler de iş başı yaptı artık!

İleri tarihli kesilen çeklerin ödeme günü geldi de geçti bile...

Esnafın durumu zaten ortada!

Her ana caddede günde birkaç tanesi kepenk indiriyor...

Ya satılıktır ya da kiralık levhaları asmışlar camlarına!

Kapatma işini gurur meselesi yapanlar hala direniyor, kepenk indirmek sanki de ayıpmış gibi, ele güne rezil olmakmış gibi...

Üreticinin durumu ortada!

Çarşı pazarlar eskisi gibi yığınla insan dolmuyor, çünkü genelde aileler tasarruf politikası yapmaya başladı...

Özel okullardan çocukların alıp devlete yazdıranların sayısını tahmin bile edemeyiz!

...

Şimdi sürekli ekonominin iyi gittiğini söyleyen hükümet üyelerine sorarız...

Size göre ekonominin iyi olarak gösterilmesi kamu çalışanlarının maaşlarının bir tamam ödenmesiyle mi alakalıdır!

Hele de onların yıl sonu 13’ncü maaşlarını ödedikten sonra acaba zafer naraları atıp hala bu düşüncede mi olacaksınız...

Zaten sizlerin de dediği gibi ekonomi kamu çalışanları için hep iyi olmuştur bu memlekette!

Aylık maaşları hep tamamdır...

Ay sonu geldi mi alacaklarını bilirler vereceklerini bilirler!

Her yıl birkaç kez tatil planları vardır...

Yıllık ve hasta izinleri garanti altındadır, yaz ayları günün yarısı çalışmak gibi bir başka bir mutluluk olabilir mi?

Elbette gözümüz onların mutluluklarında olmadı şimdiye kadar...

Onlar ülkenin en mutlu ve şanslı insanları, Allah daha da artırsın inşallah!

Ama işte gelin görün ki bu ülke topraklarında sadece onlar yaşamıyor...

Bir de emekçi kesimi var, çalışmayınca cebine para girmeyen!

İşte bu ayırım bitip de hemen her kesimden insanımız ayın mutluluğu yakalayınca o zaman derlerse ekonomide iyi noktadayız...

Ayağa kalkar ve ellerimiz kavruluncaya kadar onları alkışlarız!

Çok şey mi istiyoruz yani...

MESAJ KUTUSU

Sayın Kudret ÖZERSAY, Tatlısu’da Orman Dairesi’nin kullanımına verilen bir arazinin özel bir şahsa verilmesi için girişimde bulunduğunuz yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Yanlış yorumlara neden olmamak için konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapmanız sanki de şart oldu geliyor bize...

...

Sayın Ali ÇAYGÜR, devlette çalışan bir başhemşirenin özel bir hastane ile olan maddi ilişkilerinin açığa çıkarılması için soruşturma başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Umarız aynı hassasiyeti pandemi döneminde uyanıklık yapan devlet hekimlerinin soruşturulmasında da gösterirsiniz...

...

Sayın Cemil KARZAOĞLU, Orman Dairesi Müdürü olarak bu sıralar uyanık olmanızda yarar görüyoruz zira daireye ait bazı arazilerde gözü olanlar bir takım siyasilerle bu işi bitirmeye çalışıyorlar, bizden uyarması!

...

Sayın Sinan GÜNEŞ, Akdeniz köyünde izinsiz olduğunu iddia ettiğiniz bazı yapılar konusunda hukuki işlemleri ne zaman başlatacağınız merak konusu olmuş diye duyduk. Bölge kaymakamı olarak konuya daha duyarlı olmanız bekleniyor...

...

Sayın Ertuğ DİLAVER, son günlerde güvenlik tedbirlerini yoğun bir şekilde artırmanızın dikkatlerden kaçmadığı konuşulmaya başlandı. Özellikle yakın dostlarınız bu durumdan endişeli olduklarını belirten yorumlar yapmaya başladı, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Olgun AMCAOĞLU, kızınızın düğün töreni için hem de bu sıcaklarda yoğun bir tempo içine girdiğiniz görülüyormuş. Genç çifte şimdiden bir ömür boyu sağlık ve mutluluklar dileriz. Bir de torun sevincini size erken yaşatırlarsa daha ne olsun artık...

...

Sayın Gazi GÜNEY, katıksız ve doğal süt konusunda aracısız bir zincir kurup ülke genelinde eve teslim dağıtımlara başladığınız ve memnuniyetin de doruk noktasında olduğu söyleniyor. Eskiye dönüş böyle bir şey olsa gerek değil mi, hayırlı işler bol kazançlar dileriz...

...

Sayın Bayram KARAMAN, yönetiminizde bulunan tarihi Dome Hotel’in yerli halka indirimli fiyat uygulayıp turizme katkılarınız bekleniyor. Bu yıl yabancı turist akışı olmayacağı için hiç değerlendirmekte yarar görüyoruz...

...

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, Lefke Kaza Mahkemesini binasının tadilata alınacağı sözünün üzerinden tam 2 sene geçit ama ne yazık ki ufukta böyle bir icraat beklenmiyor. Acaba diyoruz daha sert bir tavır mı takınsanız!

...

Sayın İlker İPEKDAL, güvendiğiniz dağlara karlar yağınca dün itibarıyla yeni bir fikir oluşumu için ilk tohumlarının toprağa atıldığını ve kısa bir sürede çığ gibi büyüyeceğini duyduk, hayırlara vesile olsun. Doğa boşluk tanımayacağına göre zaman ve zemin konusu gayet yerinde...