MECLİS TATİLDE, ADAYLAR DA ANTRENMANDA

 


Kaç kez  yazdık ve dedik ki, eğer Cumhuriyet Meclisi’nin oturumu, şu veya bu nedenlerle cumartesi günlerine ertelenirse, imkânı yok o oturum gerçekleştirilemez, o toplantı yapılamaz!..

   Geçen gün de birileriyle bu konuda bahse tutuşmak istedik, ama cayanlar oldu. 

   “Ben iddialıyım, bu meclis cumartesi yine toplanamayacak, göreceksiniz” dediğimde, ‘bir bildiğin mi var?’ diye sordular. 

   Ne bildiğimiz olacak kardeşim, hepsi bitti de, bizim vekiller cumartesi meclise mi girecek?.. Değil girmek, yanından bile geçmezler. 

   Oy avcılığı için çarşı pazar dururken, vatandaş ziyaretlerine turlar gerçekleştirilirken kime ne meclisten…

   Ve bir kez daha haklı çıktık ya, o hepsine değer.

   Milletvekilinin yeri meclistir. Halk tarafından iş yapmak için seçilirler. Bölgelerindeki sorunları kürsüden aktarırken, görüş, düşünce ve önerilerini de ortaya koymaya çalışırlar. 

   Sorunlara çare bulunabilirse ne ala… Bulunamazsa da ‘salla külahı ye pilavı’ politikasına devam…

   Şu bölgecilik var ya bu memlekette, ülkeyi bu hallere getiren en önemli etkenlerdendir. 

   Avuç içi kadar bir ülkede beş seçim bölgesi… Gülerler insana.

   Bunun zararlarını gördük, hala daha değiştirmeye yanaşmıyorlar. İnşallah 28 Temmuz seçimlerinden sonra ellenir. 

   İşte bundan dolayıdır ki, Meclis Başkan Vekili Mustafa Yektaoğlu’nun dediği gibi, halk önümüzdeki dönemde meclise seçeceği, göndereceği insanları gayet dikkatli seçmeli, kaliteli, bilinçli insanlar meclise girmeli.

   Yektaoğlu, meclisin daha işlevsel hale getirilmesi gerektiğini söyledi ve “Bu parlamentoyu gelecek nesillere itibarlı, iyi verim getiren, ciddi, sorumluluk bilinci olan bir kurum olarak aktarmalıyız” dedi.

   Yektaoğlu, Ejder Aslanbaba’nın rüşvet iddialarına da değinerek, “KKTC tarihinde ilk kez bir milletvekili elinde paraları sallayarak, tüm dünyaya bizi rezil etmiştir.

Meclisin saygınlığını yerlere vurmuştur. Bundan sonra insanlar politik soytarılık yaparlarsa yanlarına kalmayacağını bilmelidirler” şeklinde konuştu.

   Yektaoğlu, “Bizim, halk ve ülke olarak bunlar müstahakkımız değildir” dedi.

   Temennimiz, meclisin yeni yapısı Ciğerci Ahmet’in tekerlemesi gibi olmasın.

   Hani “Fasulyenin yahnisi, gitti geldi aynisi” der ya…

   Evet; 2013’te bir meclis faslı da böyle kapandı. Cumartesiye ertelenen toplantı gerçekleşmeyince iç tüzük gereği meclis yaz tatiline girdi. 

   İyi de, aday olanlar yaz tatiline girebildiler mi?..

   Ne gezer!.. Şimdilerde onların bilmem nereleri terliyor. Sabah-akşam demeden durmadan geziyorlar. Yeni bir sınava hazırlanıyorlar. 28 Temmuz sınavını geçecek olanlar meclise girmeye hak kazanacak, geçemeyenler elenecek. 

   İlk fırsatta belki anayasada gerekli değişikler yapılır, bunun yanında Siyasi Partiler, Seçim ve Halkoylaması yasaları da gündeme getirilerek, çağdaş ve ülkenin konumu ve çıkarları dikkate alınarak bir düzene sokulur. 

   Açık konuşmak gerekirse, geride bıraktığımız dönemde meclis geçerli not alamamıştır. Bunu bizzat Meclisin Başkanı Hasan Bozer de çok defalar dile getirmiş, sitemde bulunmuş ve çalışmaların yeterli olmadığını söylemişti…

   Hele son olarak Ejder Aslanbaba olayı, meclisin ne hallere düştüğünü göstermesi bakımından ibret vericidir. 

   Tüm bunları dikkate alarak, seçimi ona göre yapmak, iş yapacağına inanılan dürüst kişileri oraya taşımak sanırız en başta gelen görevdir.